Mansur Yavaş 'sahte senet' olayı nedir?

Mansur Yavaş 'sahte senet' olayı nedir? Son günlere damgasını vuran olaylardan biri CHP Ankara Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ın 'sahte senet' ile bir iş adamına baskı yaptığı yönünde çıkan iddialar oldu. Birçok siyasetçiden konu hakkında açıklama gelirken, Mansur Yavaş'ta bir basın toplantısı düzenledi ve açıklamalarda bulundu. Peki Mansur Yavaş 'sahte senet' olayı nedir? Son dakika Mansur Yavaş'tan sahte senet açıklaması ve tüm detaylar haberimizde...

Mansur Yavaş 'sahte senet' olayı nedir? CHP Ankara Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş hakkında son günlerde ortaya atılan iddialar ülkenin gündemine bomba gibi düştü. Sahte senetle bir iş adamına baskı yapmakla suçlanan Mansur Yavaş ise bu iddialar hakkında düzenlediği basın toplasında açıklamalarda bulundu. Peki Mansur Yavaş sahte senet olayı nedir? Basın toplasında ne dedi? İşte son dakika Mansur Yavaş sahte senet açıklaması ve tüm detaylar haberimizde...

Mansur Yavaş 'sahte senet' olayı nedir?

MANSUR YAVAŞ 'SAHTE SENET' OLAYI NEDİR?

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş hakkında, bir senetle mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığı iddiasıyla "görevi kötüye kullanmak", senedi veren kişiye ise tahsilat amacıyla çok sayıda mesaj göndererek "kişilerin huzur ve sükununu bozmak" suçlarından son soruşturma açılması için iddianame düzenledi.

Yavaş, hakkındaki "sahte senet" iddialarına ilişkin açıklama yaparak şikayetçi iş adamını suçladı. CHP'nin adayı, "Rakibimizin can simidi gibi sarıldığı bu şahıs, resmi evrakta sahtecilik, şantaj suçlarından hapis cezası almış bir suçludur. Yani burada asıl mağdur benim." ifadelerini kullandı.

Konuya bugün köşesinde biraz daha derinlik katan Sabah yazarı Mahmut Övür ise, "iş bitirici" denilen "Ankaralılar Grubu"na dikkat çekti.

Övür, "Büyük iş bağlantıları, şantaj kasetleri, ölüm tehditleri birbirini izliyor. Sanki karşımızda kripto FETÖ var. Tıpkı onlar gibi UYAP sisteminde kayıtlar siliniyor, önemli bir üniversiteden ve Adli Tıp'tan istenilen bilgiler, belgeler anında alınabiliyor ya da engelleniyor." diye yazdı ve " hiç hesapta olmayan sürpriz kripto yapılanmalarla karşılaşabiliriz." ifadelerini kullandı.

İşte o köşe yazısı;

- Yavaş’ın ‘sahte senet’i aşan ilişkileri

Bugüne kadar suç dünyasındaki önemli ve büyük skandalları, bizzat o dünyanın içinde yer alan aktörler patlattı. Yolsuzluklar, cinayetler, işkenceler, devletin rutin dışına çıktığı eylemler, istihbarat örgütlerinin operasyonları büyük oranda böyle açığa çıktı.

Çünkü işi bilen ve içeriden birin anlatması çok daha değerli.

O kişilerin "suça" bulaşması söylediklerinin yanlışlığını göstermez. Önemli olan söylediklerinin yargı nezdinde değer bulması. Böyle biri ortaya çıktığında yargı veya medya buna ilgisiz kalamaz. Sabah gazetesi de bunu yaptı ve son birkaç gündür Mansur Yavaş'la ilgili sahte senet meselesini toplumun gündemine taşıdı. CHP, İYİ Parti, HDP hatta yandaş medya hep birlikte ayağa kalkıp bağırıyor;

"Bu da nereden çıktı. Seçimin sonuna yaklaşılırken böyle şey olur mu? Bu komplodur."

