Kılınmamalı bu namazlar!
Gördüğüm manzaranın tesirinden bir türlü kurtulamıyorum.
Müftü eğilmiş küçücük bir tabutu öpüyor. Eymen’in tabutunu…
İzmir’de annesi ve sevgilisi tarafından dövülerek öldürülen 5 yaşındaki Eymen’in tabutunu…
Elleri ve ayakları bağlanıp, bir poşette kullanılmayan bir tandıra bırakılan, cesedi günler sonra bulunan Eymen’in tabutunu…
Annesinin bakamadığı için önce çocuk esirgeme kurumuna sonra akrabalarına verdiği Eymen’in tabutunu…
Akrabalarının üç hafta önce görüntülü telefon konuşmasında vücudundaki morlukları görüp polise ihbarda bulunduğu Eymen’in tabutunu…
Kendinden bir yaş küçük kız kardeşi önce çocuk esirgeme kurumuna, sonra evlatlık verilen Eymen’in tabutunu…
Müftü, cenaze namazında tabutu öperken, “Mahcubuz, affet bizi” diyor.
Hepimiz mahcubuz Eymen bebek, hepimiz.
Kılınmamalı namazlar çocuk kişi niyetine!
Körpeler için hüsn-ü şehadet verilmemeli!
Bir melek için helallik istenmemeli!
Bizim ne hakkımız olabilir ki senin üzerinde. Ki cenaze namazını kıldıran müftü utanmış helallik istemeye, af dilemiş.
Ben af da dileyemiyorum senden küçük melek, utanıyorum. Ama sen bizi bağışla. Bağışla!
Mevlana sevdiceğine uzun uzun yazdığı bir şiiri bitirirken mahcubiyete teslim olur ve der ki:
“Sustum artık ben,
sustum artık
Bu şiir utanıyor ondan.”
Bu yazı da senden utanıyor, Eymen bebek!