MB'nin adımı uluslararası sermayenin Türkiye'ye ilgisini artıracak
Merkez Bankası politika faizini 475 baz puan artırarak yüzde 10.25'ten yüzde 15 seviyesine yükseltti. Açıklamanın ardından dolarda düşüş meydana gelirken, Türk Lirası'na olan güven arttı. Peki bu sürece nasıl gelindi ve bu hamle neden yapıldı. İşte detaylar...
Merkez Bankası'nın (MB) politika faizi (haftalık repo faizi) 10,25 olarak görünmesine rağmen piyasayı fonlama maliyeti (yani fiili politika faizi) 14,5-14,8 arasında değişiyordu.
Bunu özellikle geç likidite penceresini kullanarak, yani fonlamayı GLP üzerinden yaparak gerçekleştiriyordu. Bunun nedeni de özellikle pandemi ortamının yarattığı belirsizlik nedeni ile MB'nin kendisine bir esneklik payı bırakmak istemesiydi.
Ankara'da büroratik çevrelerden edinilen bilgilere göre; Merkez Bankası doğrudan politika faizini kalıcı olarak artırmadan önce böyle bir aracı kullanmayı tercih etti. Bugün yapılan ise politika faizinin fiili olarak uygulanan faize eşitlenmesi. Yani yapılan gerçekte bir faiz artışı değil bir "sadeleştirme" adımı...
Uzmanlar, sadeleştirmeye karar verilmesinin altında yatan nedenin ise 'fiili faiz ile ilan edilen faiz arasındaki farkın piyasa tarafından belirsizlik olarak yorumlanması ve esneklikten beklenen faydadan daha yüksek bir maliyete yol açması' olduğunu belirtiyor.
Edilen bilgilere göre: MB faizi bu civarda olduğu için bu "sadeleştirme" ne mevduat ne de kredi faizlerinde bir artışa yol açmayacak. Bu yüzden ekonomide ek bir sıkılaştırmadan söz etmenin doğru olmayacağı görüşü ağır basıyor.
Diğer yandan Türk Lirası'na olan güvenin arttığını belirten uzmanlar "Uluslararası sermayenin Türkiye’ye olan ilgisinin yeniden artmasına sebep olacaktır." yorumunda bulunuyor.