"Maskesiz günler yakında"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dünya genelinde etkisi devam eden koronavirüs salgınında ilk vakanın açıklanmasının birinci yıl dönümünde pandeminin geleceğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 2021'de geçtiğimiz yıl yaşanan kabusun görülmeyeceğini belirten Koca, 50 milyon kişinin aşılanması halinde salgın baskısının Türkiye'nin üzerinden kalkacağını söyledi. Koca, "Maskesiz günler yakında" diyerek müjde verdi.
Bundan tam bir yıl önce 11 Mart 2020'de Türkiye'de ilk koronavirüs vakası tespit edilmişti.
Türkiye'de o gün pandemi resmen başlamıştı.
O gün 'Maalesef' diyerek söze başlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ilk vaka haberini verdiğinde bugün gelinecek noktaya ilişkin kuşkusuz hiçbir tahmin ya da beklenti yoktu.
Peki, bu bir yılda neler değişti? Bundan sonra neler olacak?
Bakan Koca yaklaşık yarım saat süren konuşmasında işte bu soruların yanıtını verdi. Aynı zamanda önümüzdeki günlere ilişkin rahatlatan açıklamalarda bulundu.
Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:
BİLİM VİRÜSE KARŞI ÜSTÜNLÜK ELDE ETTİ
"Tam bir yıl oldu. Kovid-19 son yüzyılda tüm dünyanın aynı anda savaştığı, kayıp sayısı bu kadar yüksek ilk salgın. Bu zaman zarfında can kayıpları ile kalmadık. Tıpkı savaşlardaki yaşama düzenimiz altüst oldu, iş hayatı evlere taşlındı. Maske takmadan dışarıya adım atılmayan bir dünyayı biz olsa olsa filmlerde düşünebilirdik. Salgın 1 Aralık 2019'da Çin'in Vuhan kentinde başlamıştı. Bugün uğradığı en son mutasyonlara kadar her konuda bilgi sahibiyiz. Bilim virüse karşı üstünlük elde etti.
Dünyada kullanımda olan 7 ayrı aşı var. Türkiye büyük bir yarışın olduğu aşı tedarikinde en hızlı davranan ülkelerden biridir. Çin'deki üretici ile 50 milyon dozluk aşı anlaşması yaptık. 130 milyon doz aşı için başından beri 3 ayrı aşı üreticisi ile görüşüyoruz. Bugün itibariyle uygulanan aşı 10 milyon dozdan fazladır. Çok yakında 5 aşı adayımız daha insan çalışmalarına başlayacak. Sinovac aşısının her 100 kişiden 80'inden fazlasında etkili olduğu ortaya konuldu.
Koronavirüs kısa bir zaman zarfında grip gibi sıradan hastalık haline gelmeyecek ama 2020'ye çöken kabus 2021'de aynı şekilde devam etmeyecek.
Salgının sabrınızı daha uzun süre zorlamayacağınızı bilmenizi isterim. Planladığımız şekilde nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının aşısını sonbahardan önce yaparsak salgının üzerimizde baskı olmaktan çıkacaktır.
Dünya ölçeğinde verilen bu savaşta başarı gösteren bu cephelerden biri bu ülke olacak. Tedbirlere uyabilmek için gerçekten büyük çabalar sarf ettik. Riskten uzak durmaya çalışmak sıradan zorluklar değil.
Maskeleri tanımadığımız, yakın durmanın yakınlık ifadesi olduğu günlere geri dönmeyi tam vaat edemem ama oraya doğru yürüdüğümüzü görüyoruz.
Aşı programı tamamlandığında vaka sayısı örneğin 5 ise 1'e inmiş olacak. Ağır hasta sözünü çok az duyacağız.
"VEFAT SAYISI 30 BİNE, VAKA SAYISI 3 MİLYONA YAKLAŞTI"
2020'nin 17 Mart'ını hatırladığınızdan eminim. İlk vefat haberini verdim. Kaybettiğimiz hasta 89 yaşında kronik rahatsızlıkları olan eczacıydı. Aramızdan ayrılan insan sayısı 30 bine, toplam vaka sayısı 3 milyona yaklaştı
Bilim Kurulu 22 Ocak'ta kuruldu. Kurul salgına ilişkin ilk takvimi 24 Ocak'ta hazır hale getirdi. Bu takdire şayandı. 10 Mart'tan itibaren halkımıza maske dağıtıldı, filyasyon ekiplerimiz sahaya indi. Filyasyon dediğimiz yaygın taramaya hemen başvurmasaydık tablo daha ağır olacaktı. Sağlık çalışanlarımız size layık sözleri bulmak isterdim ama bu gerçekten zor. Hayatınızı riske attınız. İnsan sağlığına hizmet eden meslekler insani vasıfların en çok görüldüğü mesleklerdir.
"YENİ BİR ÇAĞRI YAPMAK İSTİYORUM"
Yükünüz kısmen azaldı ama bugün de güvencemiz sizlersiniz. Şu an azalmış olan kısıtlamalar kaçınılmazdı. Yaşlılarımıza gençlerimize her birinize teşekkür ediyorum. İlk vakadan bir yıl sonra size yeni bir çağrıda bulunmak istiyorum. Karamsarlık, belirsizlik, bıkkınlık duygularını üstümüzden atalım. Bunu yapmak için güçlü bir nedenimiz var. 13 Ocak'ta başlayan aşı programı muntazam şekilde sürüyor.
1 Mart'tan itibaren kontrollü normalleşmeye dönemine geçtik. 4 renkten oluşan risk haritamız var. 39 ilimiz yüksek veya çok yüksek risk grubunda. Kırmızı ve turuncu gösterilen iller ülkeye karşı da sorumlular.
Kovid-19 hürriyetlerimize kısıt koydu. Gevşeklik gösterir, mevzi kaybedersek aşının kontrolü ele almasını sağlayamazsak üzücü günler yaşarız. Bu ihtimal yüksek değil, umursanmayacak kadar da düşük değil. Bu salgın bir bitse dediğinizi biliyorum. Kovid-19 bilimin karşısında hızlı bir yenilgi alıyor diyebildiğimize göre sıra duygularımızı onarmaya geldi.