Medipol Üniversitesi Sefaköy Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Nicer Korkut Bıçak, anosmi olarak bilinen koku kaybının ilişkili olduğu nörolojik hastalıklara dikkat çekti.
Covid-19’da da görülen koku kaybı Alzheimer ve Parkinson'un belirtisi olabilir
Koku kaybı olarak bilinen anosminin birçok nörolojik hastalıkla ilişkisi bulunduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Nicer Korkut Bıçak bazı nörodejeneratif hastalıkların ilk klinik belirtilerinden olabileceğini dile getirdi.
Dr. Öğr. Üyesi Korkut Bıçak, kokunun beyin ile ilişkisine dair “Annemizin evde pişirdiği kekin kokusu, yağmurda toprak kokusu, sevdiğimiz bir parfümün kokusu, temiz çarşaf kokusu, arkadaşımızla içtiğimiz kahvenin kokusu, ilk alınan gülün kokusu gibi pek çok güzel koku bizi anılarımızda yolculuğa çıkarabilir. Tam tersi birçok nahoş koku da olumsuz anıları beraberinde getirebilir. Koku, hayatta kalmak için evrimsel tarihimizde merkezi bir rol oynar. Koku ve tat, çevredeki besin kaynakları hakkında bize anlamlı bilgiler sağlar. Koku, tehlike ve sosyal uyaranlar dahil olmak üzere çevresel ipuçlarını işlememize yardımcı olur. Bu sayede hayatta kalma mücadelemize destek sağlar” diye konuştu.
ANOSMİ DEPRESYONA VE ZEHİRLENMEYE BİLE NEDEN OLABİLİR
Kokunun yeni hafıza oluşturma ve bilgileri hatırlamada büyük rol oynadığına işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Korkut Bıçak, şöyle devam etti:
Koku molekülleri burnumuza ulaştığında mukozada bulunan olfaktör sinir hücreleri aktive olarak olfaktör bulb/traktus aracılığı ile oluşan sinyaller beyindeki koku merkezlerine taşınır. Bu sistemler hipokampüs, amigdala, orbitofrontal korteks, hipotalamus, insular korteks, anterior olfaktör çekirdek, entorinal korteks ile yakın ilişkilidir. Bu yapılar yeni hafıza oluşturma ve hafızada depolanmış olan bilgileri hatırlama, duygudurum düzenlenmesi, motivasyon sağlama, saldırganlık gibi dürtüsel davranışlarımız ve ödül sisteminde önemli rol oynayan yapılardır. Bu sistemler sürekli birbirleri ile etkileşim halindedir ve birbirlerini modüle ederler. Koku duyusunun yitimi anosmi olarak adlandırılır. Koku duyusunun kaybı, gıda tüketiminin azalması ve kilo kaybı ile sonuçlanan malnutrisyona, depresyona, gıda zehirlenmesine, tehlikeli kimyasallara maruziyet yaratarak yaşam kalitesini oldukça etkileyen bir durumdur.
ALZHEİMER VE PARKİNSONUN İLK BELİRTİLERİNDEN BİRİ
Dr. Öğr. Üyesi Korkut Bıçak, koku kaybının altında yatan nedenleri şu şekilde açıkladı:
Anosminin en sık nedenleri arasında alerjiler, viral enfeksiyonlar, kafa travmaları ve olfaktör sistemi etkileyen her tip travma bulunmaktadır. Olfaktör disfonksiyonun en sık sebebi ise üst yolunum yolunu tutan viral enfeksiyonlardır. Covid enfeksiyonu sırasında ve sonrasında anosmi görülmektedir. Bu koku duyusu yitimi birkaç hafta ile sınırlı iken bazen aylarca gözlenebilmekte nadiren de kalıcı olabilmektedir. Anosmi Alzheimer, Parkinson hastalığı gibi bazı nörodejeneratif hastalıkların ilk klinik belirtilerinden olabilir. Bunun yanı sıra daha nadir görülen frontotemporal demans, huntington, lewy body demans hastalığı gibi hastalıklarda da anosmi görülebilir. Alzheimer hastalarında spesifik olarak hafıza, emosyon ve koku duyusu ile ilişkili olan entorinal korteksin etkilenmiş olması anosmiye sebep olarak gösterilmektedir. Parkinson hastalığında da hastalığın erken dönemlerinde bazal ganglionlarda hasar gelişmeden önce olfaktör bulbusta alfa sinnüklein depolanması koku duyumu yitirilmesine neden olur. Multiple Skleroz (MS) hastalığında koku duyusunun ileti yollarındaki plak oluşunu koku yitimine sebep olabilir.