Mezarlıklar eski devirlerde evler ve ibadethanelerle iç içe olmalarına karşın, Orta Çağ'da büyük veba ve kolera salgınlarının nedenlerinden biri olarak görülmüş ve bu tarihlerden sonra oluşturulan gömü alanlarının yerleşim merkezleri dışında oluşturulmasına özen gösterilmiştir.
Bu salgınlardan sonra sağlık endişesiyle Paris'in yeraltı katakomplarından ve kilise avlularından çıkarılan ölülerle oluşturulan ve günümüze de ulaşmış olan Paris'in ünlü Père-Lachaise Mezarlığı, Dünya'nın en meşhur mezarlıklarından birisidir.
Türkiye'de de İstanbul'da bulunan Karacaahmet Mezarlığı, Dünya'nın sayılı büyük mezarlıklarından birisidir ve yerleşim merkezi dışında tepelik bir alanda kurulmasına rağmen şehrin büyümesiyle yerleşim merkezinin ortasına sıkışıp kalmıştır.
Mezarlıklarda ölünün yakınlarının mezarlarına bakması, mezarı çiçeklerle süslemesi ve başucuna bir mezar taşı dikmesi gibi kültürden kültüre değişen ve yasla beraber ölüyü unutmamayı da simgeleyen âdetler vardır.