Makarnanın da mutlulukla bir alakası olmalı...
Övünmek gibi olmasın ama dillere destandır makarnam…
Eş dost bir araya geldiğimizde, çoğu zaman da yoğun ısrarlar üzerine hiç üşenmem dalarım mutfağa…
Bakın bir kere önce iyi bir makarna seçeceksiniz…
Çocukluğumda evde Nuh’un Ankara Makarnası yapılırdı…
Eski alışkanlıklarımdan kolay kolay vazgeçemem o yüzden ne zaman pişirmeye niyetlensem yine aynı markayı seçerim…
Bugüne kadar beni hiç yanılttığını görmedim; gönül rahatlığıyla da tavsiye ederim…
Derin bir tencerenin içini bol suyla dolduracaksınız…
Musluktan değil, mümkünse içme suyu…
Kaynamasını bekleyeceksiniz sonra…
İçine tuz atma kısmı, kaynadıktan sonra…
Aklınızda bulunsun varsa kolayda deniz tuzunu seçin mutlaka…
Deniz suyu kıvamına gelecek makarnanın suyu…
Sonra bir yemek kaşığı zeytinyağı yapışmasınlar diye…
Hoş kaliteli makarna zaten yapışmaz ya…
Başka bir kaba domatesleri rendeleyeceksiniz…
Olabildiğince bolca…
Benim gibi al dente sevenlerdenseniz 10 bilemedin 12 dakika haşlayacaksınız…
Arada birkaç defa karıştırmayı da unutmayacaksanız…
Makarnayı süzgeçten geçirdikten sonra soğuk suya tutmak yok…
Vitamini gitmesin…
Fazla bekletmek de hamurlaştırır o yüzden makarna haşlanırken bir başka tavada zeytinyağında bir diş sarımsakla, domatesleri kavuracaksanız üç beş dakika…
Tencereye sarımsaklı domatesleri koyduktan sonra üzerine boca edin haşlanmış makarnayı…
Az biraz karıştırın, sonra kapağını kapatın…
Bir on dakika bekleyin iyice demlensin, rayihasını çeksin diye…
Bir yanda sarımsaklı yoğurt, isteyene bir tarafta rendelenmiş beyaz peynir…
Tabaklara aldıktan sonra üzerine biraz naneyle bir tutam fesleğen..
İşte bundan sonra değmeyin keyfime…
Dünya Makarna Günü’müz kutlu olsun dostlar…
Huzurlu, mutlu, aileyle, dostlarla paylaşacağımız sofralar hiç eksik olmasın…