TÜRKİYE
Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinde "bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına zarar verebilecek bir fiil, olgu, yakıştırma veya söz" olarak tanımlanmaktadır.
Kimi hukuk sistemlerinde suçun mağdurunun görevi ya da konumu verilecek cezada artırıma ve farklı soruşturma usullerinin benimsenmesine neden olmuştur. Türkiye'de hakaret suçu, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmediği takdirde dava açılması mağdurun şikayetine bağlıdır. Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret suçunun işlenmesi halindeyse, kurulu oluşturan tüm üyelere hakaret edilmiş sayılır.
Suçun haksız bir fiile tepki olarak veya kişiler arasında karşılıklı olarak işlenmesi halinde cezada indirime gidilebileceği gibi, ceza verilmeyebilir de. Eğer kasten yaralama suçuna bir tepki olarak hakaret edilmişse, faile ceza verilmez.
Yargı organları ile idari makamlar nezdinde yapılan başvurular ile iddia ve savunmalarda, somut kanıtlara dayanılarak yapılan olumsuz değerlendirmeler, iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında olduğundan suç teşkil etmez.
Hakaret suçu alenen işlendiği takdirde ceza altıda bir, basın yayın yoluyla işlendiği takdirde ise üçte bir oranında arttırılır.