Kötülük limitleri…
İyilik ve kötülük ipliği… Şefkat, merhamet, kıskançlık, nefret, cömertlik, cimrilik ve daha pek çok ipten dokunmuş bir kumaştır insan. Her birimizin içinde her türlü insani özellikler iyisiyle kötüsüyle vardır. Bazı ipler doğuştan diğerlerinden kalındır, bazılarını ise bir kas gibi kendimiz çalıştırıp güçlendiririz. Özgür iradenin olabilmesi için bu ikilemlere sahip olmak zorunludur. İmtihan da tam olarak budur.
Facebook’ta ABD’de geçtiğini zannettiğim bir video izledim. Bir markete giren kapüşonlu sweatshirt giymiş iki kaykaycıdan biri market sahibini oyalıyor, diğeri ise açtığı sırt çantasına cips ve bisküvi gibi pek çok ürünü dolduruyor. Çalmak hukuken de dinen de ve pek çok kadim öğretide de kötüdür. Bu iki hırsızdan kahraman çıkmasını bekler misiniz?
Aynı iki kişi, markete giren bir soyguncu, market sahibine silah doğrultup kasadaki tüm paraları almaya kalkınca beklenmedik bir tavır sergiliyor. Aralarında plan yaparak soyguncunun dikkatini çekip, üzerine reyon düşürerek market sahibi kurtarıyorlar. Soyguncunun elinden düşen silahı alıp market sahibine verdikten sonra kaçarak uzaklaşıyorlar. Kötülük limitleri… Herkesin limiti var işte!
Şu sıralar çocuklara yönelik tecavüz ve taciz girişimleri hepimizin gündeminde. Akıl almaz, vicdana sığmaz olayları görüyoruz. 2017 yılında Van’da işkence ve cinsel istismar sonucu ölen 38 günlük bebeği neredeyse hemen herkes unutmuştu. Bebeğin annesi, annenin sevgilisi ve bir arkadaşı ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmıştı. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi, davaya katılma talebi kabul edilmesine rağmen yargılamayı takip etmeyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Van İl Müdürlüğü yetkililerine suç duyurusunda bulunduğu için yeniden gündeme geldi.
Önce “Ne kadar çok acı olayı unutuyoruz” diye sitem ettim hepimize. Diğer yandan her birini sürekli aklımızda tutsak akıl sağlığımızı yitireceğimizi de düşündüm.
Ağır geliyor. Kötülük limitlerini aşmış bu insanların sebep olduğu felaketler şahitlik etmek ağır geliyor.
Kiminin kumaşı kaba kötülük ipliğiyle dokunmuş. Kötülük kasını geliştirmiş. Verilecek cezaların caydırıcı olması bu yüzden önemli. Yapılacak yasal düzenleme bu yüzden önemli. Kötülük yapanın yanında kâr kalmamalı.
Cem Yılmaz, Arif v 216 filmiyle ilgili verdiği bir demeçte iyiliğin kendiliğinden ve kolay, kötülüğün ise zahmetli olduğunu söylemişti. Böyle bir genellemeyi doğru kabul edemiyorum. Kimi durumlar için geçerlidir ancak zahmetli olan, zor olan iyi olmak bence. Onca kötülüğe ve belki de kumaşımızdaki kimi kötülük ipliklerine rağmen iyi olma iradesi gösterebilmek…
İnsan kibirli bir canlı. Sık sık kendini hayvanlardan üstün görme eğiliminde. Oysa hayvanlar doğalarının gereğini yaparlar. Acıkır avlanır, korkar saldırır veya saklanır.
Yılar önce ‘Vicdan yaşı’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Orada bir leoparın hamile babunu avlamasını anlatmıştım. Bir pençeyle babunun karnını yaran dişi leopar, o esnada dünyaya gelen yavru babun karşısında şoka giriyor. Canını teslim eden avını orada bırakıp, yavru babunu ağaca çıkararak koruması altına alıyor. İlk izlediğimde dişi leopardaki vicdan beni çok etkilemişti.
Peşinden koştuğu yavru ceylan çok bağırdığı için avlamaktan vazgeçen bir arslan videosu da var. Timsahın ağzından keçiyi ve zebrayı alan su aygırları, suya düşen kuşu kurtaran ayı, yavru ceylanı leoparın pençesinden kurtaran maymun… Doğada o kadar çok vicdan örneği var ki… Avından vazgeçen leoparlar, arslanlar aslında doğasına aykırı davranmakta. İrade gösterebilmekte. İnsana örnek olması dileğiyle…
Peki, siz market sahibini silahlı soyguncudan kurtaran cips hırsızları hakkında ne düşündünüz?