'Mağdur' Gergerlioğlu Türkan Saylan'ı böyle linç etmişti...
HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun gözaltına alınırken abdest aldığı, ayakkabısını giyemeden çıkarıldığı ve mağdur olduğu savunuldu... Ancak 'mağdur' Gergerlioğlu'nun geçmişte kanser hastasıyken evi FETÖ'cü polisler tarafından basılan Türkan Saylan için “Medyada epey bir kıyamet koparıldı” ifadeleri çok çabuk unutuldu... Gergerlioğlu, "Saylan’ın evinin aranmasına büyük tepki gösterenler İstek Vakfı arsasından cephanelik çıkmasını görmezlikten geldiler" ifadelerini kullanmıştı.
'Terör örgütü propagandası’ yapmak suçundan hakkında 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası olan ve milletvekilliği düşürülen HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu, kendisine yapılan çağrıya rağmen 10 günlük yasal süre içinde teslim olmaması üzerine dün gözaltına alındı.
Gergerlioğlu milletvekilliği düşürüldükten sonra Meclis’te yaptığı eylem nedeniyle daha önce gözaltına alındığında “Abdest almak üzereyken yaka paça yakalandı” şeklinde propaganda yapılırken, dün yapılan gözaltı sırasında da “Ayakkabılarını giymesine müsaade edilmedi” denildi.
FETÖ'CÜLER SAYLAN’IN EVİNİ BASARKEN ‘EPEY BİR KIYAMET KOPARILDI’ DEMİŞTİ
Yansıtılan ‘mağduriyet’ hikayeleri, Gergerlioğlu’nun, kanser hastasıyken Ergenekon kumpası kapsamında FETÖ’cü polisler tarafından 2009 yılında evi basılan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan için sarf ettiği sözleri akıllara getirdi.
Gergerlioğlu, 24 Nisan 2009 tarihinde kaleme aldığı yazısında Türkan Saylan’la ilgili “Ergenekon soruşturması kapsamında evi aranan Türkan Saylan hakkında medyada epeyi bir kıyamet koparıldı. ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan dine karşı alerjik aydın zihniyetinin bir prototipidir” ifadelerini kullanmıştı.
“Dine karşı bu denli alerjik yapıdaki bir zihniyet varsaydığı tehlikenin önlenmesi için her türlü çılgınca işe girişebilir” diyen Gergerlioğlu, “Tutturamayacağını bilse de darbe heveslisi olabilir. Bugün artık en çok reddetmeye çalışanlar bile bir Ergenekon yapılanması ve bir darbe hazırlığı olduğu yönündeki delilleri görmezden gelemiyor. Dine ve başörtüsüne karşı refleks alerjik tepki verenler Danıştay baskını olduğunda sokaklara dökülmüşlerdi, döktürülmüşlerdi. Bu cinayetin kendi hassasiyetleri üzerinden bir darbe tezgahı olabileceğini hiç akledememişlerdi. Allah insanın gözünü kör etmesin” diye yazmıştı.
‘TEPKİ GÖSTERENLER CEPHANELİĞE BAKSIN’
Gergerlioğlu, yazısının devamınde “Medyada Saylan’ın evinin aranmasına büyük tepki gösterenler İstek vakfı arsasından cephanelik çıkmasını görmezlikten geldiler” diyerek, şunları savunmuştu:
“T.C tarihinin bu en önemli soruşturmasının sulandırılmadan başarıya ulaşması gerekiyor. Dava adil bir yargılama ortamında devam ettirilmeli ve hiçbir baskıya uğramamalıdır. Yargı hem hükümetten hem de medyadan etkilenmemelidir. Saylan’ın soruşturma kapsamında evinin aranması için kıyamet koparan medyanın davanın Danıştay baskını ile birleştirilmesi ve Bedrettin Dalan’ın arazisinden fışkıran cephaneliği görmezden gelmesi manidardır. 4. kuvvetin adaletin önünde bir set olması kendisi için tüm güven kırıntılarının kaybolmasına neden olacaktır.
Ergenekon soruşturması her geçen gün derinleşiyor. Danıştay baskınının Ergenekon davası ile birleştirilmesi ise Ergenekon’un en somut bulgusu olabilecek mahiyettedir. Davanın Danıştay baskını ile birleştirilmesi darbeciler için korkulu bir rüya idi ve bu gerçekleşti artık. Darbe yapılması için uygun bir zemin oluşturma amacı ile düşünce dünyasına yakın hakimleri bile çeşitli komplolarla öldürtmek son derece şeytani bir zihniyetin ürünüdür. Henüz yargı süreci bitmemiş olsa da bunun gerçekten ispatlanması halinde çok çarpıcı bir durum ortaya çıkacaktır. Zira bazı kişilerin öldürttüğü insanın cenazesinde gözyaşı döktüğü ortaya çıkacaktır.
Ergenekon davası sadece dine alerjik bir zihniyetin deşifre olmasını sağlamayacaktır. Aynı zamanda komplocu, halkı her alanda biçimlendirmeye çalışan projenin de iflasını gösterecektir.”