Manisa'da 91 yıllık tarihi olan bağcılık enstitüsü kuraklığa dirençli asma üretecek
Manisa’da 1930 yılında kurulan Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BAEM) tarafından klasik melezleme yöntemiyle kuraklığa ve kuraklığın neden olacağı tehditlere karşı dayanıklı asma ve üzüm türleri geliştirilmesine yönelik çalışmalara başlanıldı.
1930 yılında kurulan Manisa’da ki BAEM, bağcılığa dair önemli araştırmalar yürütürken, her geçen yıl etkisini daha fazla hissettiren iklim değişikliği ve kuraklığa karşı dayanıklı üzüm çeşitleri geliştirmek için proje geliştiriyor. Fikir aşamasındaki projenin Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünce onaylanmasının ardından enstitü çalışmalara başladı.
Enstitünün laboratuvarlarında bulunan 13 bine yakın asma örneğini melezleme yöntemiyle ıslah edip özgün bir çeşit geliştirmek için çalışan uzmanlar, 5 yıl sürmesi öngörülen proje sürecinde geliştirdikleri ürünün kuraklığa dayanımı en yüksek tür olarak üreticilerin kullanımına sunmayı amaçlıyor.
Enstitü müdürü Akay Ünal, dünya çapında iklim değişikliğini kayda alarak ilk kez anaç bir tür geliştirmeye başladıklarını aktardı.
Geliştirilen yeni türün özgün olacağını belirten Ünal, şunları söyledi:
"Etkisi her yıl artan kuraklık gelecek senelerde bağcılığın en önemli ekonomik faaliyet olduğu bölgemizde de üretimi zorlamaya başlayacaktır. Bu nedenle yeni anaç geliştirme çalışmaları şart oldu. Bu çalışmada iklim değişikliğine, kuraklığa, kirece ve randıman sıkıntılarına çözüm arayışı içindeyiz. Bu nedenle yeni türlerimizi tamamen özgün ve klasik melezleme ıslah yöntemiyle üreteceğiz. Kendi anaçlarımızı ve yabancı anaçları kullanacağız. Kendi toprak yapımıza ve iklim değişikliğinin getireceği öngörülen sebeplerden ötürü daha dayanımını artıracak materyaller üzerinde çalışıyoruz. Bu türün geliştirilmesiyle bağcılık yapmanın zor olduğu arazilerde bile üretime imkan sağlayacak türler üzerine sonuçlar elde etmeye çalışıyoruz."
13 BİN ÇEŞİT ARASINDAN EN UYGUNLARI PROJE İÇİN SEÇİLECEK
Ünal, anaç tür geliştirme çalışmasının ülkemizde ilk kez yapılacağını vurgularken, projeden 5 yıl içinde sonuç getireceğini beklediklerini ifade etti.
Enstitüde klasik melezleme yöntemine müsait 13 bin çeşit bulunduğunu belirten Ünal, bu türler içinden verimlilik ve ekonomik bakımdan en uygunlarının seçilmesi yönünde çalışmalar yapıldığını da açıkladı.