Listeler
Prof. Dr. Zakir Avşar yazdı
24 Haziran Erken Milletvekili Genel Seçimleri için heyecanla beklenen “aday listeleri” belli oldu. Şöyle hızla bir göz atabildim. “Aday adaylığından” “adaylığa” geçenleri de, sadece “aday adayı” olarak siyaset kariyerini bir sonraki seçime erteleyeni de gördüm.
Listelere yeni giren ve beni sevindiren tanıdıklarım da, giremediği için üzüldüğüm dostlarım da var.
Partiler, halen Meclis’te bulunan kimi temsilcileriyle yollarını ayırmış vaziyette. Oransal olarak ne kadar şimdilik bilmiyorum ama İçlerinde tanıdıklarım ve çok sevdiklerim de var, “artık olmaması milletin hayrına, iyi yapmışlar” dediklerim de…
Allah hepsinin hakkında hayırlısını versin. Ülkemiz için hayırlı hizmetler yapmalarını temenni ediyorum.
Seçilme yaşının 18’e düşürülmesi çok tartışıldı. Söylenecek çok söz söylendi. Şimdi pek çok 25 yaş altı genç var listelerde. Seçildikleri takdirde yapılan işin faydalı mı, gereksiz mi olduğunu görme imkanımız olacak.
Gençliklerinin heyecanını Parlamento’ya yansıtmaları umuyorum ki, çok güzel başarıları da beraberinde getirecektir. Gençlerimize her zaman güveniyorum, önlerinin açık olması gerektiğini savunuyorum. Ben de pek çok kişisel başarımı gençken yaşadım. Geriye baktığımda heyecan, aktivite ve çalışkanlığa bir de deneyimin eklenmesinin daha nitelikli ve kalıcı başarılara kapı aralayacağı kanaatimi paylaşmak istiyorum.
Deneyim önemli. Bilgi, heyecan ve çalışkanlık deneyimsiz olunca biraz eksik kalıyor. Deneyim kazansın diye aynı noktalarda tutarak, insanların en verimli çağlarını da öldürmemek gerekiyor. Heyecanlarını, şevklerini kırarak, niteliklerini değersizleştirerek insanlarımızı kaybetmemizin faturası da gerçekten çok ağır oluyor.
Milletvekili listeleri bu bakımdan çok önemli. Görünen o ki, dengeli bir dağılım var. Her ilimizde birbirinden kıymetli isimler seçmenin tercihine sunulmuş vaziyette.
Listeler, her partide büyük ölçüde genel başkanlar tarafından şekillendirildiği için, bizim dışardan “şu daha iyi idi, neden olmadı veya bu hala neden böyle görevler için tercih ediliyor”, gibi değerlendirmeler yapmamız çok da anlamlı olmuyor…
“Bilmediğimiz bir şeyler vardır” veya “Liderin bildiği bir şeyler vardır” diyerek, kendimizi serine havale etmek daha makul geliyor.
Latife bir yana, yeni dönemde Parlamento’nun görev ve yetkilerinin biraz daha değişime uğrayacağı düşünülürse, değişim ve meslekler başta olmak üzere çeşitli sosyal değişkenlere göre dağılımdaki denge parlamentonun etkin ve verimli çalışması için gayet yararlı olacaktır.
Listeler dolayısıyla, sanıyorum ki epeyce bir kırgınlıklar ve dargınlıklar yaşanacaktır. Çünkü, siyasette ciddi bir dalgalanma yaşandı, politik çizgilerini ısrarla aynı yerde sürdüren pek çok isim, farklı farklı tercihlere veya en azından amblemlere yöneldi. Bunların önemli bir kısmının bıraktıkları yerlerdeki pozisyonlarından çok uzak kaldığını da görmek mümkün. Hatta, onların bir kısmının “Bunun için mi bunca yıllık çizgimizi bozduk!” dediklerini duyar gibiyim…
Listelerdeki gözden geçirmeler, değişimler önemli. Seçmenler her seçim aynı isim ve yüzlerle olmak istemiyor. Üstelik Türkiye demografik yapısı itibariyle hala değişimi zorlayan bir gençliğe sahip. Siyasi partilerimizin de bunu görerek hareket ettiklerini sanıyorum. Aslında dönem sınırlaması gayet makul bir yaklaşım. Keşke getirilen kurallara uyulsa ve kan değişimi kurumsal hale getirilebilse, Türkiye’nin nitelikli insanlarını, cevherlerini Parlamento üzerinden gün yüzüne çıkarabilme yolu açılsa…