Marmara Denizi'nde müsilaj neden oluştu? Denizlerimiz nasıl kurtulacak?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, katıldığı TRT Haber özel yayınında Marmara Denizi'ni saran müsilaj ile mücadeleden Kanal İstanbul projesine kadar birçok konuda soruları cevapladı. Bakan Kurum, Marmara Denizi'nde oluşan müsilajın sebeplerini ve mücadele sürecini anlattı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, TRT Haber özel yayınında Marmara Denizi'ni saran müsilaj ile mücadele çalışmalarından Kanal İstanbul projesi ve kentsel dönüşüme kadar birçok konuda soruları yanıtladı.

Bakan Kurum canlı yayında şu açıklamalarda bulundu:

VAN GÖLÜ KURTARMA PROJESİ

1 Haziran'da Van Gölümüzü kurtarma eylem planı gerçekleştirdiğimiz çok önemli bir projemiz vardı. Van Gölü için bu çok önemli. NASA'da çekilen fotoğrafla birinci oldu. Van Gölü ve etrafını koruma altına aldık. 2 Haziran'da Birleşmiş Milletler'in Habitat Direktörü ülkemizi ziyaret etti. Sıfır Atık projesi'nden dolayı Sayın Emine Erdoğan Hanımefendiye ödül verdiler.

Cuma günü Zonguldak'taydık. 5 Haziran'da 215 milyon liralık burada çevre yatırımının açılışı gerçekleşti. Bunun içerisinde 15 tane Millet Bahçesi, bisiklet yolu, birçok faaliyet vardı. 

MÜSİLAJLA MÜCADELE SEFERBERLİĞİ

Marmara Denizimizi saran müsilajla alakalı çalışmalarımızı yürüttük. Bu çerçevede çok kapsamlı, kapsayıcı, ortak akılla ve bilim insanlarımızın olduğu bir çalıştay süreci başlattık. Buradaki kirliliğin ana kaynakları nedir, bundan sonraki adımlarımızı ona göre belirlememiz gerekir diye çalıştay gerçekleştirdik. Belediyelerimizin, üniversitelerden hocalarımızın katıldığı Marmara Bölgesi'nde ne kadar il varsa yetkililerin katıldığı bu çalışmayı tamamladık ve 22 maddelik bir eylem planı açıkladık.

MARMARA DENİZİ'NDE MÜSİLAJ NEDEN OLUŞTU?

Buradaki çalışmaları 3 başlıkla özetleyebiliriz. Marmara en sıcak denizimiz konumunda. Deniz sıcalıklığı 2,5 derece artmış durumda. Sıcaklığın artması ana etkenlerden bir tanesi. Marmara Denizi'nin durağan yapısı da önemli rol oynuyor. Üçüncü olarak da azot ve fosforun bolluğu. Denizdeki mikroorganizmalar azot ve fosforu yiyerek şişiyorlar. Bunlar öldükten sonra denizin yüzeyine çıkıyor. Evsel ve sanayi atıklardan kaynaklı denize bırakılan kirlilik etkili oluyor. Zirai kaynaklar, hayvansal atıklar, gemiden kaynaklı kirleticiler var. Mikrobiyolojik kirlilikler öne çıkıyor.

MÜSİLAJLA MÜCADELE SÜRECİ NASIL İŞLEYECEK?

Bir eylem planı hazırladık. Azot miktarını azaltmak bilim insanlarımızca bize tavsiye edilen bir yöntemdi. Marmara Denizi 5 yıl içinde eski haline gelecek. Bilim insanlarımızın katkısıyla hem denizin yüzeyinden hem altından numuneler aldık. Arıtma tesislerinin incelemesini yapıyoruz. Bu çalışmalar netince 22 maddelik bir eylem planı hazırladık.

En önemli konumuz atık su arıtma tesislerinin kalitesini yukarı çekmek. Mevcuttaki tesisleri bu seviyeye getirmek zorundayız. Marmara'da yüzde 55 oranında ön arıtma tesislerimiz var. Bu işletmelerden arıtılan sular geri kullanılamıyor. Bir de biyolojik arıtmalarımız var. Bu yüzde yaklaşık 40'ına geliyor. Bizim tamamını ileri biyolojik arıtmaya getirmemiz gerekir. Atık suları bahçe sulamada kullanabileceğiz.

Su kaynakları bakımından diğer ülkelere göre zengin bir ülkeyiz. Ancak iklim değişikliği ile birlikte su kıtlığı yaşayabiliriz. Hazırladığımız 22 eylem planını herkesin fikrini alarak tartıştık. Bu çerçevede atık su arıtma tesisini yüzde azotu azaltacak şekilde dönüştürülmesi için bir plan hazırladık. 3 yıl içinde Marmara'da azot seviyesini azaltmak adına tesislerimizi dönüştüreceğiz. Belediyelerimizle de konuştuk. Belediyelere her türlü teknik ve maddi destek verilecek.