Önceki gün aynı akılla yola çıkan Mansur Yavaş, CHP'li ve İYİ Partili siyasi aktörleri de yanına alıp bir basın toplantısı yaptı. Toplantıda Yavaş; "Sahte senedin sende ne işi var? Sahte senetle talep ettiğin parayı hangi hizmetin karşılığı olarak istiyorsun?" gibi sorulara cevap vermeden direkt bu iddiaları seslendiren Necmettin Kesgin'i suçladı. "Bu adam suçludur, psikolojik hastadır"

Diyelim ki öyledir. Peki, CHP'den Ankara adayı olmuş birinin o "suçlu" adamla ne işi vardı? 600 bin dolarlık senedi o suçludan niye ve ne karşılığı aldı?

Daha ilginç olanı şu; Yavaş adamı psikolojik hasta diye suçluyor ama dosyalar başka şey söylüyor. Yavaş'ın attığı şu mesajlarına bakın: "Bugün paramı getir, canına okuyacağım, cezaevinden çıkamayacaksın... Kodesten yer beğensen iyi olur. Seni içeri attırıp sürüm sürüm süründüreceğim."

Bunlar olayın kamuoyuna yansıyan kısmı... Bir de daha karanlık olan ve asıl üzerinde durulması gereken arka planla ilgili iddialar var. Kimler ve neler yok ki o arka planda. Yargıtay'dan düz mahkemelere, Adli Tıp'tan üniversitelere uzanan ve etkili olan bir yapılanmadan söz ediliyor. İçinde eski HSYK üyeleri, yargıçlar, savcılar, öğretim üyelerinin olduğu, iş bitirici denilen "Ankaralılar Grubu"

Eski bir asker olan iş adamı Kesgin, o çevreyle ilişki kurmakta zorlanmamış ve onlarla "iş bitiricilik" konusunda anlaşmış ancak karşılaştığı olaylar onu bile şaşırtmış. Dosyaya biraz yakından bakınca gerçekten şaşırmamak elde değil.

Büyük iş bağlantıları, şantaj kasetleri, ölüm tehditleri birbirini izliyor. Sanki karşımızda kripto FETÖ var. Tıpkı onlar gibi UYAP sisteminde kayıtlar siliniyor, önemli bir üniversiteden ve Adli Tıp'tan istenilen bilgiler, belgeler anında alınabiliyor ya da engelleniyor.

Necmettin Kesgin, en son 21.02 2019 tarihinde, savcılığa verdiği ifadede bir mahkeme hakiminin kendisine söylediği şu sözleri aktarıyor:

"Mansur bu işi yanına bırakmaz. Abi olarak beni dinle, sana kötülük yaparlar. Daha önce birkaç işadamına yaptıklarını biliyorum. Ankara'yı sana dar ederler. Önce Baro stajını iptal edecekler. Genelkurmay'da Milli Savunma'da bunların arkadaşları var. Parayı vermezsen çok sıkıntı yaşarsın..."

Bunun basit bir korku yaratma unsuru olmadığı yaşananlardan belli. Şimdi yargıya yansıyan ve insanı dehşete düşüren bu iddialara mı bakacağız yoksa hiçbir soruya samimi cevap vermeyen Yavaş'ın söylediklerine mi?

Tabii ki o iddialara bakılacak. O ihtimal derinleşirse hiç hesapta olmayan sürpriz kripto yapılanmalarla karşılaşabiliriz. Belki de asıl korku bu.

MEHMET ÖZHASEKİ'DEN MANSUR YAVAŞ'A CEVAP!

AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki A Haber televizyonunda açıklamalar yaptı.

İşte Özhaseki’nin sözlerinden satır başları:

"Mansur Yavaş tartışmaya çıkmaz. Belediyeciliği bilmiyor çünkü.

Partimizin aldığı bir karar var yaklaşık 10 yıldır. Çıkıp adaylarla kavgalı bir ortamda görünmeyin deniyor.

Partim izin verirse koşa koşa çıkarım.

Sadece partimizin bu prensip kararı konusunda yeniden gözden geçirilmesi hususunda söyledim.

MANSUR YAVAŞ HAKKINDAKİ İDDİALAR

Bir kaç ay önce bir gazete yazmıştı orada görmüştüm ama dikkat etmemiştim.

Muhatabıyla ilgili bir tanışıklığım yok. Kendisini zamanında yapmış olduğu işlerle ilgili bir iki senedir süren davalar varmış.

