Korgeneral Mehmet Şanver 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattı...
Emekli Korgeneral Mehmet Şanver, Habertürk Tv'de 15 Temmuz gecesi yaşananları Kübra Par'a anlattı.
Muharip Hava Kuvvetleri Eski Komutanı Mehmet Şanver'in açıklamalarının satırbaşları...
İSTİFA ETTİKTEN 15 GÜN SONRA KİTAP YAZMAYA BAŞLADIM
''İstifa ettikten 15 gün sonra kitap yazmaya başladım. Bu kitapta sadece iddianameler değil, 15 temmuz gecesinin hava hareketlerine dair harekat merkezi kayıtları da var. İstifa ederken son imzaladığım evrak Cumhuriyet Başsavcılığına Ceride defterinin orjinali, ve genişletilmiş hali ve geceki hava resmi çıktılarını verdiğimin belgesidir. Bu kitaptaki bilgiler orjinal bilgileri içeriyor. 15 Temmuz'dan önce de bu terör örgütüyle alakalı düşüncelerimiz de yer alıyor.''
DARBENİN HAVA KUVVETLERİ MERKEZLİ OLDUĞU YANLIŞ
Düzenlemenin ardından bu teşkilatın ilk komutanı ben oldum. Hava Kuvvetleri'nin herşeyidir burası. Muharip Hava Kuvvetleri Komutanlığı böyle bir icracı komutanlık. Bu darbenin hava kuvvetli merkezli olduğu yanlış. Hava kuvvetleri her zaman ses getirir. Kullandığı araçlar öne çıkartır. Ama bir yeri işgal etmek hep kara kuvvetleriyle olur.
O GECE 32 SORTİ YAPILDI
Hava kuvvetleri o gece 32 sorti yapmıştır. Darbe karşıtı uçuşlar da oldu. Normal şartlarda eğitim uçuşunu Filo Komutanı kendisi planlar. Ama bunun kontrol noktası Eskişehir'deki harekat merkezidir. Benim emrim olmadan normalde terörle mücadele konusunda bir uçuş yapılamaz. Ama o gece hava kuvvetlerinden bir albay gelerek sözlü emir vermiş.
HEP SABRETTİM
Bu güne kadar hep sabrettim. Bilgi kirliliği çok fazlaydı. Ben artık soruların hepsine cevap verebilirim. Karşılıklı hizmet görevleri yapılabilir. Bir ay önceden planlanır. Ama siz karşılıklı hizmet görevinin dışında birşeyler yaparsanız bunu ancak orada olanlar bilebilir.
DÜĞÜN NEDEN 15 TEMMUZ'DA YAPILDI?
3 Ekim'de nişanımız oldu. Dünürlerimizle düğün gününü konuştuk. Ağustos dışında önü arkası olur dedim. YAŞ, mezuniyet, emeklilik törenleri çok yoğun oluyor. Kızım öüretmen Eylül 15 okullar açılıyor dedi. Ramazan ve bayram ve arada 10 temmuz ile ağustosa kadar olan süre vardır. 16 Temmuz'du aslında planımız. Erkek tarafı gitti Moda'yı buldu. Dediler Cuma ve Pazar açıkmış. Burası için ne dersiniz dediler. 15 Temmuz'un böyle masum bir hikayesi var.
TESADÜF OLAMAZ
Hiçbir şey tesadüf olamaz. O gece 3 tane düğün var. Hepsi yüksek seviyede askerlerin katıldığı düğünler var. Darbeciler sadece benimkini değil hepsini kullanmışlardır. Düğünle ilgili bu kadar kasıt aramak biraz vicdansızlık oluyor.
