Koronaya yenilen Dr. Çevli’nin eşi konuştu: 'İçimden adeta bir güneş geçti' demişti
Koronavirüs salgını nedeniyle yaşamını yitiren ve dün Kilyos'ta toprağa verilen emekli tabip albay Salih Cenap Çevli’nin acılı eşi Pınar Aydın Çevli, SuperHaber’e konuştu.
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Salih Cenap Çevli, geçtiğimiz günlerde koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.
Eşinin ailesine, çocuklarına, mesleğine ve insanlara çok düşkü olduğunu belirten Pınar Aydın Çevli, ”Bu kadar insanı seven, hayatı seven,bu kadar mesleğini seven birine ölümü hiç yakıştıramıyorum ben..Eşim çok iyi bir insandı ve iyi bir doktordu.. İyi bir eş ve iyi bir baba, iyi de bir askerdi aynı zamanda. Devlete tam 33 yıl hizmet etti. İnsanlara yardım etmeyi, onları iyileştirmeyi çok seviyordu. Adeta iyilik için yaratılmıştı. Koronavirüs başlamadan daha insanları maske takmalarını ve alınması gereken tedbirler konusunda uyarıyordu.Bizi de korumak için evde yalnız kalıyordu.Çocuklarını tam 2,5 aydan beri sevememişti ve dokunamamıştı.” diyerek gözyaşları döktü.
“BİR SÜRELİĞİNİ DOKTORLUĞU BIRAKMASINI İSTEMİŞTİM...”
Biri özürlü 3 çocuğu bulunan korona şehidi emekli tabip albay Salih Cenap Çevli’nin hayat arkadaşı Pınar Hanım, eşinin insanlara koronavirüsü anlatmak ve onları iyileştirmek için, yaşamayı çok istediğini ama başaramadığını söyledi.
Çevli, ”Salgın hastalık başladıktan sonra, bir süreliğine doktorluğa ara vermesini istemiştim.Çünkü kronik rahatsızlıkları ve kilosu vardı.Birde koronavirüsle adeta iç içe çalışıyordu. Koronaya yakalanmaktan da çok korkuyordu. Benim teklifime 'Doktorlar izin yapmaz, bırakmaz, hatta emekli de olmaz.Doktor,ölene kadar doktordur.' diyerek reddetmişti.” ifadelerini kullandı.
“BANA ÇOCUKLARIMIZ İÇİN YAŞAMAYA SÖZ VERMİŞTİ!”
Pınar Hanım, ”Cenap Hocam, özürlü kızımız ve iki oğlumuz için yaşamak zorunda olduğunu biliyordu. Bunun için bana ve kendisine söz vermişti. Bunun için çok direndi ve hep iyi olmak için çok uğraştı. Bir keresinde küçük oğlum onunla görüntülü konuşmak istemişti. Ama yoğun bakımda ağzında oksiyen maskesi ile görünmek istemiyordu. Bir iki dakika için ağzından maskeyi çıkarttı ve 'Tamam oğlum, tabi oğlum, bayramdan sonra geleceğim oğlum” gibi kısa cümleler ile konuşmaya çalıştı. Nefes alamıyordu.” dedi.
”EŞİM KORONAYI ŞÖYLE ANLATMIŞTI: İÇİMDEN ADETA GÜNEŞ GEÇTİ!”
Eşinin koronaya yakalanmadan önce, tedbir amaçlı, çocuklarını Bursa’ya anneannesine gönderdiğini belirten Pınar Aydın Çevli, ”Koronaya yakalanmaktan çok korkuyordu. Korktuğu da başına geldi. Her gün hastaneye koronaya yakalanacağını bile bile gidiyordu... Ama bizi koruyordu. Akşam eve geldiğinde, ”Oh çok şükür bugünde iyi” diyordum... Eşim hastalandıktan sonra, benim de korona olabileceğimi tahmin ederek ,ona verilen ilaçları benimde kullanmamı istedi. Ve benim testim de pozitif çıktı. Mayıs ayının başından 10’una kadar, ayakta geçirmeye çalıştı. ”Entübe olmayacağım” diyordu. Hemen hemen 17 gün ayaktaydı. Yüzüstü yatıyordu ve değişik akciğer egzersizleri yapıyordu. Hastanede de hiç boş durmadı. Elinden geldiği kadar yaşadıklarını, bu süreci insanlara anlatmak istiyordu... Hastaneden çıkabilseydi, bir el kitapçığı hazırlamak istiyordu. O yoğun bakımda, hem hasta, hem kendi kendini tedavi eden bir doktordu. Zaman zaman görüntülü konuşuyorduk. Durumu iyiye gidiyordu. İki kez antikor uygulandı. Son testi negatif çıkmıştı. Kök hücre tedavisine başlamışlardı. Morali de iyiydi. Hatta bir keresinde hastalığı ile ilgili sorduğumda bana ”İçimden adeta güneş geçti” demişti. Ama yaşama tutunamadı maalesef” şeklinde konuştu.
