38 yaşındaki Kübra Boyraz, Beylikdüzü'ndeki Newlife adlı güzellik merkezinde dudak ve kalçasına botoks operasyonu geçirdikten sonra geçen hafta yaşamını yitirdi. Şüpheli pratisyen hekim Öner Ö.'nün ifadesinde, ilkokul mezunu sahte doktor Erdal D.'ye çarpıcı suçlamalarda bulunduğu anlaşıldı.
Kübra Boyraz’ın can verdiği botoks olayında kan donduran ifadeler
İstanbul’da botoks yaptırdıktan sonra hayatını kaybeden Kübra Boyraz’ın ölümünden sorumlu tutulan şüphelilerden pratisyen hekim Öner Ö., “Enjeksiyonu patronum Erdal D. yaptı. Kendisi ilkokul mezunudur. Yetkisi yoktur ancak doktorluğa özenmektedir” sözleri kan dondurdu.
Sabah'tan Nazif Karaman'ın haberine göre; Patronu ve ilkokul mezunu olan Erdal D.'nin tıbbi müdahale yapma yetkisinin olmadığını ancak buna rağmen kendisinin doktorluğa özendiğini kaydeden Öner Ö., "Çok sayıda tıbbi müdahalede bulundu. Hatta kusurlu işler dolayı birçok davası var" dedi. Öner Ö. ifadesinde, boyun fıtığı olduğu için Kübra'ya işlem yapamadığını, Erdal D.'nin "Ben yaparım" diyerek talihsiz kadına enjeksiyon yaptığını da kaydetti. Öner Ö. "O gün Kübra Hanım'a tıbbi müdahalede bulunmasına müsaade ettim. Çünkü ben zaten yanında çalışıyorum. Kendisi benim patronumdur. İtiraz etseydim işten kovardı" demesi dikkat çekti.
TEK TEK ANLATTI
Öner Ö., "Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Medikal Estetik sertifikasına da sahibim. Kübra'ya hiçbir işlem yapmadım. Erdal D. patronum olur. Onun yanında çalışırım. Erdal D., New Life isimli iş yerinin sahibi. Bu iş yeri İzmir'de bulunuyor. Erdal Bey, İstanbul Beylikdüzü'nde New Life'ın bir şubesini açtı. Kubis Rezidans'ta bulunan iş yeri Erdal D.'ye aittir. Ben de burada çalışmak için gittim" dedi. Öner Ö. ifadesinin devamında özetle şu sözleri dile getirdi: "Ah diye bir ses geldi. Erdal Bey'in elinde enjektör vardı. Onu da gördük. Kübra odadan çıkarak salona geldi. Biraz oturdu. 'Sonra benim tansiyonum düştü' dedi. Kendisine ayran verdik. Belki kan şekeri düşmüş olabileceğini düşündüğümden lokum verdik. Sonra Kübra Hanım 'iyiyim' dedi.
Balkona çıktık, biraz sohbet ettik. Sonra bana 'tansiyonum bayağı düşmüş sanırım' dedi. Ben de 'sizi hastaneye götürelim' dedim. 'Hastaneye gidersem annem kızar' dedi ve hastaneye götürmemizi kabul etmedi. Sonra biz de 'sizi evinize bırakalım' dedik. Yeni taşındıkları için oturduğu evin adresini bilmiyordu. Annesine telefon ederek sitenin adresini öğrendi. Sonra biz de Erdal Bey, K. Hanım, Ömer Bey ve Bülent Bey, Erdal Bey'in arabasıyla Kübra'yı evine götürdük."