"KKTC’de bile öğretilmiyorsa Ayşenur Abla TMT’yi ne bilsin!"
Gazeteci Ayşenur Arslan'ın Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) hakkındaki tepki toplayan sözleri konuşulmaya devam ediyor... Bu tartışmalara Hürriyet yazarı Nedim Şener de katıldı.. Şener, TMT'nin Türkiye ve KKTC'de ne kadar bilindiği ve öğretildiği üzerine yoğunlaştı....
Gazeteci Ayşenur Arslan'ın, Halk TV ekranlarında yayınlanan programında Halil Falyalı cinayetine değinirken, Falyalı’nın kendisini Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) ile ilişkilendirmesine atıfta bulunarak TMT için “İllegal yapı” ifadelerini kullanması tepki topladı.
Arslan’ın bu sözleri üzerine RTÜK program hakkında inceleme başlattı. AK Parti, MHP ve BBP teşkilatları ise Ayşenur Arslan hakkında suç duyurusunda bulundu.
Tepkiler üzerine Twitter hesabından bir açıklama yapan Arslan ise sözleri nedeniyle özür diledi.
"AYŞENUR ABLA NE BİLSİN?"
Diğer yandan, Ayşenur Arslan'ın sözlerine katılmamakla birlikte, Halk TV programcısının bu yorumuna farklı bir perspektiften bakan Hürriyet yazar Nedim Şener bugün "KKTC’de bile öğretilmiyorsa Ayşenur Abla TMT’yi ne bilsin" başlığını taşıyan bir makale kaleme aldı.
Konu hakkında uzman bir emekli asker ve akademisyen olan Mehmet Balyemez’in görüşlerine köşesinde geniş yer veren Şener, TMT'nin KKTC'de bile yeterince öğretilmediğini gözler önüne serdi.
Şener yazısında, "KKTC’de bile öğretilmeyen TMT tarihini Ayşenur Abla ne bilsin!" yorumunda bulundu.
Nedim Şener'in konuyla ilgili köşe yazısı şu şekilde;
"Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) yemini şöyle başlar: “Kıbrıs Türkünün yaşayış ve hürriyetine, canına, malına ve her türlü anane ve mukaddesatına, her nereden ve kimden olursa olsun vaki olacak tecavüzlere karşı koymak için kendimi Türk milletine adadım. Ölüm dahi olsa verilen her vazifeyi yapacağım...”
TMT’yi, amacını ve TMT kahramanlarını bu satırlar anlatır, gerisi boş laftır.
Gazeteci büyüğümüz Ayşenur Aslan’ın, “Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı adada suikastlarla bilinen illegal yarı resmi bir oluşumdu” sözleri üzerine konuyu, uzmanı Doç. Dr. Mehmet Balmeyez’e sordum.
KKTC’de de görev yaptıktan sonra TSK’dan Kıdemli Albay olarak emekli olan Mehmet Balyemez’in “İngiliz Yönetimi Döneminde Kıbrıs Türklerinin Siyasi Örgütlenmeleri (1923-1960)” başlıklı doktora tezi Türk Tarih Kurumu tarafından kitap olarak basıldı. Başka kitap ve makaleleri de bulunan Balmeyez, KKTC’deki üniversitelerde de görev yaptı.
TMT ne zaman, kimler tarafından hangi amaçla kuruldu?
Rumlar, Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesinin kavramsal ifadesi ENOSİS amacına ulaşmak için 1952 yılında EOKA terör örgütünü kurdular. 1 Nisan 1955’te önce ‘İngiliz Sömürge Yönetimi’ne karşı haziran ayından itibaren de Kıbrıs Türklerine saldırmaya başladılar. Kıbrıs Türkleri de, bu saldırılar karşısında Dr. Fazıl Küçük’ün de desteklediği Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği, Volkan, 9 Eylül Cephesi, Kara Çete, Yıldırım, Kara Şahin adı altında direniş örgütlenmelerini kurdu.
Rauf Denktaş, Dr. Burhan Nalbantoğlu ve Kemal Tanrısevdi, 1957 Kasım’da tüm direniş örgütlerini bir çatıda toplamak için TMT’yi oluşturdu. Türkiye’nin TMT’yi destekleme kararından sonra 14 TSK subayı Albay Ali Rıza Vuruşkan önderliğinde Kıbrıs’a gitti. 1958 Ağustos’ta TMT’yi yeniden organize ettiler. Kıbrıs’taki toplumlararası çatışmalar bitince TMT, gizli yollarla üye temini ve silahlanma faaliyetlerine devam etti ve yeraltına indi. Rumların, 21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türklerini yok etmek amacıyla yürürlüğe koyduğu Akritas planı sonrasında TMT, tekrar görünür oldu ve 1976 yılına kadar Kıbrıs Türklerinin güvenliği için çalıştı. TMT, 1976’da halen KKTC’nin silahlı gücü olan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’na dönüştürüldü.
Kıbrıs’taki Türklerin mücadelesindeki rolü ne oldu?
TMT, Kıbrıs Türklerinin öz savunma dinamiklerinin bir sonucu olarak 1958 yılı ağustos ayına kadar olan dönem ile 21 Aralık 1963 tarihindeki Kanlı Noel saldırılarından 20 Temmuz 1974 tarihindeki Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar tam bir savunma gücü olarak görevini başarı ile yerine getirmiştir.
Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de de TMT’ye karşı dezenformatif söylemler var.
Kıbrıs Türklerinin var olma mücadelesi tam olarak bilinmediğinden ve öğretilmediğinden dolayı gerek TMT gerekse Türkiye’nin hukuka uygun olarak icra ettiği 1974 askeri harekâtına yönelik kara propaganda mevcuttur. Yegâne sebebi Kıbrıs Türk tarihinin her yönüyle öğretilmemesidir.
KKTC’de de benzer söylemler var...
Üzülerek söylemek gerekirse Kıbrıs Türklerinin özgürlük ve var olma mücadelesi ne Türkiye’de ne de KKTC’de tam olarak bilinmemektedir. Bu eksiklik tarihi olaylarla ilgili yanlış bilgilerin bilerek veya bilmeyerek ağızdan ağıza yayılmasına sebep olmaktadır. Kıbrıs Türk tarihini çalışan akademisyen ve aydınlar olarak, geçen yaz Kıbrıs Türk Mücadele Tarihi dersinin, KKTC’deki 22 üniversitede zorunlu ders olarak okutulması amacıyla hazırladığımız bir manifestoyu KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı’na bizzat verdik.
Yorum: KKTC’de bile öğretilmeyen TMT tarihini Ayşenur Abla ne bilsin!"
YAZININ TAMAMI İÇİN...