Muhalefetin yeni stratejisi

Yeni Şafak gazetesinden Mehmet Acet bugünkü köşe yazısında, “Muhalefet Cumhurbaşkanı adaylığı için kimi düşünüyor?” başlıklı yazısından şu önemli detaya yerdi: Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerden birine, “Seçimlerde adayınız kim olacak?” diye sorunca, “Dur bakalım cevabını aldım. “Önce strateji ne olacak görelim. Birinci turda herkes kendi adayıyla yarışa katılsın, ikinci turda güçlerimizi birleştirelim mi diyeceğiz? Yoksa ilk turda ortak aday mı çıkaracağız belli olsun” dedi.

Yeni Şafak gazetesinden Mehmet Acet bugünkü köşe yazısında muhalefet Cumhurbaşkanı adaylığı için kimi düşünüyor başlıklı yazısından şu önemli detaya yerdi: Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerden birine, “Seçimlerde adayınız kim olacak?” diye sorunca, “Dur bakalım cevabını aldım. “Önce strateji ne olacak görelim. Birinci turda herkes kendi adayıyla yarışa katılsın, ikinci turda güçlerimizi birleştirelim mi diyeceğiz? Yoksa ilk turda ortak aday mı çıkaracağız belli olsun” dedi.

 Yeni Şafak gazetesinden Mehmet Acet muhalefetin cumhurbaşkanı adayı çıkarma stratejisine dairi önemli detaylar verdiği yazısında şu ifadelere yer verdi:

Cumhuriyet Halk Partisi’nde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen isimlerden birine, “Seçimlerde adayınız kim olacak” diye yekten sorunca, “Dur bakalım” cevabını aldım.

“Önce strateji ne olacak, onu bir görelim. Birinci turda herkes kendi adayıyla yarışa katılsın, ikinci turda güçlerimizi birleştirelim mi diyeceğiz? Yoksa ilk turda ortak bir aday mı çıkaracağız, bir belli olsun” dedi.

Önemli bir detay bu.

İnceliklerine girdiğiniz zaman bir dizi yeni önemli soruyu peşi sıra aklınıza getiriyor.

Örneğin bu denkleme göre, en fazla oy alabilme kapasitesine sahip olan parti, aday belirlemede birkaç adım öne geçmiş oluyor.

Şöyle düşünelim:

İlk turda herkesin kendi adayıyla sahneye çıkması ve seçimlerin ikinci tura kalması halinde, ilk tur seçimlerini birinci ve ikinci sırada bitirecek iki aday, ikinci turda kozlarını paylaşacak.

Bu durumda birinci turun ikincisi olacak adayın kimin adayı olacağı sorusu önemli bir soru haline geliyor.

KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER UZLAŞABİLECEK Mİ?

Muhtemel adaylar, aday olmak isteyenler üzerinden ilerlediğimizde muhalefet cephesinin kendi içinde bir çekişme halinde olduğu daha şimdiden görülebiliyor.

Aday namzetlerine baktığımızda, Meral Akşener olsun, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, hatta Kemal Kılıçdaroğlu olsun, ilk yarış bu isimlerin kendi arasında yaşanacak, bu belli.

Tıpkı ABD’deki aday adaylığı (nominee) süreci gibi bir şey yani.

Eğer ilk turda herkes kendi adayı ile seçimlere girsin denilirse, büyük ihtimalle tam bir aday enflasyonu yaşanacak.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2014 ve 2018’de olduğu gibi ilk turda, yüzde 50 bandının üzerine çıkarsa, bütün hesaplar zaten boşa düşmüş olacak.

Zaten çok adaylı bir seçimde muhalefetin ilk turda seçimleri alma gibi bir iddiası bulunmuyor.

Oradaki bütün mesele, seçimlerin ikinci tura kalması ve ikinci tura ikinci olarak kalacak olan adayın kim olacağı meselesi.

Mevcut denklemde, AK Parti’den sonra ikinci parti durumunda gözüktüğü için CHP’nin, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun aday belirleme anlamında elinin daha güçlü olduğu ortada.

Ama Kılıçdaroğlu’nun zayıf karnı da, İYİ Parti’nin içinde olmadığı herhangi bir kurgunun varlık sergileyemeyecek olması.

İYİ Parti’den Meral Akşener’in yakın kurmaylarıyla yaptığım konuşmalardan birinde, partiyi ‘ana muhalefet’ çıtasına çıkarmak için bir çaba içinde olduklarını işitmiştim.

Son aylarda yapılan kamuoyu araştırmalarında, CHP’nin ulusalcı kanadından İYİ Parti’ye dönük bir yönelimin olması, onları bu anlamda cesaretlendirmekteydi.

Sonuçta, o pozisyona ulaşılabilirse, adaylık belirlemedeki söz hakkında, öncelik sıralaması değişmiş olacak.

İKİ MÜTTEFİK İKİ RAKİP

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor mu?

Evet, istiyor, hem de çok istiyor.

2019’da yapılan yerel seçimlerde gösterdiği fedakârlık nedeniyle, İYİ Parti, 81 ilden bir tane bile belediye başkanı çıkaramamıştı.

İhtimal, adaylık meseleleri gündeme geldiğinde bu konular da masaya getirilecektir.

Geçen hafta, muhalefet cephesindeki muhtemel cumhurbaşkanı adaylığı çekişmesine dair, yeni bazı dikkat çekici gelişmeler karşımıza çıktı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aday olup olmayacağı yönündeki bir soruya cevap verirken, “İttifak öyle bir karar verirse ondan kaçamazsınız” dedi.

Gazetecilerin sorularını cevaplarken Akşener, Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine dair, “Aday olmayı düşünebilir, burada bir sakınca yok” dedi.

Devamında bir gazeteci, o an için sorulabilecek en güzel soruyu gündeme getirip, “Sizin gönlünüz adaylıktan yanaydı” dedi.

Bunun üzerine Akşener şöyle bir cevap verdi:

“Ben öyle bir şey demedim. Bugüne kadar hiç duydunuz mu ağzımdan? Biz millet odaklı bir çalışma yapıyoruz. Milletin dertlerini dinliyoruz, milletin dertlerini kamuoyunun gündemine getiriyoruz.”

Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını kişisel olarak ‘çok zayıf ihtimal’ olarak görüyorum.

Daha önce de Meclis’te AK Parti sıralarından “Aday olsana!” şeklinde laf atıldığında, “Aday olmayacağımı nereden biliyorsunuz” diyerek benzer bir cevap vermişti.

Böyle olmakla birlikte, kendisinin Meral Akşener’in adaylığına sıcak bakacağına dair bir işaret de ortada gözükmüyor.

O halde, Millet İttifakı’nın iki başat aktörünün, Cumhurbaşkanı adayı olma, ya da belirleme anlamında örtülü bir ‘bilek bükme’ süreci içinde olduklarını söylesek yanlış demiş olur muyuz?

Muhalefetin yeni stratejisi ile ilgili etiketler Kemal Kılıçdaroğlu Meral Akşener seçim