Küresel piyasalarda ne oluyor?
Dünya emtia piyasası hareketli olaylara sahne oldu. Amerika’nın faiz indirimi kararıyla nefes almaya başlayan piyasalar, bir rahat yüzü görmüyor. Faiz baskısının bittiği ve resesyon tehlikesinin kalmadığı günlerde petrol üretiminde yaşanan sıkıntı küreyi gerdi…
Londra piyasaları kapalı konumda olsa da, İsrail ile Lübnan arasında tırmanan gerginlik jeopolitik risk algısını bir kademe daha bozdu. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, geçen hafta, büyüme endişelerinin yarattığı talep yetersizliği endişesi ile 76 dolar seviyelerine kadar gerilemesinin ardından, Ortadoğu'da var olan tedirginliğin arz kesintisine neden olabileceği endişesi ile 81 dolar seviyesinin üzerine yükseldi. Dün ayrıca, merkez bankasıyla yaşanan bir anlaşmazlık nedeniyle Libya petrol sahalarını ve terminallerini kapattığını duyurdu. Bu durum, ülkenin petrol üretiminde ani bir durmaya yol açarken küresel petrol fiyatlarının da yaklaşık %3 oranında yükselmesine neden oldu.
Kıbrıs İktisat Bankası analizinde, “Libya haberleri emtia fiyatları cephesinde petrolü ön plana çıkarırken, altın ve gümüşün ise son dönemlerde sıkıştığı dar bantta salınmaya dün de devam ettiklerini gördük. Altının ons fiyatı iki hafta önce 2,507 dolar seviyesinden haftayı kapatarak beklediğimiz güçlü sinyali vermesi ardından geride bıraktığımız haftanın ortasında da 2,531 dolar seviyesini test ederek tüm zamanların zirvesine imza atmış, haftayı ise Powell iyimserliği ile 2,512 dolar ile tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışına imza atarak tamamlamıştı. Favori enstrüman listemizde ilk sırada yer alan altının yanı sıra ikinci sırada takip ettiğimiz bitcoin, 63-64 bin dolar seviyelerinde salınırken, henüz istediğimiz hareketi yapamayan gümüş ise 30 doların kıyısında salınmaya devam ettti. Powell sonrası egemen olan zayıf dolar temasına paralel, altında ilk etapta 2,550 akabinde ise 2,700 dolar seviyesini hedefliyoruz. Bitcoin için 69bin dolar seviyelerine tekabul eden teknik direncin haftalık bir kapanış ile aşılması sonrası yukarı yönlü patlayıcı kuvvetin ivme kazanacağını düşünmeye devam ediyoruz. Her ne kadar gümüş cephesinde de pozisyonlanmamız olsa da, 31 dolar seviyesi aşılmadan yorum yapmamaya gayret edeceğiz.” denildi.
ABD’DE FAİZ İNDİRİN
KOROSU BÜYÜYOR
Bankanın analizinde şöyle devam edildi: “Powell'ın Jackson Hole sempozyumunda yaptığı konuşma, FED'in para politikası duruşunda önemli bir değişimi ve ekonomik dengeyi koruma konusunda yeni bir aşamaya geçişinin sinyali olarak okunması ardından diğer FED üyelerinin de faiz indirin korosuna katıldıklarını görüyoruz. Bu sabah itibariyle, vadeli faiz kontratları, 18 Eylül olağan FED faiz toplantısına yönelik 25 baz puan faiz indirimine %70 ihtimal tanınırken, yılın son üç toplantısına yönelik beklenti ise 100 baz puan olarak geçerliliğini koruyor (7 Kasım 50 baz puan, 18 Aralık 25 baz puan). Başkan Powell'ın faiz indirim noktasında net bir şekilde vermiş olduğu mesaj ardından gözler bu hafta açıklanacak FED'in favori enflasyon göstergesi PCE enflasyonu, haftaya ise istihdam raporuna çevrildi. PCE verisi sonrası faiz indiriminin de boyutunun (25 veya 50 baz puan) netlik kazanacağını düşünüyoruz.
Piyasaların kılavuzu konumunda ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi %3,80 seviyesinin etrafında salınırken, EURUSD paritesi 1,1170 , kraliyet aslanı sterlin ise hafifçe gerileyerek 1,3180 seviyesini test etti. EURUSD paritesi 1,1270 hedefimizin kıyısında kalmaya devam ederken, Sterlinin hareket yönünü anlayabilmek adına aşağıda 1,3140 seviyesini ve haftalık kapanışı takip edeceğiz. Büyük resimde, doların piyasa kuru olan DXY'nin altı para birimine göre sepet bazında son 13 ayın en düşük seviyesine gerilediğini, bundan sonraki dönemde de dolar zayıflığının ana tema olmaya devam edeceğini, mevcut iyimserliğin ise korunacağını düşünmeye devam ediyoruz. Jeopolitik riskler nedeniyle altının talep göreceğini, TL'nin ise yerel seçimler ardından geçen beş aylık sürede yatırımcısını tatmin eden getirisini yılın geriye kalan dört ayında yakalayamayacağını ya da TL cinsi finansal enstrümanlara yönelik son haftalara artan ilgisizliğin gölgesinde TL'nin reel değerlenme cazibesinin azalacağını, USDTRY kurunun sene sonu 37-38 seviyelerini hedefleyeceğini, sepet bazında ise değer kaybının biraz daha yoğun hissedileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda gram altında yeni rekorların geleceğinin altını tekrar çizmekte fayda görüyoruz.”