Muazzez Ersoy: Yıllardır Erdoğan gibi bir lideri bekliyorduk
Muazzez Ersoy, meydana gelen terör saldırılarıyla ilgili olarak “İçimiz acıyor ama güçlü durmak zorundayız” dedi. "Sayın Cumhurbaşkanımız'ın dik duruşu, yürekliliği, yiğitliği; hepimizin de o şekilde durmasını sağlıyor" diyen Ersoy, Rabbim ona hayırlı uzun ömürler versin ve hep başımızda olsun. O kadar yürekli bir insan ki. Biz yıllardır böyle bir lideri bekliyorduk. Allah'a şükürler olsun ki o şimdi başımızda" ifadesini kullandı.
Sabah'tan Özlem Avcı'ya konuşan Muazzez Ersoy'un açıklamaları şöyle:
ALLAH ONA UZUN ÖMÜR VERSİN
Art arda gelen patlamalarla tüm Türkiye acı günler yaşıyor. Siz neler hissediyorsunuz?
Mübarek Mevlit Kandili'nde yaşanan terör olayı beni çok etkiledi. Arkasından gelen Kayseri olayı da. Allah'ın laneti üstlerinde olsun. Biz güçlü durmak zorundayız. Rabbimizden alacağımız kuvvetle güçlü olacağız.
Beşiktaş'taki polislerimize yönelik saldırının olduğu gece patlamanın sesini duyduğunuzu söylediniz...
Evet, duydum. Ev sarsıldı; gök gürledi zannettim. Öyle olmadığını, haberleri açınca anladım. Keşke gök gürlemiş olsaydı. Hâlâ ağlıyorum. Ülkemizi, vatanımızı, toprağımızı, bayrağımızı seviyoruz. İçimiz acıyor. Ama yine de tekrar ediyorum, bütün bu acıları göğüslemek zorundayız; başaramayacaklar.
Ülke olarak 15 Temmuz'dan beri çok sıkıntılı günler yaşadık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la aynı mahallede büyümüş bir sanatçı olarak neler söyleyeceksiniz?
Allah onu başımızdan eksik etmesin. Sayın Cumhurbaşkanımız'ın dik duruşu, yürekliliği, yiğitliği; hepimizin de o şekilde durmasını sağlıyor. Rabbim ona hayırlı uzun ömürler versin ve hep başımızda olsun. O kadar yürekli bir insan ki... Biz yıllardır böyle bir lideri bekliyorduk. Allah'a şükürler olsun ki o şimdi başımızda.
Böyle bir zamanda yeni albümünüzü konuşmak sizin için zor olsa gerek...
Evet, böyle bir zamanda müzik konuşmak çok zor. Böyle içim acıdığı zaman sanatçı olduğumu bile hatırlamıyorum; insanım her şeyden önce.
'90'dan Pop' albümü için ne kadar zamandır hazırlanıyordunuz?
Şarkıların seçimi tamamen bana ait değil; yapımcımla birlikte seçtik. 'Değmez'i son anda ekledik. Üzerinde iki yıldır çalışıyoruz.Albümüm popun imparatoru Ozan Çolakoğlu ve ekibinin imzasıyla çıktı. Güzel bir çalışma oldu. En büyüğünden en küçüğüne kadar herkes tarafından çok sevilmesini arzu ederim. CD'min tasarımı da oğlum Ender'e ait.
Sizi şarkı seçme konusunda ikna etmek kolay mıdır?
Mümkün mertebe şarkıların sesime yakışmasına dikkat ederim. Ama bazen çok sevdiğim parçalar da oluyor, sesime yakışmayacağını düşünsem de okumak istiyorum. Sesime yakıştıracağım diye inatlaştığım parçalar da var. Türk müziği, pop, halk müziği; hepsi farklı branşlar ama müzik tek dil bence. Müzik, hissetmektir. Normalde Türk sanat müziği söylesem de, sahnede pop ve halk müziği de okuyorum. 'Sahnede okuyorum, o şarkıları da söylemeyi seviyorum. Neden böyle bir çalışma yapmıyorum?' diye düşündüm. 'Farklı bir proje olsun; pop yapalım' dedim. Allah emeklerimizi boşa çıkartmasın.
Gençlerin sanat müziğine ilgisi sizce nasıl?
Ben gençliğimden örnek vereyim. Ben 15 yaşına kadar o günün güncel müziğini dinlerdim. O yaştan sonra rahmetli annem bana Türk müziği sevgisini aşıladı ve bu türe yoğun ilgi duymaya, Muazzez Abacı'yı, Bülent Ersoy'u dinlemeye başladım. Daha bir ısındım Türk müziğine.
Sanatçının kendisini yenilemesi lazım, öyle değil mi? Siz de o yüzden farklı projeler yapıyorsunuz...
Kesinlikle yenilenmek gerekiyor. Müziğe büyük bir tutku ile bağlıyım. Bir gün türkü albümü de yapabilirim. Çocukluğumdan beri müziği çok seviyorum. Her türlü farklı projede yer alabilirim.
Günlük hayatınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Sosyal hayatımın dışında bazı günlerimi boş bırakıp gezmeyi severim. Eminönü'nü çok severim; rahmetli annemle çocukluğumda gitmeyi en sevdiğim yerdi. Mısır Çarşısı, Kapalıçarşı bana hep çok renkli gelmiştir ama epeydir gidemiyorum. Müziğin dışında boş vakitlerimde müzikle ilgili kitaplar okuyorum, oradan bazı şarkılar bulup çıkarıyorum.
Sizin sanat camiasında farklı bir duruşunuz var; kimseyle polemiğe girmiyorsunuz.
Benim gözü dönmüş hırslarım yoktur. Hırsım vardır tabii ama işimde güzel şeyler yapmak için. İnsanlara kalıcı bir şeyler bırakmak isterim. Ama bunu da kara bir hırsla yapmam. Ben kavgayı sevmem, beni böyle hoş olmayan durumların içinde bulamazsınız.
Cildinizin güzelliğini nasıl koruyorsunuz?
Cildimin güzelliğini kükürtlü sabuna borçluyum. Yıllardır beni dışarıda gören herkes bu soruyu soruyor ama hiçbir şey yapmıyorum. Yıllardır sabah kalktığım zaman tek yaptığım şey; kükürtlü sabunla yüzümü yıkamak. Günde bir kere de kremimi sürerim. Ertesi sabaha kadar başka bir şey sürmem.
Botoksa karşı mısınız?
Hayır, estetiğe karşı değilim. Sıcak bakarım ama çok oynamaktan, her gün bir yerini yaptırmaktan yana değilim. İnsanın kendi yüz hatlarını, simasını, görüntüsünü bozmayacak, mimiklerini bozmayacak estetik anlayışından yanayım. Çünkü yüzdeki çizgiler insanın kişiliğini yansıtıyor. Hiçbir mimiğin olmadığı, beton gibi bir görüntü bana göre değil. Güldüğün, kızdığın zaman belli olacak. İfadesiz bir surat istemem. Doğallığı bozmayacak şekilde estetiğe varım.
Sert görünüşünüzün dışında espriyi ve şamatayı da seven bir insanmışsınız...
Her insan gibi prensiplerimden ödün vermem ama şamatacı yönümde var. Sevdiklerimle yemeğe çıkıp onlarla gülmeye, sohbet etmeye bayılırım. Şakalaşmayı severim. Sanatçı arkadaşlarım Aşkın Nur Yengi ve Linet'le 15 günde bir toplanırız; dedikodu yapar, kaynatırız.