Korkunç olay!Eterle bayıltıp valizin içerisine...
İstanbul'da 2 Ekim tarihinde ortadan kaybolan ve cesedi 2 ay sonra geçtiğimiz hafta Bilecik Söğüt’te bir çiftlikte toprağa gömülü bulunan 31 yaşındaki Çinli Lisha Yu cinayetinin arkasından “sorgulama” çıktı.
Kaçırıldığı belirlenen genç kadını öldürdükleri gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklanan dört Uygur arasında bulunan ve cinayeti itiraf eden Yunuscan T.'nin polis sorgusunda “Sorgulamaya götürüyorduk, bagajda boğulup öldü. Ceset bulundu, olay ortaya çıktı, artık konuşacak bir şey yok” dediği öğrenildi. Yaptığı işe göre lüks yaşamı ve gelirinin çok üzerinde harcamalarıyla dikkat çektiği öğrenilen genç kadının, gömüldüğü çiftliğin sahibi olarak tutuklanan Abdulgaffar Tamuygur’un ise Uygur Kutadgu Bilig Dayanışma ve Yardımlaşma Dernekleri yöneticisi olduğu öğrenildi.
İstanbul’da bir ithalat firmasında çalışan Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı Lisha Yu, 2 Ekim günü oturduğu Sefaköy’deki evinden çıkarak alışveriş için Florya’da bulunan bir AVM’ye gitti. Zaman zaman Fatih’te oturan Çinli sevgilisinin de yanında kaldığı öğrenilen genç kadın, AVM çıkışında sahilyolundan Florya’ya doğru seyir halindeyken, kullandığı araca kendisini arkadan takip eden bir araç kasıtlı olarak çarptı. Çarpma sonrası aracı durdurup aşağı inen Lisha Yu, kendisine çarpan araçta bulunan 3 şahısla kısa bir tartışmaya girdi. Tartışmanın ardından Yu, kendisine çarpan 2 kişi tarafından zorla çarpan araca bindirilirken, kendi aracı ise çarpan araçta bulunan 3. şahıs tarafından olay yerinden alınarak Küçükçekmece Kanarya mahallesinde yol kenarına park edildi.
Bir süre sonra 3. şahsı da aynı araca alıp Anadolu yakasına doğru seyrederken, Yu’nun telefonundan sevgilisini arayarak kendisiyle görüştürdüler. Kısa görüşmenin ardından genç kadını burnuna eter tutarak bayıltan şahıslar, Sultanbeyli’de kaldıkları eve uğrayarak uzun bir bavul alıp aracın bagajına koydular. Yarı baygın haldeki genç kadının içerisinde bulunduğu araçla Tuzla’da oturan Abdulgaffar Tamuygur’un evinin önüne giden şahıslar, Tamuygur’u da arabaya aldıktan sonra Bilecik yönüne doğru seyir haline geçtiler. Issız bir mahalde aracı durdurup yarı baygın haldeki genç kadını bavulun içerisine yerleştiren 4 Uygur, daha sonra vardıkları Bileciğin Söğüt ilçesindeki Kızılsaray köyündeki yazlık olarak kullanılan çiftlik evinde bavulu araçtan indirdiler. İçindeki genç kadını çıkarmak için araçtan indirip eve götürdükleri bavulu açan şahıslar karşılaştığı manzarayla korkuya kapıldılar.
Bursa Adli Tıp Kurumu’nun yaptığı ilk incelemeye göre vücudunda darp ve yara izine rastlanmayan ve havasızlıktan boğularak veyahutta korkudan kalp krizi geçirerek öldüğü değerlendirilen genç kadının cesediyle karşılaşan cinayet zanlıları, cesedi ortadan kaldırmak için çiftliğin yanında bulunan bir arsada aceleyle 60 santimetre derinliğinde bir çukur açarak cesedi gömdüler.
