Mehmed Bir Cihan Fatihi 2.bölüm izle!
Ekranlara damgasını vuran Mehmed Bir Cihan Fatihi 2.bölümü ile bu akşam izleyiciler ile buluşuyor. Kanal D ekranlarında yayınlanan dizi heyecan dolu sahneleri ile soluksuz izleniyor. Sultan Mehmed Han, yayınlanan bölümde Konstantinopolis için harekete geçiyor. Yönetmen koltuğunda Cevdet Mercan'ın oturduğu dizinin senaryosunu ise Ercan Mehmet Erdem kaleme alıyor. Heyecan dolu bölümü sonrasında haftaya neler olacağı merak ediliyor. Peki yeni bölümde neler olacak? Mehmed Bir Cihan Fatihi 2.bölüm izle! Detaylar haberimizde...
Mehmed Bir Cihan Fatihi 3.bölüm fragmanı izle! Yayınlandığı ilk bölümü ile çok konuşulan Mehmed Bir Cihan Fatihi bu akşam 2.bölümü izleyiciler ile buluşuyor. Kanal D ekranlarında yayınlanan dizinin gerilim dolu sahneleri herkes tarafından hayranlıkla izleniyor. O3 Medya imzalı dizinin yapımcısı ise Onur Güvenatam. Dizide Çandarlı Halil Paşa için karar belli olmak üzeredir. Kanal D'de yayınlanan dizide haftaya neler olacağı araştırılıyor. Peki yeni bölümde neler olacak? Mehmed Bir Cihan Fatihi 2.bölüm izle! Merak edilen sorunun cevapları detayları ile haberimizde...
SON BÖLÜMDE NELER YAŞANDI?
Sultan Mehmed Han, Konstantinopolis için harekete geçiyor!
Çandarlı Halil Paşa için kritik karar belli olmak üzeredir. En kötü ihtimali düşünen Çandarlı Halil Paşa, kızlarına vasiyetini söyler.
Mehmed Bir Cihan Fatihi 2.bölüm izle!
Sultan Mehmed Han, babası ve devleti için mücadelesine devam edecektir. En büyük hayali Konstantinopolis için ilk andan itibaren savaşa hazırdır.ultan Mehmed Han, Konstantinopolis için harekete geçiyor!
Çandarlı Halil Paşa için kritik karar belli olmak üzeredir. En kötü ihtimali düşünen Çandarlı Halil Paşa, kızlarına vasiyetini söyler.
Sultan Mehmed Han, babası ve devleti için mücadelesine devam edecektir. En büyük hayali Konstantinopolis için ilk andan itibaren savaşa hazırdır.
1.BÖLÜM ÖZETİ
Şehzade Mehmed, babası Murad Han’ın vefatından sonra tahta çıkmak üzere Manisa’dan, Edirne’ye yola çıkar. Tahtın bir diğer adayı olan Şehzade Orhan ise bu sırada Konstantiniyye’dedir. İmparator Konstantinos, Şehzade Orhan’ı Osmanlı’nın başına geçirmek ister ve Edirne’ye gönderme kararı alır. Edirne’de onları bekleyen Çandarlı Halil Paşa’nın taht mücadelesinde kimi destekleyeceği Osmanlı’da yeni bir dönemin başlamasına yol açacaktır.
ELENİ KARAKTERİ KİMDİR?
Mega Dük Notaras’ın kızı olarak en büyük hayali günün birinde Bizans’ın önemli mimarlarından biri olmak iken siyasi sebepler nedeniyle Şehzade Orhan’la evlenmeye zorlanır. Konstantinopolis’ten Edirne’ye doğru başlayan yolculuğu Sultan Mehmed’in esiri olmasıyla son bulur. Tabii her son yeni bir başlangıçtır.
ÇANDARLI HALİL PAŞA
Osmanlı Devleti Kuruluş Dönemi başvezirlerinden olan Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa'nın torunu ve Çandarlı İbrahim Paşa'nın oğludur.
Eğitimi ve ilk görevlerinin ne olduğuna dair elimizde belge yoktur. Fakat ilmiye sınıfından olduğu için iyi derecede medrese eğitimi gördüğü kabul edilebilir. Bir vakfiye'de 1436'da kazasker olduğu kaydı bulunmaktadır. Sadrazam olan babası Çandarlı İbrahim Paşa vefat ettikten sonra ilmiye sınıfından ayrıldığı belirtilmektedir.
II. Murat saltanat döneminde 1439'da başvezir olan Osmancıklı (Amasyalı) Koca Mehmed Nizamüddin Paşa vefat ettikten sonra başvezirlik görevine geçmiştir. 1439 ile 1451'e kadar dönemde iki defa devlet işlerinden uzaklaşarak Manisa'ya çekilen II. Murad'ın yerine gelen genç oğlu II. Mehmed'in birinci sultanlık döneminde fiilen Osmanlı Devleti'ni yönetmiştir. Bu dönemde özelikle Anadolu beyliklerine karşı yapılan sert müdahalelerin önüne geçerek büyük bir iç kargașalığı önlemiştir. Edirne-Segedin Antlaşması'nın koşullarından hoşnut kalmayan Papalık, Kardinal Giuliano Cesarini vasıtasıyla Macar komutanı János Hunyadi'yı "Papa’nın onayı olmadığından dolayı geçersizdir." iddiasıyla antlaşmayı ihlale yöneltmesi ile Balkan ülkelerinin büyük bir Haçlı ordusu oluşturarak Macar/Lehistan Kralı I. (III.) Ladislav komutasında önce güneye Balkanlardan sarkarak sonra doğuya Varna 'ya yönelmeleri ile büyük tehdit altına kalan Osmanlı Devleti ordusunun başına tekrar tahttan feragat etmiş olan II. Murat'ın gelmesini sağladı. Bunun sonucunda Osmanlı Devleti Varna Muharebesi'nde büyük bir galibiyet kazandı.
