Migros işçileri 3'üncü kez gözaltında
Ücretsiz izne çıkarılan, ardından da 'Kod 29' ile işten atılan Migros depo işçileri, Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özhilhan’ın villasının önünde eylem yapmak istedi. Ancak işçiler, basın açıklaması yapmak istedikleri sırada 3'üncü kez gözaltına alındı. Migros Yönetim Kurulu Başkanı Özilhan, geçtiğimiz günlerde ekonomiye eleştiride bulunarak, 1970'li yıllardaki sorunların devam ettiğini öne sürmüş ve işsizlik ile geçim sıkıntısı için 'birlik' mesajı vermişti.
Kocaeli Çayırova'da Migros deposunda çalışırken önce ücretsiz izne çıkarılan ardından Kod-29 ile işten atılan Migros depo işçileri patron Tuncay Özilhan'ın villası önünde basın açıklaması yapmak istedikleri sırada gözaltına alındı.
Migros'un Çayırova deposunda çalışan işçiler ağır çalışma koşullarına karşı Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası'nda örgütlendi. Sendikalaştıktan kısa süre sonra ücretsiz izne çıkarılan işçiler Kod-29 ile işten atıldı.
Migros işçileri, Migros'un bağlı olduğu Anadolu Grup'un Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan'ın İstanbul Beykoz'da bulunan villası önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis ablukasıyla karşılaşan işçiler gözaltına alındı.
İşçiler daha önce de 2 defa Özilhan'ın evinin önünde basın açıklaması yapmak istemiş aynı şekilde polisin müdahalesiyle gözaltına alınmıştı. Son gözaltıyla birlikte işçiler, 3'üncü kez gözaltına alınmış oldu.
ÖZİLHAN'DAN "70'Lİ YILLAR" BENZETMESİ
Öte yandan geçtiğimiz günlerde ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulunan Anadolu Grup'un Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan 1970’li yıllardaki gibi iç ve dış mihrak sorununun, cari açık ve finansman sorununun devam ettiğini söyleyerek şu ifadeleri kullanmıştı;
“Bugün ile 1970’ler arasında ciddi paralellikler var. Pandeminin yol açtığı ekonomik zorluklar zaten var olan yapısal zorlukların üzerine ekleniyor; yolun bir yanı istikrarsızlık, bir yanı ekonomik daralma, işsizlik ve geçim sıkıntısı, ülke olarak hepimiz bu arabanın içindeyiz. Kendi aramızda kavga ettikçe herkes kaybediyor, birleştirici olmak lazım. İstikrarı korumanın yolu keskin manevra yerine net, öngörülebilir ve tüm kesimlere güven veren bir yol haritası koymaktan geçiyor.”