"MARMARA'YI FOSEPTİK GİBİ KULLANIYORUZ"

Marmara Denizi'ni foseptik gibi kullamayız. İleri biyolojik arıtma tesislerimizle bunun önüne geçmek istiyoruz. 3 yıl içerisinde Marmara Denizi'mizin eski haline gelmesi adına bu çalışmalar yapılacak. Biz tüm Türkiye'de yakın zamanda termik santrallerle ilgili önemli bir adım attık. Filltrelerinin değişimine dair uygulamalar yaptık. Burada aynı şekilde. Marmara için çok hızlı çalışmak zorundayız. Marmara Denizimizde 15 ayrı bölgede müsilajların temizliği çalışmasını başlattık. 7 gün 24 saat esasıyla valiliklerimiz tarafından bu süreç koordine edilecek. Marmara'daki hayalet ağlar 1 yıl içinde toplanacak. Hem denizin dibinde hem denizin altında çalışma faaliyetlerimizi yürüteceğiz. Bu noktada da tavizimiz yok. Çıkarılanları müsilajları bertaraf tesislerine gönderiyoruz. Numuneler alındı. İlk gelen sonuçlar ağır metallerin olmadığını gösteriyor.

MARMARA DENİZİ EYLEM PLANI

2002 yılında bu ülkede sadece 145 tane arıtma tesisimiz vardı bugün 1170 tane tesis var. Şu an Sıfır Atık'ı konuşuyoruz. Atıkların dönüştürülmesinden bahsediyoruz. Sürekli çevreye ilişkin yatırımları devam ettirmek zorundayız. Bir yol kat ettik mi ettik. Hepsini tabiki bitiremedik. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinde yer alabileceğimiz yatırımları yapıyoruz. Bu yatırımları yaparken çevre hassasiyetini gözeterek yapmaya çalıştık. En önemlisi bilinç. Halkımızın tamamında o bilincin yaygınlaşması gerekiyor. Marmara Denizi'ni koruma alanı ilan ediyoruz. Bütün atık su arıtma tesislerinde 7 gün 24 saat izleyecek düzeni getiriyoruz. Zeytin altı suyu, kara altı suyu bunlara ilişkin arıtma zorunluluğu getiriyoruz. Bunların hepsini bu eylem planı çerçevesinde yapacağız. Kurallara uymayan tesisleri kapatma dahil her türlü cezai işlemi yapacağız.

HAVZALARDA DENETİMLER SÜRÜYOR

Havzalarda denetimleri yapıyoruz. Şartlara uymayan yapılar hakkında süreç devam ediyor. Ergene Havzası ile ilgili çok önemli bir proje yürütüldü. Her türlü atık buraya bırakılıyordu. 2013 yılında Türkiye'nin en kapsamlı çevre projesi gerçekleştirildi. Buradaki arıtma tesisleri atıkları temizleyeceler. Bu yatırımların hepsi eş zamanlı 3 yıllık eylem planı çerçevesinde bitirilecek. Susurluk Havzası ile ilgili atılması gereken adımlar var. Çevre işi süreklilik arzeder. Belediyeler de üstüne düşeni yapmalı. Biz merkezi hükümet olarak her türlü desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.

 KANAL İSTANBUL PROJESİ

Kanal istanbul projesi, İstanbul Boğazı'mızın özgürlük projesidir. Türkiye'nin en çevreci şehircilik projesidir. Arazinin yüzde 52'sini yeşil alana terk ettik. Bu kadar devasa bir alanda 500 bin nüfus öngördük. Hepsini araştırdık. Bilim bilim diyorsak eğer, bu insanların görüşü bilim görüşü değil mi? Çevre Etki değerlendirme raporu hazırlandı. Yapılan proje ÇET raporuna göre olmalı. Türkiye'nin en çevreci projesi olacaktır. İnşallah haziran ayında köprüde atılacak temelle Kanal istanbul projesini başlatacağız.

GÜNÜN VİDEOSU

Mahmud Abbas'ın güvenlik güçleri Filistinli gencin kafasına poşet geçirip darp etti!

Cenin’de Mahmud Abbas’a bağlı güvenlik güçlerinin, Filistin yönetimini eleştiren bir genci darbetmesi sosyal medyada infial yarattı. Güvenlik yetkilileri, olayı "kabul edilemez" bulduklarını açıkladı.