‘Madam Tamara Köşkü’ harabeye döndü
Kadıköy’de 1900’lü yılların başında Haydarpaşa Tren Garı’na müdür olarak atanan bir Alman vatandaş tarafından yaptırılan ve uzun yıllar boyunca farklı milletten çok sayıda kişiye ev sahipliği yapan ‘Madam Tamara Köşkü’ harabeye döndü.
118 yıldır ayakta kalmayı başaran Madam Tamara Köşkü’nün harabeye dönmüş son halinin görüntüleri ortaya çıktı. Kent Araştırmacısı Berk Erkent ise tarihi köşke ilişkin bilgiler verdi.
Kadıköy’de 1903 yılında Haydarpaşa Tren Garı’na müdür olarak atanan Edouard Huguen isimli Alman tarafından inşa edilen tarihi köşk, yıllar içerisinde farklı kişilere satıldı ve bugüne kadar varlığını korumayı sürdürdü. Yıllara meydan okuyarak ayakta kalmayı başaran tarihi köşk son yıllarda ise adeta harabeye dönüştü.
''KÖŞK İSTANBUL'UN TARİHİ İÇİN ÖNEM TAŞIYOR''
Özellikle yaz aylarında meraklıların uğrak noktası olan Madam Tamara Köşkü’nün tarihine ilişkin konuşan Kent Araştırmacısı Berk Erkent, “Burası özelde Kadıköy genelde ise İstanbul’un tarihi için çok önemli bir nokta. Burası halk arasında ‘Madam Tamara Köşkü’ olarak bilinir. Bu köşkü ilk yaptıran kişi ise Haydarpaşa Garı Müdürü Alman Edouard Huguen’dir. Huguen bu evi dikeceği arsayı Ermeni asıllı bir aileden satın alarak 1903 yılında bu köşkü inşa ediyor” dedi.
''BU YAPILAR KÜLTÜREL MİRAS ÖNEMİ TAŞIYOR''
Tarihi köşkün 118 yıllık hikayesine değinen Kent Araştırmacısı Berk Erkent, “Burası yaklaşık 13 dönümlük bir arsa. Haydarpaşa Garı Müdürü Alman Edouard Huguen, 1917 yılına kadar bu köşkte ailesiyle birlikte yaşıyor. Tabi bu dönemde Kadıköy’de süreklilik gösteren elektrik ve su hizmeti yok. Huguen ve ailesi su ihtiyaçlarını karşılayabilmek için köşkün altına bir sarnıç yaptırıyor. Huguen yıllar sonra Almanya’ya dönme kararı alınca köşkü Gürcistanlı Borkar ve Madam Tamara çiftine satıyor. Kadıköy bölgesinde yaşamaya başlayan Tamara ve eşi çevre halkı tarafından oldukça fazla sevildiği için köşk bugüne kadar ‘Madam Tamara Köşkü’ olarak dillerde dolaşıyor. Madam Tamara eşi Borkar’ın ölümünden sonra ise köşkü satma kararı alarak Türk bir aileye satışını gerçekleştiriyor. Şu anda köşk maalesef bakımsız bir halde. Artık bir noktadan sonra bu yapılar kültürel miras ve hepimize ait değerler. Tarihi köşkün kaderine terk edilmiş olması üzücü. Benim dileğim köşkün eski güzel görünümüne kavuşması” diye konuştu.