Bunu takiben Osmanlıların Mora'ya büyük bir sefer yaparak Mora'nın büyük kısmının Osmanlı devleti eline geçmesinde ve Eflak Prensi Drakula III. Vlad Tepeș'in Macar müttefiklerinden ayrılmasına ve II. Kosova Muharebesi'nde II. Murat komutasındaki Osmanlı ordusunun Janos Hunyadı komutasındaki yeni bir Macar-Eflak ordusunu imha etmesinde büyük katkısı oldu. II. Murat'ın 3 Şubat 1451'da Edirne'de vefatından sonra oğlu II. Mehmet'in Manisa'dan gelmesine kadar geçen 16 gün büyük bir dirayetle bu tahta geçişinin problemsiz olmasını sağladı.
II. Mehmet'in ikinci tahta geçmesinden sonra da başvezirlik hizmetinde devam etti. Fakat II. Mehmet'in lalası olan Zağanos Mehmet Paşa ile arasında bir politik mücadele başladı. Çandarlı Halil Paşa Zağanos Mehmet Paşa'nın devamlı öğrencisi olan padişaha özellikle Bizans'a karşı daha atak davranması hakkındaki tavsiyelerine karşı idi ve Bizans'a karșı daha ılımlı davranılması tavsiyeleri vermekte idi. Bazı kaynaklara göre Çandarlı, II. Mehmet'i sabırsız ve deneyimsiz buluyordu. II. Mehmet Başveziri olan Çandarlı Halil Paşa'in katkısına değer verdiğini Filibe civarlarında bir köyü malikane olarak başvezire bağışına rağmen, Çandarlı Halil tedirgin olmakta devam etti.
İstanbul kuşatması sırasında Avrupa'da yeni bir haçlı ittifakı ortaya çıkacağından kuşkulandığını ve bu nedenle kuşatmatın zayıflatılmasını ve hatta kaldırılmasını II. Mehmet'e tavsiye etti. Bu tavsiyeleri orduda ve devlet kapılarında Çandarlı Halil Paşa'nın Bizans'tan rüşvet aldığı söylentilerinin dolaşmasına neden oldu. 29 Mayıs'ta İstanbul fethedilmesinden hemen sonra 1 Haziran 1453'de II. Mehmet bu dedikoduları çok ciddiye aldığını açıklayarak başvezir Çandarlı Halil'i görevinden azletti. Çandarlı Halil Paşa ve çocukları tutuklandı. Çocukları daha sonra serbest bırakıldı ama Çandarlı Halil Paşa Yedikule’de Altın Kapı’da kırk gün hapis edildi. 10 Temmuz’da gözlerine mil çekildi ve daha sonra 10 Temmuz 1453 tarihinde idam edildi. Boyun eğeceği yerde Sultan’a dik baktığı iddia edilir. Daha sonra oğlu İbrahim Paşa tarafından İznik’e götürülüp türbesine gömüldü.
Bu olay hakkında tarihçiler arasında çeşitli değişik yorumlar ve tartışmalar yapılmaktadır. Bazı tarihçiler II. Mehmed, ilk tahta geçtiğinde ve İstanbul’un fethi sırasında başvezirin sergilediği tutumlar nedeniyle bu idamın ortaya çıktığını bildirirler. Babinger bu politikasıyla II. Mehmed'in kendi otoritesini pekiştirmiş olduğunu ve herkesin genç sultana boyun eğdiğini belirtir.Sakaoğlu İstanbul'un alınmasında muhalif kalması ve bu nedenle Bizans'la arasında bir gizli anlaşma olduğundan kuşkulanıldığını belirtmektedir.
HİKAYE
Kadim şehir yüzyıllar boyunca defalarca kuşatılmış; ama ne toplar güçlü surlarında tek bir gedik açabilmiş ne de Haliç’in devasa zinciri düşman gemilerine geçit vermiştir. Üstelik Mehmed şehri almak istiyorsa yalnız Bizans İmparatorluğu'na ve arkasındaki Hristiyan âlemine karşı değil, devlet içindeki en büyük muhalifi kudretli veziriazam Çandarlı Halil Paşa’ya karşı da mücadele etmek zorundadır.Çağının çok ötesindeki bu büyük Sultan parlak zekâsı, askeri ve stratejik dehası, aklı ve zafere olan inancıyla, her türlü engeli aşarak ilerler. Tahta çıktıktan iki yıl sonra şehri kuşatır, yalnızca 53 gün süren bir kuşatmanın ardından, “imkânsız” denileni başararak Konstantinopolis’i fetheder. En büyük hayalini gerçekleştirerek adını tarihe yazdırır. O günden sonra Fatih namıyla anılan Sultan Mehmed Han, bu zaferiyle yeni bir çağın kapısını aralar ve yüzyıllar boyunca kıtalara hükmedecek olan büyük bir Cihan İmparatorluğu'nun da temellerini atar.