‘TÜRKİYE SALDIRI OLURSA DOĞRUDAN HAFTER GÜÇLERİNİ MEŞRU HEDEF İLAN EDECEK’

Türkiye’nin Libya’da görev yapan Türk askeri varlığının görev süresini 18 ay daha uzatmasının ardından Hafter’den Türkiye’yi tehdit eden bir açıklama geldi. Darbeci Hafter, “Türkiye barışı reddetti ve savaşı seçti. O halde işgalciyi inanç, irade ve silahlarla kovmaya hazırlanın” ifadelerini kullandı.

Türkiye’yi hedef alan bu sözlerden hemen sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesiyle beraber Libya’ya giden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan ise Darbeci Hafter’e sert tepki geldi. Akar, “Katil Hafter ve destekçileri Türk unsurlarına saldırı girişiminde meşru hedef olarak görülecektir.” diye konuştu.

METEHAN DEMİR: HAFTER AĞIR TOKAT YER!

Libya’da yükselen tansiyonu değerlendiren Metehan Demir, "Türkiye Cumhuriyeti, Hafter’in bu tehditine karşı aldığı kararı şu şekilde belirledi; 'Herhangi bir şekilde Libya ve civarında Türkiye Cumhuriyeti’ne ait herhangi bir sivil ya da askeri unsura yapılan bir saldırı söz konusu olursa akabinde Hafter’e bağlı her güç nerede olduğuna bakılmaksızın meşru hedef olarak göz edilecektir ve doğrudan operasyon gerçekleşecektir. Türkiye’den gelmiş herhangi bir birime, kişiye ya da kuruma saldırı söz konusu olduğunda bu tehditlerinden dolayı sorumlusu Hafter olarak kabul edilecek. Hafter’in her birliği, her yerde hedef gözetmeksizin meşru hedef olarak kabul edilerek ateş altına alınacaktır.' Bundan daha net bir uyarı yapılamazdı. Ankara’da Hafter’e 'Sıkıysa adımını at, bunun çizgisini şimdiden çektik, aklından geçirdiğinde bile saldırı yapan değil tüm hedeflerin meşru hedef olarak ateş altına alınacak' diye bir karar alındı. Sayın Hulusi Akar ve beraberindeki kurmay heyetinin Libya’ya gidip orada görüşmelerde bulunması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Libya’da olduğunu ve kimseye pabuç bırakmayacağını da özellikle belirtti. Sadece Hafter ve çevresindekilere değil, Hafter’in yanında  Rusya’nın paralı askerleri Wagner’e, Çad’ın paralı askerlerine, Fransa’nın desteğine, Mısır istihbaratının çevirdiği oyunlara, BAE’ne, Yunanistan’a, Rusya Moskova’da Kremlin’e kadar herkese ‘Türkiye buraya geldi’ demektir. Türkiye’nin orada iki üssü ve 7 koordinasyon irtibat merkezi var. Daha önce Vatiyye Hava Üssü’nde Türkiye’ye yönelik bir saldırı gerçekleştirmeye çalıştılar. Türkiye onun hesabını çeşitli yollarla sordu. Hulusi Akar’ın Libya ziyaretinin herkes Hafter bölümüne bakıyor. Ancak bir boyutu da var ki, Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin bir ara ‘İşi bırakıyorum ben, gidiyorum’ dediği Sarrac ile İçişleri Bakanı Fethi Başağa arasında ciddi gerginlik var. Silahlı gücün paylaşımı konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Bunları yan yana koyduğunda Akar, onlara da ‘Siz de aklınızı başınıza alın, birbirinizi yemeyi bırakın’ mesajı verdi. Meclis başkanı da önemli istişareleri belirleme anlamında savunma bakanıyla ve diğer güvenlik birimleriyle bir araya geldi. Bir süreden beri Sarrac ile Fethi Başağa arasında çok ciddi gerginlikler var. Bu da Hafter ile ilgili sahadan bize gelen son 72 saatlik bilgilere göre, silahlı birliklerinin harekete geçtiği tabloyu da gösteriyor. Adam oradan bakıyor, ’Bunlar birbirini yiyor. Ben de bunlara operasyon yapmak için tetikte olayım’ diyor. Libya bizim gündemimizde çok olcak bir nokta. Libya’da petrol üretimi de yavaş yavaş artıyor. Rantta giriyor işin içine, büyük paralardan bahsediyoruz. Bunları yan yana koyduğumuzda Libya’da önümüzdeki günler kritik bir dönem. Türkiye’nin net politikası, Libya’nın geleceği, özgürlüğü, refahı ve toprak bütünlüğü adı altında herkes çekildiğinde Türkiye de çekilecek. Fransa, Yunanistan, Rusya,  Çad’ın paralı askerlerine kadar herkes oradayken kimse Türkiye’nin çekilmesini beklemesin. Türkiye sadece deniz yetki alanlarının sınırlandırılması çerçevesinde Libya ile anlaşma yapmıştı. Ancak bu oranın stratejik olarak tutulumu anlamında da çok kritik rol oynuyor. Türkiye’nin Trablus’taki yönetimin uluslararası meşru tanımlanan hükümetin yanında olması gayet normaldir. Hafter bu konuda çok fazla tehditte bulundu. Türkiye’nin karşılığına rağmen Türk güçlerine saldırmayı göze alamaz. Hafter Ermenistan'ın Azerbaycan'a yaptığı gibi bunu yaparsa da, Türkiye’nin tokatının ne kadar büyük olduğunu görür. Hafter’in istihbari olarak tüm kritik üsslerinin bulunduğu noktalar Türkiye tarafından teker teker biliniyor. Hafter, adım adım izleniyor. BAE şeyhlerine sarılıp boz vereceğine, aklını başına alsın. Rusya’ya çok güveniyor, Rusya orada menfaatine bakıyor, Fransa ve Yunanistan da menafaatine bakıyor. Petrolünde, oradaki kritik üssleri almanın derdindeler. Son haftalarda bu Cenevre ve Tunus’ta da devam eden bir barış süreci var. Barış sürecinden yavaş yavaş oyunun dışına çıkarıldığını hissettiği için kendine ait paramiliter bir grup kurmanın derdinde. Eskiden iki grup vardı, şimdi iki grup ve Hafter olarak gidebilir. O yüzden bu tehditleri savurdu ama yiyeceği tokat daha ağır olur. AB’de İrini Operasyonu var, bunlar bizim gemileri kontrol etmekten başka hiçbir şey yapamıyor. Ancak buraya sürekli olarak silah ve Çad’tan paralı asker geliyor. Bunları kimse kontrol etmediği için İrini Operasyonu da Minsk sürecindeki gibi barışı getirmek adı altında yapıyorlar." sözlerini kullandı.

Metehan Demir’in açıklamalarının tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz…

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!