AHMET ÖZÇETİN HAVA KUVVETLERİ İMAMI OLABİLİR DEDİM
Ben Genel Kurmay Başkanı olsam tamamen kendi şahsımlar yapardım bu çalışmayı. Elinizde somut belge yok bilgi belge yok. Sizin itha ettiğiniz kişiler General ve Albay. Suçladığınız insanlar öyle basit hemen etkisiz hale getirilecek insanlar değil. Öyle kolay değil. Ciddi bir işti geç kaldık. Yapmamız gerekirdi. Sayın Akar kanaatlerinize dayalı yapın dedi. O isimleri saydı biz de FETÖ'cü olabilir bilmiyorum olamaz şeklinde sözlü olarak soruldu. Şuraya girecek terfiye aday kurmay albaylar tuğ ve tüm generaller bana soruldu. Sayın Abidin Ünal'la da gitmeden konuştum. Düşüncelerimi söyledim ve o da aynen katıldı. Hatta birisi Ahmet Özçetin'in hava kuvvetleri imamı olabilir dedim. İki yıl karargahta onunla çalıştım. Akın Öztürk Hava Kuvvetleri komutanıydı. Daha evvelden Akın Öztürk'ü de bilirim.
Esas generaller 15 Temmuz günü geldiler. Darbeden önce kendi içimizde birşey konuşmadık. Ama medya ve kamuoyunda darbe konuşuluyordu. Darbe olacak diye konuşmuyoruz. Ama birşey bilmiyoruz. Ama inanın bunlar konuşulsa bile onları duysanız bile bu kadar fütursuz, gözü dönmüş alçakça bir şey olabileceğini aklımızdan hiç geçirmedik.
BU DARBEYİ SİLAHLI KUVVETLER ENGELLEDİ
Bu bir isyan. Bu darbe değil. 12 eylülde komutan belli. Kenan evren. Bu taşeron edilmiş bir girişim. Bunun başarılı olması mümkün değil. silahlı kuvvetler böyle kişilere pabuç bırakmaz. Öyle de oldu. Bu darbeyi silahlı kuvvetler engellendi. Tabiki emniyet ve halk yardımcı oldu ama asker hayır demeseydi bu darbe olurdu.
2 AY ÖNCE O GÜN GELEMEM DEDİ
1989 da F-16 lar geldi. Filomuzun harekat subayıydı Akın Öztürk. Düğüne katılmama nedenini sormadım. Gerekçe sormam. Davetiyeyi verirken o tarihlerde gelemiyebilirim dedi. Bir açık kapı bıraktı. Gün yaklaşırken de gelemiyeceğini söyledi. Ben düğün için Hava Kuvvetleri Komutanı ile görüştüm. Nikah şahidi Akın'ı yap dedi. Aradım geliyormusunuz diye. Gelemiyeceğim dedi.
BENİ DİYARBAKIR'A GÖNDERMEK İSTEDİ
Son iki yılda Akın Öztürk ile ilgli fikirlerim değişti. Ahmet Özçetin ile olan ilişkisi. Normal bir ilişki öyle olmaz. Yüksek Disiplin Kurulu'nda benim tavrım şikayet oldu, komutan da beni sorguluyor. Atılan çocuklar konusunda şerh koyuyorum ama o onaylıyor. Hava Kuvvetleri Komutanı ile Kurmay Başkanı arasında bir çatışma yaşamamaz. Birinci yıl sonunda beni Diyarbakır'a göndermek istedi. Beni karargahtan göndermek istedi.
AKIN ÖZTÜRK 1 NUMARA OLAMAZ
Akın Öztürk darbenin 1 numarası olamaz. Çünkü onu Genelkurmay Başkanı olarak yazmamışlar. Yani üzerinde bir isim var. Bu da milletin kabul edeceği bir isim olmalı. İnsanları tanıyoruz, iddianameleri okuduk. Bu davalar sonıunda içeriden çıkan da olabilir, içeri girecek önemli isimler de olabilir. Bu isimlerin hepsini savcılara anlattım. Bunlardan TSK içerisinde aktif görevde olanlar da var ama isim burada söyleyemem. Bilirkişi olarak gönüllü oldum. Ben mahkemede müşteki olduğum için tarafım o yüzden olmadı sanırım. Ben söyledim ve bazıların işlem yapıldı. Yaptığım suç duyuruları kapsamında da çok dava açıldı.
