ABD Merkez Bankası Başkanı (Fed) Jerome Powell'ın dün akşam yaptığı açıklamaların ardından gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına çevrildi.
Fed Başkanı Powell, enflasyon düşene kadar para politikasını sıkılaştırmaya devam edeceklerini, enflasyonun düştüğüne dair net ve ikna edici kanıtlar görmemeleri halinde daha agresif hareket etmeyi düşünmelerinin gerekeceğini ifade etti.
Peki 26 Mayıs Perşembe günü saat 14:00'da açıklanacak olan TCMB para politikası faiz kararı ne olacak? İşte beklentiler...
REUTERS ANKETİNDEN SABİT KARARI ÇIKTI
Reuters anketine katılan 15 ekonomistin tamamı Mayıs ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerin sabit bırakılacağı görüşünde.
Yılsonu için tahmin veren toplam 8 katılımcıdan 2'si TCMB'nin yıl bitmeden faiz artırmak zorunda kalacağını öngörüyor. Ankete katılan ekonomistlerden biri politika faizinin yıl sonunda yüzde 15'e yükseleceğini tahmin ederken diğer bir katılımcı ise yüzde 20 seviyesine arttırılacağını öngördü.
Ekonomistlerin beklentileri 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyonda zirvenin henüz görülmediği ve birkaç ay daha yükselişin sürebileceğini gösteriyor fakat anketteki katılımcıların çoğu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın üretim ve ihracatı önceleyen ekonomi programı çerçevesinde düşük faiz kararlılığı nedeniyle faiz tepkisi verilmeyeceği beklentisini koruyor.
S&P’DEN ENFLASYON VE FAİZ UYARISI
S&P Global Ratings, Türk bankacılık sektörünün kârlılığının yükselen enflasyon ve negatif reel faizden dolayı baskılanacağını söyledi.
Kurumun Türkiye'de bankacılık sektörü ile ilgili yayımladığı raporda, bankaların TÜFE'ye endeksli tahvil getirilerinden fayda sağlayacağına dikkat çekildi ve şu ifadelere yer verildi:
Yükselen enflasyonun bankaların 2022 gelirleri açısından olumlu etkisi olacak… Ancak, bu etki artan provizyon ihtiyaçları ve negatif reel faizden dolayı dengelenecek ve reel anlamda kârlılığı zayıflatacak.
JPMORGAN: DURUŞUNU DEĞİŞTİRMESİ DÜŞÜK İHTİMAL
JPMorgan geçen hafta yayımladığı raporda, “TL'nin son dönemdeki istikrarını, küresel finansal koşullardaki sıkılaşma ve cari denge pozisyonundaki bozulma ile uyumsuz görüyoruz” demişti. Societe Genarale ise dün yayımladığı bir raporda Merkez Bankası'nın yüksek enflasyona rağmen para politikası duruşunun değişmesinin düşük ihtimal olduğuna dikkat çekerek, “TL'de kademeli değer kaybı bekliyoruz” dedi.
TÜKETİM TALEBİNDE AZALMA BEKLENTİSİ
Negatif faiz oranları nedeniyle bankaların kredi iştahının artmasının beklendiğinin belirtildiği raporda, yüksek enflasyon nedeniyle tüketim talebinin ise azalmasının beklendiği kaydedildi.
S&P raporunda baz senaryoda bankacılık sektöründe takipteki kredi rasyosunun (NPL) artmasını beklediklerini belirterek, yükselen enflasyonun perakende ve kurumsal müşterilerin kredibilitesini daha da zorlayacağını ve bankacılık sistemi için de riskleri artıracağını söyledi.
NPL 2023'E KADAR YÜZDE 9 OLABİLİR
BDDK'nın Eylül 2021'de kredilerin sınıflandırılması sürelerinin uzatılmasının sona ermesinin de, bankalarda aktif kalitesi sorunlarını daha belirginleştireceği ifade edildi.
Ancak nominal olarak yüksek beklenen kredi büyümesinden dolayı NPL üzerindeki net etkiyi görmenin biraz zaman alacağının belirtildiği raporda NPL rasyosunun 2023'e kadar yüzde 9'un üzerine çıkmasının beklendiği ifade edildi.
Son yıllarda artan risk maliyetinin gelecek iki yılda da yükselmesinin beklendiği ifade edilen raporda, pandemi, 2021 sonundaki kur krizi ve Ukrayna-Rusya çatışmasının ortaya çıkaracağı dolaylı etkilerin de bunda etkisinin olacağı ifade edildi.