Vegan kimdir, nedir?
Vegan ve vejetaryen beslenme, toplayıcı insanların dönemi kadar eski olsa da avcılıkla ve ateşin bulunmasıyla birlikte yenmeye başlanan hayvanlar yüzünden unutulmuş durumdaydı. Ta ki günümüze; et endüstrisinin yarattığı korkunç görüntülere, çalışma şekillerine, hareket edemeyip antibiyotiklerle şişirilen hayvanların ayyuka çıkmasına; farklı diyetlerin sonuçlarının laboratuvar ortamında klinik olarak test edilebilmesine ve kıyaslamalar yapılmasına ve yeme alışkanlıklarının hastalıkların kaynağı olarak gösterilmesine kadar.
Tarihi bu kadar eski olsa da “vegan” kelimesi ve tanımı ilk kez 1940’lı yıllarda bir makalede kullanılmıştır ve hem bu beslenme şekli ile hayatını sürdüren kişiye hem de bu beslenmeye verilen addır.
Özetle, veganlık tüm hayvansal gıdalardan arınmış beslenme türüdür ve hatta bir yaşam biçimidir. Öyle ki tereyağı, yumurta, kırmızı et, tavuk, balık, süt, süt ürünleri (peynir, yoğurt, krema vb.), kemik, sakatat hatta bal, jelatin gibi ürünlerin tamamen hayatınızdan ve beslenmenizden çıkması gerekiyor. Kürk ve deri malzemeleri (evet ayakkabılar ve çantalar da!) söylememe gerek yok sanıyorum. Veganların yanından bile geçemezler. Kısacası etrafınıza bir bakın, hayvanlar sayesinde üretilmiş ne varsa, veganlar hepsini reddeder.
O yüzden demem o ki veganlara iyi davranın çünkü onlar bilerek ve isteyerek, bu acımasız endüstriyel hayatın sunduğu, ambalajladığı, reklamlarla ağız sulandırıp satış için pompaladığı ve market reyonlarını dolduran tüm o hayvansal içerikli yiyeceklerden bilerek ve isteyerek mahrum kalıyor ve hep onlara muadiller bulmaya çabalayarak hayatlarını sürdürüyorlar. Empatisi zor. Hele ki Türkiye’de, Türk mutfağında uygulanabilmesi neredeyse imkansıza yakın.
Veganlar ne yiyor?
“Eee beslenmemizden onca şeyi çıkarınca geriye ne kaldı ki?!” diye düşünebilirsiniz. Sizi anlıyorum ancak o kadar da karamsar olmaya gerek yok. Bakınız çünkü bakliyatlar (nohut, mercimek, bezelye, fasulye, barbunya, vs.), (cinayet işlenmeden yani köklerinden koparılmadan toplanmış) sebzeler, tüm yeşil bitkiler, soya ürünleri, işlem görmemiş kuruyemişler (ceviz, fıstık, badem, fındık vb.), kuru meyveler, bitkisel yağlar (zeytin ve zeytinyağı, keten tohumu yağı, ceviz yağı, fıstık yağı, fındık yağı), tahıllar (pirinç, yulaf, kinoa, kuskus, bulgur, mısır vb.), bitter çikolata, tofu, soya ürünleri vegan beslenmenin vazgeçilmezleri. Fakat yalnızca hayvansal gıdalardan elde edilen B12 ve D vitaminlerini takviye olarak dışarıdan almak gerekiyor. Tabii ki bol güneş ışığı, hepimizin ihtiyacı.
Muadil yiyecekler neler?
Veganlığın zor zanaat olduğundan yeterince bahsettiğime göre şimdi çözüme odaklanalım derim. Nedir bu muadil yiyecekler bir göz atalım. Elbette vegan diyet kitaplarında çok daha detaylısını bulursunuz, ben sadece özet geçiyorum.
Süt ve süt ürünleri: Soya ürünleri, badem sütü, hindistan cevizi sütü, pirinç sütü kullanabilirsiniz.
Yumurta: Kek, hamur işi gibi yiyeceklerin hazırlanmasında yumurta yerine soya unu (1 yumurta için 1 yemek kaşığı) veya ezilmiş muz kullanabilirsiniz. Pofuduk bir hamur için 1 yemek kaşığı sirke ile kabartma tozunu tepkimeye sokup kullanabilirsiniz. Veya doğal tofu ile çırpılmış yumurta etkisi yaratabilirsiniz.
Et, tavuk, balık: Tek yol tofu, tahıllar ve sebzeleri bir araya getirip çeşitli kombinasyonlar yaratmak.
Bal: Pekmez, agav şurubu, pirinç şurubu, elma şurubu gibi tatlandırıcılar kullanılabilir.
Tereyağı: Biomargarinler veya tereyağı lezzetindeki margarinler (bence en iyisi her zaman her yerde zeytinyağı).
Vegan beslenmenin faydaları
Tüm zorluklarına rağmen ulvi sayılması gereken veganlığın faydalarını okuyunca belki ona bir adım yaklaşmayı aklınızdan geçirirsiniz. Mesela düzelen uykular, gençleşen ve yenilenen bir cilt, gündelik hayatta daha az yorgunluk ve stres, kan değerlerinin düzelmesi, daha genç görünmek, arınma hissi, eklem sorunlarının azalması, konsantrasyon artışı, ağız ve beden kokularının güzelleşmesi, ruh halinin ve enerjinin yükselmesi, fazla kilolardan kurtulmak gibi. Şiddete ve öldürmeye kesinlikle karşı olmak veganlığın en temel kurallarından biri olduğu için dizi, haber, vurdulu kırdılı filmler izlemenizi de önermem. Bu da sizi daha sakin bir insan yapacaktır haliyle.
Şimdi derin bir nefes alıp aşağıdaki videoyu izleyin, az önce attığınız adım belki de topuklarınızı poponuza vura vura veganlığa doğru hızla koşmanızı sağlayacak çünkü. İşte günümüz yemek endüstrisinin durumu, fazla söze gerek kalmıyor.