Küresel ısınma olayı nihayet çözüldü!
Bundan 56 milyon yıl önce, bilinmeyen bir nedenle büyük bir felaket yaşandı. İklim 500 bin yılda tamamen değişti ve sıcaklıklar 8 °C arttı. Kitlesel yok oluşlar yaşandı ve tüm ekosistemlerdeki düzen değişti. Peki neden?
Günümüzde büyük bir iklimsel değişikliğin eşiğinde olduğumuz kesinlik kazansa da sebeplerini biliyor, hatta uzun uzun tartışıyoruz. Ancak dünya tarihinde öyle gizemli doğa olayları var ki, günümüzün bilimsel teknikleri bu gizemleri çözmek için yetersiz kalabiliyor. Bir diğer açıdan bakacak olursak, karanlık çağdaki olayları anlamak için uzun süren araştırmalar yapmak gerekiyor.
Dünya’nın 56 milyon yıl önce geçirdiği ve yaşına göre bir göz kırpması kadar vakir alan küresel iklim değişikliği, doğa tarihimizin en büyük gizemlerinden birisiydi. Ta ki bu konuda yapılan kapsamlı bir araştırma sonuçlanana dek.
Southampton Üniversitesi liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi, bundan 56 milyon yıl önceki atmosfer şartlarında birden yükselen karbondioksit miktarının sebebini araştırmaya koyuldu. Her ne olmuşsa birden atmosferdeki zehirli gaz miktarı artmış ve bin yıllar sürecek değişim süreci başlamıştı.
Karbon kaynakları bildiğiniz üzere kendilerine has imza bırakırlar. Örneğin karbon-12, yaktığımız fosil yakıtlarda bulunan elementin izotopudur. Bu izotopun izini sürmek, ana bileşen hakkında bilgiler verir. Söz konusu araştırmadaki ekip ise, “foraminifer” olarak bilinen küçük deniz canlılarının kalıntılarındaki jeokimyasal bileşenleri analiz etmeye karar verdi. Kabukları normalde kalsiyum karbonattan yapılmış bu canlılar ve içlerindeki karbon, 56 milyon yıl önce dünyanın denizlerinde gerçekleşen kimyasal süreç hakkında bilgi taşıyordu.
Verilerin ışığında ilerleyen ekip, söz konusu küresel ısınma sürecinde, sadece ne kadar karbonun salındığını değil, o karbonun nereden geldiğini de hesaplamayı başardı. Salınan karbondioksit miktarı, insanlığın bugüne kadar yakmış olduğu fosil yakıtlarla oluşan salınımın 30 katıydı. O, bugün Grönland olarak bildiğimiz kara parçası Avrupa’dan ayrılıyor, Kuzey Atlantik Okyanusu şekil almaya başlıyordu. Elbette bu tip dev kara hareketlerin tektonik sonuçları da ağır oluyordu: Dev volkan patlamaları ve gezegen yüzeyinde oluşan erime bölgeleri. Hem de muazzam ölçülerde.
Detayları netleşmeden önce PETM olarak adlandırılan söz konusu ilkel küresel iklim değişikliği, şu üç nedene bağlanıyordu: Volkanizma, aşırı metan gazı salınımı ve asteroit etkisi. Ancak herhangi bir yıkıcı darbe izine rastlanmadığı için asteroit seçeneği hemen saf dışı kaldı. Biyolojik ve jeolojik süreçlerin birbirini takip etmeleriyle oluşan metan gazı, dünyanın farklı bölgelerinde hala gök yüzü ile temas kurmaya çalışıyor. Atmosferde karbondioksite göre daha çabuk bozuluyor ve daha hızlı bir iklim değişikliği yaşatıyor.
Özetlemek gerekirse PETM döneminde, büyük kara parçalarının hareketleri sırasında oluşan tektonik afetler sonucunda atmosfere aşırı derecede metan ve karbondioksit bir anda salınıyor. Ardından gelen süreçte yükselen ve aniden düşen sıcaklık tüm yaşamı tehdit ediyor. Bugün insanların kendi eliyle inşa ettiği küresel ısınma süreci ise, büyük bir kitlesel yok oluşun ayak seslerinden ibaret.