“AMELİYATLI İKEN BİLE AMELİYATA GİRECEK KADAR FEDAKARDI!”
“Salih Cenap Hoca, adeta doktor olarak yaratılmıştı.Omuriliğinde bir rahatsızlık nedeni ile ameliyat olmuştu. Görev yaptığı hastaneye trafik kazası geçiren bir kız çocuğu gelmiş. Ameliyat edecek doktor bulamamışlar, Cenap hocayı çağırdılar. Bir gün önce ameliyat olmuştu. Belinden korseyi çıkarttırdı ve ameliyata girdi. Ameliyat bittikten sonra arkadaşlarına “beni doğrultun demiş. Çünkü saatlerce belini öne eğilerek ameliyat yapmış. Doğrultusunda dikişleri patlamış. Buna rağmen “hastamız nasıl? İyi mi? ”diye sormuş. Bu kadar fedakar biri idi.” ifadelerini kullanan gözü yaşlı eş Pınar Aydın Çevli, gözyaşlarını tutamadı.
“EŞİMİN KORONA ŞEHİDİ SAYILMASINI İSTİYORUM!”
“Eşimin hala öldüğüne inanamıyorum. Ölüm kağıdını kaç kez okudum. Ben mezara bir bedeni değil, bir beyni ve koca bir yüreği, insan sevgisini koydum. Onun yapmak istediklerini gerçekleştirmek istiyorum. Yaşasaydı, korona el kitabı hazırlayacaktı. Hatta ölmeden birkaç saat önce, kendisine gelen bir tweete cevap vermiş. Çocuklarımın haberi yok. Onlara ne cevap vereceğim bilemiyorum. Bursa’da olan oğlum babasına çok düşkündü. Elinden tableti aldırıyoruz. Televizyonu kapattırıyoruz. Anneannesi ağlarken bugün, ”Neden ağlıyorsun anneanne, yoksa babam koronadan mı öldü?” demiş. Bu çok büyük bir acı... Eşimin korona şehidi sayılmasını devlet büyüklerimizden istiyorum. Bu acımızı hafifletecek ve bize daha büyük bir onur verecektir.”
“EŞİMİN TABUTUNDAKİ BAYRAĞI ÖMÜR BOYU SAKLAYACAĞIZ!”
”Eşimin ay-yıldızlı bayrağımız ile olan tabutunu görünce içim biraz ferahladı. Çünkü o bir şehitti. Mezarlıkta eşimin tabutuna konulan bayrağı bana verdiler. O an inanın çok değişik duygular yaşadım. O bayrağı ömrümün sonuna kadar ben ve çocuklarım, hatta torunlarımız saklayacaklar. Tabip albay Cenap, muhteşem bir vatanseverdi... Vatanını, bayrağını, milletini, dinini her şeyi çok seviyordu. Ne olur adı bir yerde yaşatılsın. Ama ben onun bu mücadelesini, içindeki insan sevgisini, elimizden geldiği kadar, çocuklarımla beraber yaşatacağım.” diyerek konuşmasını bitirdi.
ACILI EŞ DOKTOR SALİH CENAP ÇEVLİ ADINA TEŞEKKÜR ETTİ!
Pınar Aydın Çevli, kendi sosyal medya hesabından, doktor Salih Cenap Çevli adına, herkese teşekkür ederek, şöyle yazdı: “Herkese çok teşekkür ediyorum ne mutlu ki onu seven değer veren dostları hastaları var görevi için şehit oldu onu hep yaşatıcaz bizimle olduğunu ve bizi izlediğini hala kendinizi koruyun dediğini hissediyorum seni çok seviyorum albayım”