Meral Akşener'e 'Yunan' tepkisi: 'Çakma milliyetçi'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan'ın hadsiz tehditlerine karşılık tüm dünyaya mesaj yayınlayarak haddini bildirdi. Bu gelişmeye İYİ Parti ve CHP'den destek gelmedi. Yeni Akit Yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, köşesinde Meral Akşener'i eleştirip 'Çakma milliyetçi' dedi.

Yeni Akit Yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, bugünkü köşe yazısında Yunanistan'a had bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek vermeyen muhalefeti eleştirerek, İYİ Parti lideri Akşener'e de 'Çakma milliyetçi' diyerek tepki gösterdi.

İşte Ali İhsan Karahasanoğlu'nun bugünkü köşe yazısı:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir yandan İsveç’e, bir yandan Finlandiya’ya..

Bir yandan onların akıl babası NATO’ya..

Bunların hepsine patronluk yapan ABD’ye hadlerini bildirirken..

Durumdan vazife çıkarmaya çalışan Yunanistan’ı da unutmuyor..

Erdoğan, Yunanistan’a bir tatbikat vesilesi ile hatırlatıyor:

“Adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye davet ediyorum, şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel”

Böyle bir açıklamaya, CHP’sinden İP’ine kadar. Hatta küçücük bir vatanperverlikleri var ise, HDP’nin dahi destek vermesi gerekir ama..

Milliyetçi geçinen Meral Akşener, baştan aşağıya boya küpü olmuş, ama lafa gelince geçinemediğini ileri süren üniversiteli gençlerle buluşuyor.

Onların karşısında, kot pantolon ile bacak bacak üstüne atarak konuşuyor..

Yunanistan’a had bildiren Erdoğan’a tek kelime ile destek yok..

Ama bu Akşener, 27 Aralık 2017 tarihinde bakın o adalar ile ilgili ne diyordu:

“El Beşir’den Sudan’daki bir adanın Türkiye’ye verilip restorasyon yapılmasını istiyor. Elalemin adamından adayı isteyeceğine Yunanistan tarafından işgal altındaki ülkemize ait 18 adamızı al. Onlardan ada isteyeceğine kendi adamızı al!”

Akşener yetinmiyor, meydan okuyor:

“Elalemin adasını restorasyon yapacağına, sıkıysanız kendi adamızı Yunanlılardan alın. Yunanlı bakan ‘sıkıysa alın’ diyor. Bizim iktidarımızda ‘sıkıyorsa verme’ diyeceğiz.”

Çakma milliyetçi, sahte ülkücü Meral Akşener, bunu söylerken..

Şimdi CHP ile yaptığı ittifak çatısı altında..

CHP üyesi emekli büyükelçilerden Yalım Eralp diyor ki:

“Çok iddialar var Adaların egemenliği şartlı verildi şeklinde. Böyle bir şey yok. 3 binin dışındaki adalar Yunanistan’ındır.”

Akşener’de minnacık milliyetçilik damarı var ise..

Bu CHP’liye ya Erdoğan’ın yaptığı gibi, “terbiyesiz” ile başlar, haddini bildirir..

Ya da..

CHP ile ittifaktan ayrılır..

Ama bakıyoruz Akşener’e..

Ne “terbiyesiz monşer”e had bildiriyor.

Ne de..

Millet İttifakındaki zilleti sonlandırmayı düşünüyor..

Böylece CHP’li emekli büyükelçi ile aynı görüşte olduğunu deklare etmiş oluyor..

Yalım Eralp de, “Biz bunları öyle köşeye sıkıştırdık ki.. tek kelime ile bize itiraz edemezler. CHP ile ittifaktan ayrılamazlar” düşüncesi ile..

Monşerliğini zirveye taşıyor:

“Türkiye bunu yıllarca kabul etti. Bunu tehlikeye sokmak diplomaside Türkiye’yi ‘mütecaviz devlet’ durumuna düşürür. Çünkü efendim diyoruz ki o adayı saymadı Lozan da bu adayı saymadı. Yanlış hatırlamıyorsam Akdeniz’de 2900 küsür ada ve adacık var. Şimdi bir anlaşmanın bütün bu adaların listesini sayması söz konusu değil. Lozan 3 binin dışındaki adaları beğenelim beğenmeyelim Yunanistan’a vermiştir.”

Monşer Eralp bu sözleri ile, aslında Lozan Sözleşmesi’nin hezimet olduğunu itiraf etmiş oluyor..

 “Lozan; Zafer mi, hezimet mi?” kitabı ile ilgili olarak, rahmetli Kadir Mısıroğlu’na laf çakıyorlardı ya. “Fesli Kadir” diye tahkir etmeye çalışıyorlardı ya..

