Metehan Demir dikkat çekti: 'Çok garip şeyler oluyor!'
Hollanda hükümeti, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Türk toplumuyla ve diplomatik temsilcilerle bir araya gelmek amacıyla geçen hafta sonu yapacağı ziyaretleri engellemesi diplomatik krize neden oldu.
Rotterdam'da Türkiye Başkonsolosluğuna geçmesine müsaade edilmeyen Bakan Kaya, "istenmeyen kişi" ilan edilerek polis eskortuyla Almanya'ya götürülmüştü.
Hollanda güvenlik güçleri, Kaya'ya destek vermek için gelen binlerce Türk vatandaşına da polis köpekleri ve atlı polislerle sert bir şekilde müdahalede bulunmuştu.
Yaşanan kriz üzerine Türkiye'den Avrupa ülkelerine sert mesajlar gönderilirken, SuperHaber yazarı Metehan Demir TVNet'te konuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Fransa ve Almanya'da seçimlerin yaklaştığını ve Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki gerilimin daha da artacağı öngörüsünde bulunan Demir; "Türkiye'nin sadece Hollanda'ya odaklanmadan Avrupa ile ilgili çalışma sistematiği oluşturması lazım. Çünkü yükselen bir dalga var. Avrupa işler sıkıştığında, gerçekle yüzleşmeye başladığı zaman etik değerleri, insan hakalarını terk ediyor." ifadelerin kullandı.
Krizin ekonomi ve güvenlik boyutuna da değinen Metehan Demir, bazı Avrupa ülkelelerinin Türkiye'ye "gölge ambargo" uygulamaya başladığı bilgisini paylaştı.
SuperHaber yazarı Metehan Demir şu ifadeleri kullandı;
"Önemli isimlerle görüştüm bugün.
Almanya da dahil olmak üzere, Türkiye'nin hayati projelerinde bazı yedek parçaların, bazı Alman malı silahların modernizasyonu için gönderilmesi gereken malzemelerin ulaştırılmasını ağırdan alıyorlarmış.
Kritik sistemlerin teslimatında ağırdan alıyorlar. Gölge ambargo gibi!"
İşte Metehan Demir'in o açıklamaları;
Uluslararası hukuk kuralları ve vicdan olsaydı Kıbrıs politikaları böyle ilerlemezdi.
Kıbrıs sorunu nasıl bu hale geldi? Rumlar nasıl, KKTC'ye haksızlık yapılarak AB'ye üye yapıldı?
Bunları yan yana koyduğunuzda ben çok dramatik bir değişiklik de görmüyorum Avrupalıların politikalarında.
Hollanda Başbakanı'nın "Özür dilemeyiz" açıklaması da benzer politikaların devam edeceğini gösteriyor.
Acı olanı AB'nin Hollanda'nın bu politikaların arkasında durması!
Hollanda konuyu tamir edilemeyecek kadar vahim bir boyuta taşıdı.
Yaklaşan seçimler öncesi hiçbir Avrupa ülkesine güvenmiyorum popülist açıklamalar yapmaktan çekinmeyecekler.
Fransa ve Almanya seçimleri var şimdi, bu söylemler yavaş yavaş tırmanmaya başlıyor.
Politikalarını İslamofobi üzerine, aslında Türkiye üzerine inşa ediyorlar.
Türkiye'nin sadece Hollanda'ya odaklanmadan Avrupa ile ilgili çalışma sistematiği oluşturması lazım. Çünkü yükselen bir dalga var.
Avrupa işler sıkıştığında, gerçekle yüzleşmeye başladığı zaman etik değerleri, insan hakalarını terk ediyor.
"Çifte vatandaşlık nedir! Ya Türk'sündür, ya da Danimarkalı" gibi söylemler yükselmeye başladı. Yavaş yavaş su fokurdamaya başlıyor.
TÜRKİYE'YE GÖLGE AMBARGO
Önemli isimlerle görüştüm bugün. Almanya da dahil olmak üzere Türkiye'nin hayati projelerinde bazı yedek parçaların, bazı Alman malı silahların modernizasyonu için gönderilmesi gereken malzemelerin ulaştırılmasını ağırdan alıyorlarmış.
Kritik sistemlerin teslimatında ağırdan alıyorlar. Gölge ambargo gibi!
AVRUPA'DAKİ TÜRKLER TEHDİT ALTINDA MI?
Önümüzdeki dönemde Neo-Nazi tarzı grupların yükselişte olduğunu da göz önüne alırsak Türkiye vatandaşlarını hedef göstermelerinden korkuyorum. Bazı gruplara göz yumabilirler.
"Vatandaşımızın kılına zarar verilirse bunun sorumlusu açıklamalarınızdır" diyerek Türkiye şimdiden bunun net şekilde altını çizmelidir.
"GARİP OYUNLAR OYNANIYOR"
Bana kalırsa Türkiye üzerinde garip bir şey oynanıyor. Kirli oyunlar oynanıyor gibi...
Komplo teorilerine pek girmek istemiyorum ama çok garip şeyler oluyor!Bir gün ekonomisi deneniyor, bir gün darbeyle deneniyor... Şu an Batı; "Sizi istemiyoruz içeride izole olun, birbirinizi yiyin" diyor!
Referandum öncesi "Hayır" ve "Evet" cephelerini keskinleştirmek istiyorlar.
Bu süreci Erdoğan ve AK Parti'yi bir tarafa çekerek, diğer cepheyle karşı karşıya getirmek istiyorlar.
Asıl mesele bu kamplaşmayı biraz daha derinleştirmek.
Bu çok hassas bir kaşıma, ben bu olayın çok daha ötesinde bir şey olduğunu düşünüyorum.
"Bana niye salon vermedi, ona niye verdi" diye kamplaşmaları derinleştirmek istiyorlar.
Bu tutum için de aslında Hollanda'ya teşekkür etmemiz lazım, çünkü bize gerçek yüzlerini göstermiş oldular. / SuperHaber