"Kimse İstanbul üzerinde senaryo yazmaya kalkışmasın!"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Hiç kimse zillete düşüp yanlış hesap yapmasın. Hiç kimse İstanbul üzerinde senaryo yazmaya kalkışmasın." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hiç kimse zillete düşüp yanlış hesap yapmasın. Hiç kimse İstanbul üzerinde senaryo yazmaya kalkışmasın. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a atılan bir adım nice kahramanlığa, nice fedakarlığa, nice destansı mücadeleye kapı aralamıştı. Bu ruh ölmedi, bu şuur bitmedi." ifadelerini kullandı.
MHP Basın Biriminden yapılan yazılı açıklamaya göre, Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfının düzenlediği "1'inci Uluslararası Gençlik Kongresi"ne mesaj gönderdi.
Tam 100 yıl önce Samsun'a atılan kahraman ve kararlı adımla Türk tarihinin seyrinin değiştiğini, Türk milletinin makus talihinin yenildiğini anımsatan Devlet Bahçeli, Samsun'dan itibaren tam bağımsızlığa giden yolların taşlarının döşendiğini belirtti.
Bir asır önce Samsun kıyılarına ayak basan yüksek irade sonucunda Türk milletinin ayağa kalktığını, esaret zincirlerini kırıp parçalamak amacıyla harekete geçtiğini hatırlatan Bahçeli, "Bugün aynı zamanda devletimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de doğumunun 138'inci yıl dönümüdür. Bu nedenle 19 Mayıs hem milli doğruluşun hem de milliyetçi doğuşun miladıdır. 19 Mayıs 1919, Türk milletinin kendisine biçilmiş kefeni yırtarak tarihi yeniden yazdığı bir dönemin başlangıcıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Bugünkü şartların 1919'daki küresel dayatmalarla ve yaşanan buhranlarla az çok benzerlikler taşıdığına dikkati çeken MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türk milleti tekrar Lozan öncesine döndürülmek, Sevr karanlığına mahkum edilmek istenmektedir. Nitekim karşımızdaki tehditler yaygın, tehlikeler yoğundur. 1919'un rövanşını almak için kuyruğa giren iş birlikçi kadrolar, kuvveden fiile geçen müstevli kalıntılar, varlığımıza ve bağımsızlığımıza kast etmek maksadıyla faaliyet halindedir. Bilhassa Türk gençliğinin bunu görmesi, bunu bilmesi, bu yakın gerçeği tereddütsüz idrak ve ifade etmeleri tarihi önemdedir. Türk milleti Samsun'dan itibaren meşru mücadelesini yedi düvelin lekeli vicdanına haykırarak, alayına birden meydan okumuştu. Bu meydan okuyuş inançlıydı. Bu meydan okuyuş iradeliydi. Bu meydan okuyuş hakkın sedası, halkın sesi, haysiyetin seslenişiydi."
"TÜRK MİLLETİ TESLİM OLMAZ"
Yüreği millet sevgisi ile dolu Milli Mücadele kahramanlarının üstlendikleri tarihi sorumluluğu imanla, inançla, en küçük umutsuzluğa kapılmadan yerine getirdiğine işaret eden Bahçeli, "19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'le başlayan İstiklal yürüyüşü, bitkinlik, umutsuzluk, yoksulluk içinde kıvranan ve hareketsiz kalmış millet varlığına eşsiz inancın muhteşem bir tezahürüdür." ifadesini kullandı.
Devlet Bahçeli, 19 Mayıs ruhunun önemine işaret ettiği mesajında, şu değerlendirmeyi yaptı:
"19 Mayıs Samsun iradesi, zillete 'dur' demektir. 19 Mayıs Samsun şuuru, siyasi ve ekonomik operasyonlara milli duruş göstermektir. Samsun demek, milli bekamıza tuzak kuran, egemenlik haklarımıza diş bileyen zalimlere ve onların yerli uzantılarına tepki ve itiraz demektir. Samsun, Mustafa Kemal'dir. 19 Mayıs Türk milletinin kıvancıdır. 1919, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş rotasının nirengi noktasıdır. 1919'un 19 Mayıs'ı, takati bitti sanılan, tükendiği varsayılan millet kudretinin tüm zorluklara rağmen toparlanışının ve büyük bir mücadeleye atılışının mihenk taşıdır. Bu sayede Milli Mücadele formüle edilmiş, işgalcilerin hevesleri kursaklarında bırakılmıştır. Samsun'dan Sakarya'ya, Kocatepe'den İzmir'e vahşet ve şiddet defteri şehit kanlarıyla dürülmüştür.
Tüm gücümle ifade etmek isterim ki; Allah korusun ama bugün aynı karanlık ortam bir kez daha yaşansa geçmişin muzaffer ruhu tekrar ayağa kalkacak, üzerimize geçirilmeye ve gerilmeye çalışılan kefeni paramparça edecek azameti gösterecektir. Biz Türkiye'yiz, birlikte Türk milletiyiz. Cumhur istiklaline toz kondurmayacak, tıpkı 1919'da olduğu gibi. Cumhur hıyanete göz yummayacak, terör örgütlerine sessiz kalmayacak, tıpkı kurtuluş yıllarında yaşandığı gibi. Elbette 19 Mayıs 1919'daki tehditlerin benzerlerine maruz kaldığımız bugünlerde, her türlü yıkıcı ve bölücü emellerin karşısındaki en önemli güvencemiz Türk gençliğidir."