Başını Abdulgaffar Tamuygur’un çektiği 4 Uygur Türk’ü cesedi gömdükten sonra İstanbul’a dönerken, Lisha Yu’nun sevgilisinin yaptığı kayıp başvurusuyla harekete geçen İstanbul polisi başlattığı çalışmalarda Lisha Yu’nun ilk izine Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kameralarından ulaştı. İstanbul genelindeki Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) ve PTS kameraları üzerinde yapılan incelemelerde, 2 Ekim’de kaybolan Yu’nun kullandığı aracın 4 Ekim’de Mahmutbey gişelerinden geçip, İstanbul istikametine doğru gittiği tespit edildi. Polis, genç kadının kaybolduğu gün kullandığı aracın önceden takibe alındığını ve daha sonra araca arkadan başka bir aracın çarptığını belirledi.
58 gün süren çalışmalarda Yu’nun kaçırıldığı ve kiralık olduğu belirlenen aracın plakasını tespit eden ekipler, araçta bulunan GPS sayesinde aracın hareket rotasını ve cinayetin 4 zanlısını tek tek belirledi. Tespit edilen 4 Uygur Türkü kendilerine daha sonradan yardım yataklık yapan 2 kişiyle birlikte geçtiğimiz hafta İstanbul’da adreslerine yapılan baskınlarla yakalanarak gözaltına alındı. Sorguya alınan şüphelilerden, kaçırma olayını gerçekleştiren şahısların başı olduğu ve Reina baskını soruşturmasında gözaltına alınıp serbest bırakıldığı öğrenilen Yunuscan T. ile bir zanlı daha suçlarını itiraf ederken, cesedin bulunduğu çiftliğin sahibi olarak gözaltına alınıp tutuklanan Abdulgaffar Tamuygur’un suçlamaları kabul etmeyip ifade vermediği öğrenildi.
"KONUŞACAK BİR ŞEY YOK"
Kutadgu Bilig Derneği yöneticisi ve alternatif tıp uzmanı olduğu öğrenilen Abdulgaffar Tamuygur ile kaçırma olayında araç kullanan şahısın suçlamaları kabul etmediği polis sorgusunda Yunsucan T.verdiği ifade de “Sorgulamak üzere kaçırıp Bilecik Söğüt’te bulunan Abdulgaffar Tamuygur’a ait çiftlik evine götürecektik. Bayıltıp bavula yerleştirip aracın bagajına koyduk. Çiftliğe vardığımızda öldüğünü fark edince de çukur açıp gömdük. Alacağımız vardı ve parayı vermiyordu onun için sorgulayacaktık” dediği öğrenildi. İstanbul Asayiş polisi aldığı bu bilgiler ışığında Bilecik Söğüt’teki Kızılsaray Yuvaköy mevkiinde bulunan çiftlik evine giderek cesede ulaşırken, ilk sorgusunda olayı detayıyla anlatan Yunuscan T. nin avukat görüşmesinin ardından bilgi vermeden vazgeçip “Ceset bulundu. Olay ortaya çıktı artık konuşacak bir şey yok” dediği öğrenildi.
GELİRİNİN ÜZERİNDE HARCAMALAR YAPIYORMUŞ
Sorgularının ardından 2 yardım yatakçılarıyla birlikte mahkemeye sevk edilen 4 Uygur tutuklanıp cezaevine konurken, 4 zanlıdan birisiyle daha önceden tanışıklığı bulunan Lisha Yu’nun yaşamı üzerinde yapılan araştırmada da polis esrarengiz bilgilere ulaştı. Çinli olmasına rağmen Türkiye’de yaşayan Uygurlarla sıkı ilişkileri ve arkadaşlıkları bulunduğu tespit edilen 31 yaşındaki genç kadının gelirinin çok üzerinde harcamalar yaptığı ve lüks bir hayat yaşadığı da belirlendi. Ablası da İstanbul’da yaşayan ve bir ithalat firmasında çalıştığı belirlenen Yu’nun, kaybolduğu gün gittiği AVM’nin de pahalı satışlarıyla bilinen bir alışveriş merkezi olduğu öğrenildi. Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek olan raporu bekleyen ve kaçırma olayının ya zanlıların dediği gibi bir alacak verecek olayı veyahutta bir istihbarat cinayeti olabileceği ihtimali üzerinde duran İstanbul polisinin konuyla ilgili soruşturması devam ediyor.