Okuduğumuz şeyler korkunç şeyler.

Benim de dikkatimi çekti. Bizim de bildiğimiz bir iş değil. Konuştuğu insanla ilgili de benim bir tanışıklığım yok, ömrümde görmedim, telefonla da konuşmadım.

Kendisinin zamanında yapmış olduğu işlerle ilgili bir iki sene süren davalar varmış. Gazeteden okuduğum kadarıyla söylüyorum. Bu okuduklarımız korkunç şeyler. Ciddi ciddi soru soruyor gazeteciler, fakat bir tekine cevap vermediler. Gazetecilerin bir tekine soru sorma imkanı bile vermediler.

Hayretle baktım ne diyor diye. Beni suçluyor, el insaf ya. O kızdığı, ağır ithamlarla suçladığı adamı ben tanımıyorum ki. Bakın iddialı bir şey söyleyeyim. Eğer o adamı biz göndermişsek, konuşturmuşsak, benimle ilgili bir şey varsa çıksınlar söylesinler Türkiye'yi terk ederim.

Benim üzerimde şantaj yaptı, tehdit etti, şunlar mesajlar... İş takipçiliği var ortada. Herkesin açık olarak sorduğu CHP adayına şu.

Sen burada bir avukatlık hizmeti mi yapıyorsun? Öyle olduğunu söylüyor. Vekaletini göster. Yok. Sözleşmeni göster. Kocaman bir dava 600 bin dolar az bir para değil. Niye sözleşme yapmadın peki? "Vergi doğar" Ne demek ya vergi doğar? Sen vergi mi kaçırıyorsun? Mal varlığında göster, göstermiyorsun.

Ortada bir yargı kararı var. Takip ettiği insan gidiyor diyor ki "bu senet benim değil". Ama CHP adayının söylediği, 'bu senedi benim yanımda doldurdu, alt tarafını imzaladı verdi..."

Ortada bir sahte senet var. Bunun sahte olduğu tescillenmiş. Yargıtay'a gitmiş kesinleşmiş. Bu gerçek mi? Gerçek... Onun dışındaki birçok suçlama devam eden davalar şeklinde sürüp gidiyor.

Kesinleşmedikçe bir şey söylemek doğru değil. Ama kesinleşen bir şey var. Sahte senet var. Ve CHP adayı bu sahte senetle adamı sıkıştırıyor, para almaya çalışıyor.

Bundan büyük ayıp olabilir mi? Bunu sorduklarında da "rakibim var ya" diyor... Ya el insaf, bu kadar insafsızlık olur mu? Yalan olur mu? Bu kadar ahlaksızca saldırı olabilir mi? Ben ne adamı gördüm, ne merhabam var. Nasıl oluyor da bu olayı bana getiriyorsun ya. Doğrusunu söylesene neyse. İnsanlardan kaçırma.

Hiçbir soruya cevap vermiyor. Gazeteciler soracak cevap vermiyor. Eline bülten tutuşturmuşlar okuyor. Doğrusu Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayıyım diyen birisine bu yakışmıyor.

Soru: Mansur Yavaş, Ömer Çelik ve siz hakkında adil yargılamayı etkileme iddiasıyla suç duyurusunda bulunacağını söyledi...

Lütfen çok gecikiyor, şimdi gitsin versin. Yargıtay onaylamış, 'senet sahte' diyor. Ömer Çelik dedi ki "böyle bir karar var ne diyorsunuz? Burada sorular var, bu sorulara cevap ver." Ömer beyin de sorduğu bu.

Beni bırakın, ben şu ana kadar konuşmadım, takip etmedim. Ömer bey, sadece basında okuduğu kadarıyla; "Bütün Türkiye çalkalanıyor. Niye dilinizi yuttunuz? Ey CHP'nin adayı anlatsanıza' diyerek soru sordu sadece.

Geçenlerde gittiğim Yeni Mahalle'de toplantıda karşımdaki rakibimi eleştiriyorum. Bir projesi yok, belediyeciliği de bilmiyor. Onlarca yaptığı gaf var. Hem Ankara'yı bilmiyor.

