Kılıçdaroğlu kimlerle helalleşecek?
Belli bir zaman diliminde bir şey düşünen bir insanın, aynı zaman diliminde attığı bütün adımların o düşüncenin pratiği olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Çünkü bir insanın yoğunlaştığı konuya göre hareket etmesi, konuşması kadar doğal bir şey olamaz.
Y-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Cumartesi günü sosyal medya hesabından paylaştığı görüntülü açıklamasında, uzun süredir bir şey düşündüğünü açıkladı. Bire bir cümlesi şöyle: “Uzun süredir düşündüğüm bir konuyu sizlerle samimi bir şekilde konuşmak istiyorum.”
Bu cümle ile başlayan açıklamanın ilerleyen dakikalarında da Kılıçdaroğlu, “Geçmişten gelen küskünlüklere ve öfkeye bağlı kalmaya devam edersek ülkemiz bu felaketleri gelecekte de yaşamaya devam edecek” dedi ve baklayı ağzından çıkardı: “Geçmişin arabalarıyla artık bir yere gidemeyeceğimizi biliyoruz. Onun için artık helalleşme zamanıdır.”
Kılıçdaroğlu’nun “Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun süredir de önce bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım” cümleleri ise esas noktalardan biriydi. Bu konuşmadan çıkardığım iki başlık şuydu:
- Kemal Kılıçdaroğlu, uzun süredir helalleşme konusu üzerine düşünüyor.
- CHP iktidarlarında açılan derin yaralar var.
Özellikle CHP’nin tarihine yönelik sözlerin, eski ismiyle Dersim, isyanın bastırılmasından sonra Cumhuriyet yönetimi tarafından verilen ismiyle Tunceli’de çıkardığı isyan nedeniyle yargılanan dönemin teröristi Seyit Rıza’nın idamının yıldönümü olan 15 Kasım’a denk gelmesi dikkat çekici.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyükelçilere yazdığı mektup gibi bir “helalleşme” mektubu gündeme bomba gibi düşer. Artık her şeyi bekler oldum.
Neyse, sadede gelelim. Aktardığım iki maddeyi birleştirdiğimde Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası helalleşme muhataplarının ve yine olası helalleşme ifadelerinin listesini çıkarmaya çalıştım:
- Kürdistan Teali Cemiyeti’ne: Atatürk’ün sizinle mücadele etmesi, ezmesi, cemiyetinizi kapatması, sizin ve torunlarınızın yüreğinde derin yaralar açtı. Helalleşelim, unutalım.
- Seyit Rıza-Şeyh Sait: Atatürk yaptığınız terör eylemlerini sert bir şekilde bastırarak sizin gibi bölünmeyi, parçalanmayı, feodalizmi düşünen torunlarınızı üzdü. Sizlerin ve torunlarınızın üzülmesini istemem. Helalleşelim, unutalım.
- İngiliz/Amerikan Muhipleri Cemiyetlerine: Biz Batı ile bütünleşmeyi savunan bir partiyiz. Ancak Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının “bağımsızlık” gibi gerici bir düşünceyle sizi üzmesine biz de çok üzülüyoruz. Medeniyeti reddeden bu anlayışı biz de reddediyoruz, Kuvayi Milliye’nin ve eski CHP’nin açtığı yarayı sarmak, sizin günümüzdeki temsilciniz olmak istiyoruz. Helalleşelim, barışalım, unutalım.
- Yunanistan’a: Atatürk ve silah arkadaşları, sizin dedelerinizi maalesef denize dökmek gibi bir barbarlığa imza attı. Şimdi de Atatürk ve silah arkadaşlarının torunları Mavi Vatan diye “saldırgan ve yayılmacı” bir siyaset yürütüyor. Sizi denize dökenlere ve Mavi Vatan mücadelecilerine katılmadığımı belirterek üzüntülerimizi belirtiyoruz. Helalleşelim, Ege, Doğu Akdeniz, Kıbrıs size helal olsun.
- Hınçak ve Taşnak örgütlerine, ASALA’ya: Geçmişte size yönelik yapılanlara yönelik üzgünüm. Ancak sizinle barışmak için Atatürk ve arkadaşlarının izlerini silmeye çalışıyorum. “Soykırım” savunmacısını İstanbul İl Başkanı yaptım. Gelin sizlerle de helalleşelim, güzel günlere yürüyelim.
- ABD yönetimine: Valla uzun süredir düşünüyordum bunu. Bunu düşünürken sizlerin sınırımızı belirlediği dış politikamızın hayalini de kurdum. Söz, dış politikayı 180 derece değiştireceğim. Başta Amerikan mandasını reddeden Atatürk olmak daha önce sizi üzdükleri için çok ama çok üzgünüz. Hatalarımızı telafi edeceğiz. Helalleşelim.
- HDP’ye (Dolayısıyla PKK’ya): Valla sizin de dediğiniz gibi geçmişle hesaplaşmadan sizinle yan yana gelemeyiz. Biz sizinle yan yana gelmek istiyoruz. PKK/PYD’ye yönelik askeri harekatı içeren tezkereye de “hayır” dedik. Daha ne yapalım? Bakmayın siz “Kandil’i yerle yeksan edeceğim” dediğime. Çok kızan tabanımı tutmam lazımdı. Gelin helalleşelim, dedeleriniz olan Kürdistan Teali Cemiyeti’ne, Şeyh Sait’e, Seyit Rıza’ya yapılanları unutalım.
- Kumpasların ve 15 Temmuz’un mimarlarına: KHK’lılar için her türlü mücadeleyi veriyoruz. Başkanlığım döneminde kumpas mahkemelerine giderek sizleri üzdük. Bu hatalarımızı telafi etmek istiyoruz. Bu nedenle soruları çalarak devlete soktuğunuz KHK’lıları biz de yeniden devlete sokmak istiyoruz. Bakın açık açık 26 Ağustos’ta Çorum’da şunu söyledim: “Sözüm söz, bütün bu adaletsizlikleri düzelteceğim. O kanun hükmünde kararnamelerle görevden alınan, işine son verilen, ekmeği elinden alınan HERKESİ görevine iade edeceğim.” Soruları çalarak hakkını yedikleriniz önemli değil. Sizin hizmet erlerinizin her türlü işkencesiyle okuldan atılan Atatürkçü, milliyetçi öğrenciler de önemli değil. Sizin Askeri liselerdeki yetiştirmelerinizi de biz savunuyoruz. Önemli olan sizinle helalleşmem. Gelin helalleşelim, barışalım.
Ben böyle bir liste çıkardım. Tutar mı bilmem ama bu CHP’nin Atatürk’ün CHP’si olmadığına emin olduğum gibi bu listede yazdığım senaryodaki söylemlerin, Y-CHP içinde birileri tarafından savunulduğundan adım gibi eminim.
*Y-CHP’li Konak Belediyesi’nin salon tahsis ettiği HDP yan kuruluşu HDK’nın 21 Eylül’de düzenlediği panelin konuşmacılarından yine PKK’ya paralel eylemleriyle/söylemleriyle bilinen Barış Vakfı’nın başkanı Hakan Tahmaz, “Hükümetler Kemalist ideoloji ile hesaplaşmış değil. Türkiye toplumunda devlet yücedir. Devletin yüceliği ve ordunun yüceliği anlatılır. Muhalefet bu kurucu ideoloji ile hesaplaşabilmiş değildir. Daha açık söyleyeyim Kemalizm ile hesaplaşabilmiş değildir” diyerek CHP’ye “Atatürk’le hesaplaşın” mesajı vermişti.