YARDIMCIMI ESKİŞEHİR'E GÖNDERDİM
İlk olarak 20 sıralarında Genelkurmay Emri ile anladık. Hava sahasının kapatılması ile ilgili emirleri bana iletildi. Komutan yardımcım geldi ve böyle tedbir ve emirleri var dedi. Genelkurmay'ın böyle bir tasarrufta bulunması daha önce olmadı. Atla sen Eskişehir'e git dedim. Bana 19:36'da gelmiş emir. Bana da ondan sonra geldi. Bana bilgi gelmesi lazım. Geldi ama gecikmeli geldi. Ve gelen bilgiden bir şey anlaşılmıyor açık değil. Bir karışıklık var dedim. Üstünü değiştir dedim uçak ayarlayacağım dedim. Hava Kuvvetleri Komutanı'nın yanına gittim ve uçak konusunu söyledim. Bu aşamada gitmesine gerek yok geri gelsin dedi. Buradan komutanın benden konuya daha vakıf olduğunu düşündüm.
DARBEYİ ABİDİN ÜNAL'DAN ÖĞRENDİM
Darbe olduğunu Abidin Ünal'ın ağzından duydum ilk kez. Terörle mücadele harekatı sadece bizim emrimizle yapılır. Bilgiyi verecek kişiler bu işin içerisinde ise bilgiyi vermezler. Ben öyle bir emir vermedim. Mesela Diyarbakır 6 uçak hazırlıyor. Oradakiler biliyor. Önemli bir kelle alacağız diyorlar. Benim altımdaki 28 kişiden 24'ü içerisinde. Ben bütün görevlerimi layıkıyla yaptım. Ben bunlarla mücadeleye ömrümü verdim.
Bunların hepsi general. Bunları ben atamadım ben seçmedim. Sistem size 28 kişidem 24 ile çalış diyor. Bu kadroyla çalışıyorsunuz. Somut suç var mahkemeye veriyorsunuz beraat ediyor. MİT ve askeri yargı var. Bu gülerle mücadele ediyorsunuz.
ESKŞEHİR'LE KONUŞUNCA DARBE OLDUĞUNU ANLADIM
Eskişehir'i aradım ne oluyor dedim. Komutan dedi ki havada uçaklar var. Neler var dedim. F-16, var tanker var dedi o an anladım. Dedim ki uçuşları engelleyin dedim. Aklınıza ne geliyorda pistlere araç çekin ne gerekiyorsa yapın dedim. Akıncıyı aradım Hakan Evrim açmadı telefonu. Abidin Ünal'ın yüzüne telefon kapatmış.
KARŞI HAREKATI ESKİŞEHİR'E GÖNDERDİKLERİM YAPTI
Abidin komutana sizi buradan çıkartalım dedim. Hava Kuvvetleri Komutanı'nın uçağı Atatürk Havalimanı'ndaydı. Sabiha Gökçen'e gel dedik. Orada bir kriz merkezi oluşturduk. Hepimiz kendi ekiplerimizi aradık. Bana sordular be Abidin Ünal'ın yerinde olsam komutanlarla harekat merkezine giderdim. Ben kendi komutanlarımı uzaklaştırdım. Ve biz de derdest edilince karşı harekatı Eskişehir'e gönderdiğimiz komutanlar yaptı. Ben darbenin önlenmesinde en kritik emirleri verdim.
İNCELENMESİ GEREKEN KONULAR VAR!
Benim gönderdiğim 4 kişi Eskişehir'e 7 buçuk saatte gitmişler. Bunların araştırılması lazım. 4:36 da karşı angajman veriliyor. Akıncıyı bombalama emri veriliyor saat 7:30'da ancak Akıncı saat 11:15 te bomba düşüyor. Ben komutan olsam 11 kere bombalardım.
