KÖZ'den FETÖ itirafı! "Ayrılmak istedim iftira atıp zehirlemeye çalıştılar"
FETÖ'nün emniyet imamıyken örgütten ayrılan Kemalettin Özdemir, önceki hafta hakkındaki itiraf ve iddialar üzerine gözaltına alınmış ifadesinin ardından da yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakılmıştı. Özdemir'in ifadesinde örgütten, şantaj gördüğü için ayrıldığını iddia ederek, “Bu yapıdan ayrılmaya kalktığımda da bana iftira attılar ve zehirlemeye çalıştılar” dediği ortaya çıktı.
Bazı illerde sürdürülen FETÖ soruşturmalarında FETÖ’nün eski “Emniyet imamı” olduğu belirtilen Kemalettin Özdemir aleyhine verilen ifadeler, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. İddiaları ciddi bulan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, önceki gün Özdemir’i gün gözaltına aldı.
YURT DIŞINA ÇIKIŞI YASAK
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre; devlet içindeki bazı kurumlarda yer alan KÖZ’cüler olarak anılan bir grubun sorumlusu olduğu iddia edilen Özdemir, ifadesi alındıktan sonra “yurt dışına çıkış yasağı” kararıyla serbest bırakıldı.
Özdemir, savcılıkta verdiği ifadede, “FETÖ tepe yönetiminde yer alan Tuncay Delibaş, Cemil Koca, Abdulkadir Aksoy, Recep Uzunallı, Süleyman Tiftik isimli kişilerle irtibatınız tespit edilmiştir. Neler söylersiniz?” sorusu üzerine şunları söyledi:
“Cemil Koca isimli şahsı kayınpederimin vaiz olması sebebiyle tanırım. Telefonla görüştüğümü zannetmiyorum. Tuncay Delibaş'ı da doktor olması münasebeti ile tanırım. Belki yakınlarım gitmiştir. Direk bir irtibatım yoktur. Abdulkadir Aksoy’u babamın avukatı olduğu için tanırım. Recep Uzunallı isimli şahısla İzmir’den fakülteden beraber mezun olduk. Süleyman Tiftiği tanıyorum ama uzun zaman olduğu için şu an neden tanıdığımı hatırlamıyorum.
“GÜLEN EVİMİZİ GELİRDİ”
Ben İzmir’de öğrencilik yıllarında okurken 1970-1974 yıllarında Fethulah Gülen cemaati ile tanıştım. Biz o dönemde dini saiklerle hareket ediyorduk. Latif Erdoğan ile aynı evde kaldık. Fethullah Gülen de öğrencilik yıllarımızda kaldığımız eve gelirdi. Bu vesile ile cemaatin ana çekirdek kadrosu hakkında malumat sahibi oldum. Cemaat ile irtibatım 2010 yılına kadar devam etti bu tarihten sonra bu yapı ile hiçbir bağlantım kalmamıştır.
“ŞANTAJLARA VAKIF OLDUM”
Toplanan bursların öğrencilere verilmediğini, kurban paraları karşılığında kurbanın kesilmediğini gördükten sonra yapılan şantajlara da vakıf olmama binaen yapı ile ters düşmeye başladım. Ben mütedeyyin bir insanım bu yüzden ayrışma başladı. Bu yapıdan ayrılmaya kalktığımda da bana iftira attılar ve zehirlemeye çalıştılar.
“BOY HEDEFİ HALİNE GELDİM”
2010 yılından sonra yapı ile hiçbir irtibatım ve temasım kalmadığı gibi yapının aleyhe propagandalarına maruz kalarak boy hedefi haline geldim. Bu tarihten sonra da hiçbir irtibat ya da iltisakım kendileri ile olmamıştır. Hakkımda emniyet tarafından verilmiş sürekli koruma kararı vardır. 24 saat boyunca aldığım tehditlerden dolayı korunmaktayım.”
''HALEN VAAZ VERİYORUM''
“Aleyhinizdeki beyanlarda Emniyet görevlileri ve polis kolejinde öğrencilerden sorumlu faaliyet yürüttüğünüz belirtmekle söyleyecekleriniz nelerdir?” şeklindeki soruya da Özdemir şu yanıtı verdi:
“Ben emniyette yapılanma içerisinde görev üstlendiğimi kabul etmiyorum, ancak İslami bilimler alanında eğitim aldığım için çağrıldığım sohbetlere iştirak etmişliğim olmuştur. Ayrıca Hacı Bayram Camii'nde de vaaz ediyorum. Aleyhimdeki ifadelerden sohbetlere katılarak vaaz ettiğimi kabul etmekle diğer iddiaları kabul etmiyorum. Örgütün deşifre edilmesi için güvenlik güçlerine de ifade verdim. Hakkımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasından tahkikat yürütülerek takipsizlik kararı verilmiştir. Ben başta çatı davasında olmak üzere Sakarya, Malatya, İzmir, İstanbul’da yürütülen bu örgüte ait davalarda tanık olarak ifade verdim.”
