"Milli teknoloji kritik bir beka meselesidir"

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Sarıyer Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen "Milli Beka, Milli Teknoloji Gençlik Konferansı'na katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sarıyer Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansa Bayraktar'ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, MHP Genel Başkan Başdanışmanı Doç. Dr. Ruhi Ersoy da katıldı.

Konferanstaki konuşmasında, Milli teknolojinin neden çok önemli olduğunu anlatan Bayraktar, "Bu yaşadığımız devire her kullandığımız silahın içinde tetiği çektiğinizde arada bir bilgisayar var. Arada başka bir karar verici, bir beyin sistemi, bilgisayar sistemi var. Nereye düşeceği belli değil. Uçakların içindeki sistemlere hakim olmak zorundasınız. Özellikle bu beyin sistemine hakim olmak zorundasınız. Yoksa bunlar ancak başınıza bela olur. Yeri geliyor kendi geminizi, kendi uçağınızı vuruyorsunuz. Özellikle Kıbrıs çıkarmasında böyle bir olay yaşıyoruz. Biz kendi uçağımızla kendi gemimizi vuruyoruz. Bir taraftan bunu yaptığınızda bağımsız olmayı bir tarafa bırakın iyice bağımlı hale geliyorsunuz. Adam bunu leblebi üretir gibi üretiyor. Kilogramını binlerce dolara satıyor. Yapmadığınızda hem bağımlı oluyorsunuz, hem de müreffeh olamıyorsunuz. Bu yaşadığımız dünyada hem bu alanlarda bağımsız olmadığınızda, hem de müreffeh olmadığınızda ne oluyor? Hemen etrafımıza bir bakalım. Suriye ne halde, Irak ne halde. Harran Ovası dünyanın en verimli ovalarından bir tanesi. On binlerce insanı burada çalıştırıyoruz. Bütün mahsulü satıyoruz bir F-16 alabilmek için. Ama o F-16 dışarıdan aldığınızda ne sizi tam manasıyla koruyabiliyor, ne de ayırdığınız kaynaklardan dolayı katma değer sizde kalmamış oluyor ve fakirleşiyorsunuz. Bu yüzden milli teknoloji özellikle savunma sanayinde ve bunun yanında tüm diğer alanlarda, sivil alanlarda bir beka meselesi ve çok kritik. Çok zengin bile olsanız bu teknolojilerin içindeki fikri haklar, fikri altyapı size ait değilse, onları üreten kimse ancak onlara hizmet ediyor" dedi.

"İHA VE SİHA'LARIMIZ KENDİ SINIFINDA EN İYİSİ OLMA UNVANINI HAK ETTİ"

Selçuk Bayraktar konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Türkiye artık bu İHA-SİHA'ları yurt dışına ihraç eder hale geldi. Bunlardan bir tanesi Ukrayna. Havacılıkta dünyanın en büyük uçağını yapan ülke. Roket motoru teknolojisinde Amerika'dan bile daha ileride. Türkiye lahmacun değil, domates değil, tekstil ürünü değil, bir yüksek teknoloji işini, özel bir ürününü ve kendi markasıyla, kendi mühendislerinin hayal edip, tasarlayıp, araştırıp, geliştirip ürettiği, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından geliştirilen İHA-SİHA'sını dünyaya satar hale geldi. Bu da Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesine teknoloji anlamında vurması açısından çok önemli bir başarı. Allah'a şükür Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı bu başarılı operasyonlarla İHA ve SİHA'larımız kendi sınıfında en iyisi olma unvanını hak etti. Artık sadece az gelişmiş değil, bu alanda çok gelişmiş ülkelere bile kendi markamız satılır halde. Biz araba da ihraç ediyoruz ama kendi markamız yok. Burada artık kendi markamızı bütün tasarım hakları bizde olan bir ürünü, ileri teknoloji ürününü yurt dışına satar hale geldik. Bayraktar SİHA'mız da çok önemli bir unvana sahip. Tabi 'Akıncı İnsansız Hava Aracı' sistemi çok daha büyük. 20 metre kadar, 5 buçuk ton civarında kendi sınıfında. Ağustos ayında inşallah ilk uçuşunu yapacak. Dünyadaki en gelişmiş, en modern İHA olacak ilk uçuşunu yaptığında. Dünyada kendi alanında en öndeki olacak. Bu bir yarış. Bu yarışta sürekli dünyadaki rakiplerinizle mücadele halindesiniz. Bu yüzden sadece bir alana odaklanmış şekilde çalışıyoruz. Hem geleceğin teknolojilerine odaklanıyoruz hem de alanımızı dar tutarak bu alandaki üstünlüğümüzü dünyada kaybetmek istemiyoruz."

"ADIM ADIM EKONOMİMİZİ BÜYÜTÜYORUZ"

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da konferansta yaptığı konuşmada, "Bütün dünyada teknolojilerde biz şunu görüyoruz, bu iş gençlerin işi. Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada teknolojiyi gençler geliştiriyor. Gençler dünyaya pazarlıyor, satıyor. O halde biz çok şanslıyız. Bizim nüfusumuzun ortalama yaşı 31. Avrupa ülkelerinin ortalama yaşı 42-43. Merak etmeyin onlar da bunun farkındalar. O yüzden aslında bize fazlasıyla gıptayla, kıskançlıkla bakıyorlar. Biz Allah'ın izniyle bu gençliğimize yatırım yapabilirsek, gençlerimizi yeni teknoloji hamlesi doğrultusunda daha fazla destekleyebilirsek en büyük gücümüz vatanına, devletine, bayrağına bağlı bu gençliğimiz olacak. Adım adım ekonomimizi büyütüyoruz. Dönem dönem dış saldırılara maruz kalıyoruz. Son 6-8 ayda benzer bir durumla karşı karşıyayız. Ama Allah'ın izniyle bunu da milletçe aşacağız. Büyük resme baktığımızda, 15 senenin ortalamasında 5.7 hızla ekonomimizi büyütmüşüz" dedi.