100 KİŞİLİK ÖZEL TİME UÇAK VERMEDİM
Bazıları habersizdi çocukların. Bazıları kalktı biz emredince indiler. Benim iki saat bu olaya müdahil olma zamanım oldu. Bu sırada hep görevimi yapmaya çalıştım. Diyarbakır'dan özel harekat timi gelmiş, 100 kişilik ekip. Başlarında general var. Verelim mi vermeyelim mi. Vermedim güvenemedim kimseye çünkü. Verdiğimiz emirlerin bir tanesi hatalı olsaydı komutanlar o zaman arkamızda durmazdı.
Yanı başımda Hava Kuvvetleri Komutanı var. O da emirler verdi. Eskşehir'i takviye etmek için emirler verdi. O da general gönderdi ama gönderdiği şu anda içeride.
ABİDİN ÜNAL İLE İLGİLİ KAFAM KARIŞIK
İki tane helikopter önce Fenerbahçe Orduevine geliyorlar. Abidin Ünal'ın 3 korumasını alıyorlar. Hava Kuvvetleri Komutanının yakın koruması lazer tutuyor ve o sayede otoparka inebiliyorlar. Önlemesi gerekenler bu işin içerisindeyse bu işi engellemeniz zor. Bunlar koruma değil tam tersini yaptılar.
Şahıslar geldi ve bana Ünal beni almaya geldiler komuta sende dedi. Komutan kalktı. Bütün görüntüleri izleidm ben. Komutan kalkıyor lavaboya gidiyor, kelepçelenmeden korumalarıyla helikoptere biniyor. Daha sonra Akın Öztürk'le görüntüleri çıktı kol kola. Bunlar bizim kafamızı karıştırıyor. Bizi niye bağladılar. Ellerimiz gözlerimiz ayaklarımız bağlandı. Ben gitmeden vedalaştım bir daha da görüşmedim Abidin Ünalla.
AKIN ÖZTÜRK İLE GÖRÜŞME
Kızımı tebrik etmek için Akın Öztürk aradı. Numarası ondan vardı. Abidin Ünal ulaşamadığını söyledi aradım ve verdim. Abidin Ünal, Akın Öztürk'e Akıncı'ya git orada seni dünleyecek çocuklar var dedi. O sırada Akın Öztürk Akıncı'da mı bilemiyorum.
CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN'IN DAVRANIŞLARI ÇOK ÖNEMLİ
Sayın Cumhurbaşkanın ele geçirilememesi, Sayın Başbakan'ın Eskişehir'e kendi yetkilerini yani kendi uçağımızı düşürme emrini vermesi çok önemli.
BAŞARISIZ VE SORUMLU OLAN KOMUTANDIR
15 Temmuz öncesine dönmek lazım. Bir yapı devleti işgal etmiş. bütün kademelere girmiş. Gerçekten çok güçlüler. yüzde yüz suçsuzken hapislere düşüyorsunuz. Emniyet, yargı medya her kurum var bunların içinde. Böyle bir ortamda bu yapı içimize girdi mi. Başarılı oldular mı?. Burada başarısız ve sorumlu olanı komutandır.
TABİ Kİ HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI OLMAK İSTERDİM
Şüphe varsa bile bütün şüphelerden arınmış tescilli tek generalim. Geçmişime bakıyorum kariyerim belli. Ben bu başarılar nezdinde emekli edilmedim uzatıldım. Buna rağmen neden istifa ettim. Birincisi tercih edilmedim. tercih edilenle kendimi kıyasladım ve daha iyi olduğunu gördüm. Bu işlerin liyakat olduğunu hep söyledik. Bunun aksi bir durumda istifa etmesem olmazdı. Tabi ki Hava Kuvvetleri Komutanı olmak isterdim.
Adil Öksüz ismini inanın darbeden sonra gündeme gelince duydum. Nerede olduğunu da bilmiyorum. Allah belasını versin. İnşallah yakalanır ve yargılanır.