Vatandaşım birisi Sabah Gazetesi'ni aldı durmadan onu gösteriyor. Dedim ki "Yeni okudum ben de. Orada sahtekarlıktan bahsediyor. Bırakın mahkemeler karar versin" dedim. Bütün yorum ve söylemim bu.

Bu adam senin tanıdığın. Bu adam senin geçmişte iş yaptığın adam. Şu anda ahlaksızlıkla suçladığın adam kendisinin zaten alışveriş ettiği bir adam.

Bitmiş tek dava var. Evrakın sahte olduğu ve o imzanın da takip ettiği insana ait olmadığı. Onun ötesindeki her şey hala devam eden süreç. Bu adam şöyle kötü adam, böyle kötü adam diyor. E o kötü adamla niye işbirliği yaptın o zaman?

Biz tanımıyoruz ki adamı. Ömrümüzde görmedik adamı. Kendisinin ilişkide olduğu insanlar."

MANSUR YAVAŞ KİMDİR?

Doğum Yeri : Ankara/ Türkiye
Doğum Tarihi : 23.5.1955 -
Mansur Yavaş
Mansur Yavaş 23 Mayıs 1955 Beypazarı'nda doğmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi Ankara büyükşehir belediye başkan adayı, eski Beypazarı belediye başkanı ve avukat. İlk, orta ve lise öğrenimini Beypazarı'nda gördü. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazanarak öğrenimine devam etti.

1983 yılında fakülteden mezun olan Mansur Yavaş, askeri savcı olarak tamamladığı askerlik sonrası Beypazarı'nda 13 yıl süresince serbest avukatlık yaptı. Siyasete olan ilgisi gençlik yıllarında başlayan Yavaş, 1989-1994 yıllarında Belediye Meclis üyesi, 1994 yılında MHP'den Beypazarı Belediye Başkan adayı oldu fakat seçilemedi.

18 Nisan 1999 seçimlerinde MHP'den aday olup %51 oy oranıyla 8,500 oy alarak Beypazarı Belediye Başkanı oldu. Tarihî Beypazarı konaklarının restorasyonu ve binlerce yıllık Beypazarı tarihini koruma çalışmalarıyla "2001 Yılının En İyi Yerel Yöneticisi", Türk Dil Kurumu tarafından Türkçenin korunması nedeniyle verilen onur ödülü, doğa savaşçılarının "Çevre Ödülü" gibi ödülleri aldı. 24 Eylül 2004 tarihinde TÜSİAV tarafından "Yılın Belediye Başkanı" seçildi.

18 Nisan 2004 seçimlerinde %55 oy oranı ve 11 bin oy alarak yeniden Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş, 29 Mart 2009 tarihinde yapılmış olan yerel seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi'nden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday oldu.

Ancak %27 oy alarak rakipleri İbrahim Melih Gökçek ve Murat Karayalçın'ın ardından üçüncü sırada seçimi tamamladı. Partisi MHP tarafından tekrar aday gösterilmemesi nedeniyle CHP'ye katılması gündeme geldi.

21 Aralık 2013 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulu kararıyla Cumhuriyet Halk Partisi üyeliği kabul edildi. Ardından 2014 yerel seçimleri'nde Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı ve parti meclisi toplantısında da aday oldu.

2014 yerel seçimleri'nde Cumhuriyet Halk Partisi'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday oldu.Seçimi çok az farkla kaybetmiştir. 2016 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'den istifa etmiştir.

Mansur Yavaş 'sahte senet' olayı nedir? ile ilgili etiketler Ankara CHP Mansur Yavaş
GÜNÜN VİDEOSU

Bakan Yusuf Tekin'den İmamoğlu'na sert kreş tepkisi:Türkçe okuduğunu anlama konusunda özürlü arkadaş

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP'nin 'belediyelere ait kreşlerin kapatılacağı' iddialarına tepki gösterdi. Meclis'te sorulan kreş sorusu üzerine İmamoğlu'nu sert sözlerle eleştiren Bakan Tekin, "İmamoğlu'nun okuduğunu anlama problemi var. Türkçe okuduğunu anlama konusunda özürlü bir arkadaş. Türkçe kursu almasını tavsiye ederim" dedi.