Bir yerin bayındır hale getirilmesi yani imar edilmesi, yapılaşma, şehirleşme ve medenileştirilmesi demektir. Bu noktada imar etmenin yapılaşmayı getirdiği göz önüne alınırsa yapılaşmanın da belli kuralları olması doğaldır. Bu nedenle Dünya’nın her yerinde yapılaşma belli kurallar çerçevesinde yapılır.
Ülkemizde, kanun koyucu tarafından başta 3194 sayılı İmar Kanunu olmak üzere yapılaşmayı kontrol altında tutabilmek, kurallarını ve şartlarını oluşturmak amacıyla 50’yi aşkın ayrı kanun ve mevzuat bulunmaktadır. Bu kanun ve mevzuatların ana gayesi yapılaşmayı kontrol etmek ve yönetebilmektir. İmar edilecek yerlerin yapılaşmasına ilişkin sınırlar kontroller ve kurallar, çıkarılmış kanunlara uygun şekilde hazırlanmış “imar planları” vasıtasıyla ile yürütülmektedir. İmar Planları çeşitli türlerde ve ölçeklerde hazırlanmaktadır. İmar Planlarının yapım süreci, türleri, imar planı yapma yetkisine sahip kurumlar için daha önceki yazılarımıza bakabilirsiniz.
Bir yerin imarlı olması ne demektir? İmarlı bir yer, İmar planı olan yer demektir. Yani imarlı yer olarak belirtilen alanda, mevcut imar planları kapsamında ve imar planlarının önermiş olduğu yapılaşma şartları ve fonksiyonlarına uygun olarak bina yapılabileceği belirtilmektedir. Buna karşılık İmar Kapalı, imar yasaklı,imar sorunlu, imarı yok şeklinde halk arasında çeşitli deyimlerle imar planlarında yeşil alan, okul, hastane, yol vb. türde kamu kullanımına ayrılmış yerlerden bahsedilmektedir. Bu o bölgede imar olmadığını değil, imar planı kapsamında başkaca fonksiyonlara ayrılması nedeniyle konut, ticaret, sanayi vb türde vatandaşın kendi adına yapı yapamayacağı ancak belediye bakanlık gibi kurumların halk kullanımına yönelik olarak yapacakları tesisler için ayırdıkları alanları ifade etmektedir.