Megakentte tehlike çanları çalıyor
İstanbul'da son günlerde mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar uzmanları endişelendirdi. Megakentin genelinde sıcaklık 2 gün boyunca 34-35 dereceye kadar çıkarken, barajlardaki doluluk seviyesi de yüzde 35'e geriledi.
İstanbul’un en önemli su kaynakları sayılan Terkos’ta Ağustos ortasında yüzde 71 olan su seviyesi yüzde 20’ye, Darlık’ta yüzde 62’lik seviye, yüzde 23’e, Ömerli de ise yüzde 65’den yüzde 40 seviyesine geriledi.
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre: İstanbul’da kuraklık tehdidi devam ederken, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Orhan Şen, “Ekim ayı ortalama sıcaklık değerleri iki günlük sürede neredeyse iki katına çıktı. Son 48 saatlik dilimde 100 yılın Ekim sıcaklık rekoruna şahit olduk. Havalar çıldırmış durumda. Yarından itibaren şiddetli, ekstrem yağışlar göreceğiz ancak İstanbul için kuraklık sorunu devam edecek. Asıl sıkıntı Kasım ayında tarımsal kuraklıkla ortaya çıkabilir. Kaldı ki, meteorolojik veriler Kasım ayının da kurak ve normal sıcaklık değerlerinin üzerinde geçeceğini gösteriyor” dedi.
KURAKLIK YILI
Prof. Dr. Şen, uyarılarının devamında ise şunları söyledi:
“Meteoroloji uzmanları olarak, 1 Ekim’i ‘su yılı başlangıcı’ kabul ederiz ancak ortaya çıkan tablo ‘kuraklık yılı’ olduğunu gösteriyor. Sadece İstanbul için ülkenin genelinde iklimsel tehlike çanları çalıyor. Perşembe akşamı göreceğimiz ekstrem yağış, yüzeysel akışla boşa gidecek. İstanbul’un su toplama havzaları imara açıldığı için yağışlar, toprağa karışamıyor. Melen Barajı ivedilikle tamamlanıp hizmete girmeli. Kuraklık devam ederse, önümüzdeki yaz su seviyeleri dibe vurur. İstanbul’un günlük su ihtiyacı 3.2 milyon metreküp. Su tasarrufu, kayıp, kaçakların önlenmesiyle bu oranı 2.5 milyon metreküp seviyesine düşürülmeli.”
ILIMAN BİR KIŞ
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Prof. Dr. Adil Tek de iklim modellemelerinin önümüzdeki kasım ve devamındaki dönemde kurak geçeceğini gösterdiğini belirterek, “Sel şeklinde görülen yağışlar toprağa ve su kaynaklarına karışmadan yüzeyden akıp gidiyor. Son yıllarda ortaya çıkan yağış rejimi toprağı doldurmadığı gibi yeraltı suları da beslenemiyor. Çok kurak bir dönemden geçiyoruz. Küresel iklim değişikliğinin etkileri ortaya çıkmış durumda. Deniz suyu sıcaklıklarının artmasından dolayı total yağışlar artsa da, yağmurlar toprağa karışamıyor. En sıcak ekim günlerinden birine olduk. Önümüzdeki kış İstanbul özelinde kar yağışı istenilen veya geçmişteki düzeyde olmayacak. Kurak yaz ve sonbahardan sonra ılıman bir kış bizi bekliyor. İklim değişimi korkutuyor” diye konuştu.
TABLO KÖTÜYE GİDİYOR
Devlet Su İşleri (DSİ) eski Daire Başkan Yardımcısı ve Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız tablonun kötüye gittiğine dikkat çekerek, “Bu tablonun 2021, 2022’ye sarkması durumunda çok açık söylüyorum, İstanbul susuz kalır. Suyun çok verimli kullanılması gerekiyor. İstanbul, çevresindeki su kaynaklarını sünger gibi emiyor. Vatandaşların su kullanım bilincini artıracak eğitim ve tanıtımlar yapılmalı. Suyu verimli kullanan tesislere geçilmeli. Araba yıkama, halı yıkama gibi hoyratlıklara son verilmeli. Bulaşık, çamaşır yıkarken suyu çok dikkatli tüketmeliyiz. Çok acil olarak gece, gündüz demeden tüm medya ve sosyal medya kanallarından su tüketimine yönelik bilinçlendirme çalışmalarına başlamalıyız” diye konuştu.
YÜZDE 57 AZALMA VAR
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Eylül 2020 dönemine ilişkin Alansal Yağış Raporu’nda, ülke genelindeki yağışların geçmiş ve geçen yılki döneme kıyasla normalin altında gerçekleştiği vurgulanırken, “Eylül ayı yağışı 9.4 mm, normali 21.8 mm ve 2019 yılı eylül ayı yağışı 16.0 mm’dir. Yağışlarda normaline göre yüzde 57, geçen yıl eylül ayı yağışına göre yüzde 41 azalma görüldü” denildi.