Yürekleri yetiyorsa, çıksınlar bu monşer için bir kelime etsinler de, milliyetçiliklerini görelim..

CHP’li monşer, lafı eğip bükmeden söylüyor:

“Lozan, beğenelim-beğenmeyelim, Yunanistan’a vermiştir.”

Haydi bakalım Akşener, görelim milliyetçiliğinizi.

Milliyetçi misiniz, yoksa Yunan aşığı mı?

“Selanik’ten göçtük” diyordunuz da, biz kondurmuyorduk..

Şimdi Yalım Eralp’in Ege adalarının tamamını Yunan’a veren küstah sözlerine çıt çıkarmamanızın ardında, acaba Selanik’ten göçmenizin etkisi mi var?

Dikkat buyrun..

Kimseyi, “Şuradan göçmüş, buradan gelmiş” diye suçlamıyorum..

Suriyeli göçmenleri sorgusuz sualsiz ölüme terkedecek şekilde, sınırötesine yollamaya kalkanlara karşı çıkan bir Müslüman olarak, Suriye’den gelen göçmenlere sahip çıkarken, Selanik’ten gelen göçmenlere niye sahip çıkmayayım..

Ama..

Esed’e sahip çıkan bir göçmen görürsem, ona nasıl ki “Haydi Esed’in kucağına atla, burada dolaşma” dersem..

Lozan’daki bazı adaları olsun, Lozan Sözleşmesi’ndeki boşluklardan yararlanarak  olsun, sahiplenmek isteyen Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’ye karşı..

“Adaların tamamı Yunanistan’ındır” diyen olursa..

Hele hele..

Bu vesile ile Yalım Eralp’in de sağından solundan bir Selanikliliği var mı diye baktığımda..

Onun da Selanik’ten göçen bir aileden geldiğini öğrendiğim için..

Şimdi Selanikli Yalım ve Selanikli Meral’in ikisine birden..

“Haydi kış kış, geldiğiniz yere gidin, ordan onların borusunu öttürün” dersem, haksızlık mı etmiş olurum..

 Gerçekten rezillikler içinde yüzen bir politik ilkesizliklerle karşı karşıyayız..

CHP’li Ünal Çeviköz dillendirdi: “Maceraperest politikalar” diye..

Yüksek sesli bir tepki gelmedi..

6’lı ittifak, Ahmet Davutoğlu’nun ev sahipliğinde geçtiğimiz ay buluştular ve ortak açıklama metnine, yine içinde “macera” kelimesi geçen şu cümleyi koydular:

“Bir taraftan bu konuda haklı taleplerimiz dile getirilirken diğer taraftan Doğu Akdeniz ve Ege’deki güç dengelerinin aleyhimize değişmesine sebep olacak ve Türkiye’nin çok boyutlu dış politika gerekliliklerine zarar verecek gerilimlerden ve maceracı söylem ve politikalardan uzak kalınmalıdır.”

Bunlardan cesaret alan CHP’li monşer Yalım Eralp, şimdi tekrar aynı “macera” kelimesi üzerinden bir adım ileri gidip, “mütecaviz” kelimesi ile söylem geliştirdi:

“Türkiye bunu yıllarca kabul etti. Bunu tehlikeye sokmak diplomaside Türkiye’yi ‘mütecaviz devlet’ durumuna düşürür.”

Ve bu tablo karşısında, CHP’nin ulusalcıları..

İyi Parti’nin milliyetçileri..

Diğer parti içindeki vatanseverler..

Erdoğan düşmanlığı sebebi ile..

Bu vahim ihaneti görmezden geliyorlar..

Benden hatırlatması:

“Kendi ülkesine ihanet üzerine, kimse politika geliştiremez.”

Medyanın algı operasyonları ile suskunluklarınızı, milletin yuttuğunu sanabilirsiniz.

Ama, sandıkta şapka düşer, kel görünür..

Bizden hatırlatması..

GÜNÜN VİDEOSU

Kazakistan'da düşen uçağın içinden canlı yayın yapmıştı! O yolcu sağ kurtuldu...

Azerbaycan Hava Yolları'na ait bir uçak, 'SOS' sinyali vermesinin ardından Kazakistan'ın Aktau Havalimanı'na acil iniş yapmaya çalışırken düştü. Kazada 38 kişi hayatını kaybederken, kaza anında uçağın içinden 'Allah-u Ekber' diyerek video çeken kişiden haber var. O yolcunun sağ kurtarıldığı öğrenildi.