Kılıçdaroğlu'dan 'başbakan-cumhurbaşkanı' gafına açıklama!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’da yapılacak anayasa referandumuyla ilgili, Ankara'da muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’da yapılacak anayasa referandumuyla ilgili, Ankara'da muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda konuştu.
CHP Lideri, kısa süre önce bir radyo programında söylediği ve tartışma yaratan "Başbakan ile Cumhurbaşkanı ayrı partilerden olursa, ne olur" sözleriyle ilgili değerlendirme yaptı.
"80 milyonun başkanıdır, peki bu kişi aynı zamanda bir partinin başkanı olursa çift başlı olmaz mı? Olur." diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Başka bir sorun daha çıkacak değişiklik kabul edilirse. Bir arkadaşım radyo programıyla ilgili sordu. Diyelim ki, seçim oldu çoğunluk partisi yüzde 49 oy aldı ama başkan adayı yüzde 51’i bulamadı. Çoğunluk partisinin başkanı bugünkü modelde başbakan ama başbakan olamayacak çünkü yüzde 51’i bulamadı. İkinci seçim olacak, başkan seçimi. Bu seçimi kim kazandı, çoğunluk patisinin başkanı değil başka birisi kazandı. O zaman başkan ayrı telden çoğunluk partisinin başkanı başka telden çalacak. Bunu anlatmaya çalıştık, en büyük yarılma burada yaşanacak. Biz bu tehlikeye dikkat çekmek istedik..."
MUHTARLIK KALKACAK MI?
Kılıçdaroğlu, "Başkanlık sistemi geldiğinde muhtarlık kalkacak mı?" sorusuna yanıt verdi:
"Bu modelde başkan arzu ettiğinde TBMM'yi feshediyor. Mevcut anayasada da feshedebilir ama 45 gün içinde hükümet kurulmazsa... Yeni modelde olan doğru mudur? Muhtar kardeşlerim elllerini vicdanlarına koyup sorsunlar. Bütün muhtarların ömrü bir kararnameye bağlı. Yetki veriliyor. Böyle bir yetkiyi bir kişiye vermek doru mudur, yanlış mıdır?.."
"PERDE ARKASINI" ANLATTI
"Bu anayasa değişikliğinde partiler neden bir araya gelmedi?" sorusu sorulan Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir önceki yasama döneminde 4 siyasi parti bir araya geldi ve 80 maddenin değiştirilmesi konusunda görüş birliği sağlandı ama çıkmadı. Sonra yeniden oturalım konuşalım dediler. Ben size perde arkasını anlatayım" dedi ve şöyle devam etti:
"15 Temmuz darbesinden sonra Saray' a gittik. Ben Sayın Cumhurbaşkanı ile Başbakan'a ve Devlet Bahçeli'ye, yargı bağımsızlığının ne kadar önemli olduğunu anlattım. 'Gelin anayasada önce bunu sağlayacak düzenlemeleri yapalım' dedim, 'tamam' dediler. Anlaştık. İki toplandık, ondan sonra kimse toplantıya gelmedi. Sonra 'anayasa değişikliği için gelin, başkanlık sistemi' dediler. 'Biz bu sisteme karşıyız, parlamenter sistemde neyi öngörüyorsanız gelin konuşalım' dedik. 'Sorunu çözelim' dedik. 'Hayır başkanlığı getireceğiz' dediler. 'Biz bunu uygun görmüyoruz' dedik. Olay budur..."
"ÜLKE 24 SAAT İÇİNDE ELE GEÇİRİLİR"
CHP Genel Başkanı'nın sorulara verdiği yanıtlardan öne çıkan bölümler şöyle:
"Bu anayasa değişikliği hepimizi ilgilendiriyor. Örneğin asgari ücret. Başkan isterse asgari ücreti dondurabilir. Kaç yardımcısı olacak bilen var mı? Arzu ettiği kadar. Bakan sayısı da başkanın isteğine bağlı. Kim müsteşar olacak, bu da başkana bağlı; dayısının oğlu, amcasının oğlu. Üniversite mezunu olmasına gerek yok..."
"Bu değişiklik geçerse, bir kişiyi ikna ederseniz en geç 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirisiniz. Çünkü başkan; vali, bakan, müsteşar, kaymakan, müftü ve paşaları tayin etme yetkisine sahip. Tek bir kararnameyle hem de. Bu Türkiye'nin aleyhine midir, lehine midir?"
"NEDEN 600 MİLLETVEKİLİ?"
"Bu anaya değişikliği milletin hangi derdini çözecek? 600 milletvekili niye geliyor. 550 neyimize yetmiyor. 187 trilyon lira ek para ödeyeceksinzi yeni seçilecek milletvekilerine. Peki bunlar bakan veya başkan yardımcısı olacak mı? Hayır. Peki siz Meclis'e niye gelecek ve vekillerle görüşeceksiniz. Hiçbir balkan onun telefonuna çıkmayacak ki. Güvenoyu mu istedi, yok. Niye artırıyoruz bu sayıyı, niye bu parayı ödüyoruz. Sonunda, '600 milletvekilene de Meclis'e de gerek yok' diyecekler. 'Boşu boşuna para ödüyoruz' diyecekler..."
İDAM SORUSUNA YANIT
"Milleti kandırmanın hiçbir alemi yok. 15 Temmuz'dan sonra meydanlarda idam istendi. Yenikapı'da da istendi. Aradan aylar geçti, anayasa değişikliği geldi. Niye idamı koymadılar. İki parti birden istiyordu idamı. Neden koymadılar, biz mi engel olduk. Çünkü niyetleri yok, milleti kandırmanın alemi yok. Bir tarafa söyleyeceksin, dönüp başka bir şey yapacaksın. Siyaset bunlardan bıktı artık..."