Murat Bardakçı bilinmeyen gerçeği açıkladı: "Orijinali çok başka!"
Gazete Habertürk yazarı Murat Bardakçı "Nutuk" hakkında bilinmeyenleri anlattı:
Günümüz Türkçesi’ne uyarlanmış ve fotoğraflar ilâve edilmiş “Nutuk”, bugünlerde en çok satanlar listesinin ilk sıralarında...
Dün, Nutuk’un bu yeni versiyonunun yayıncısı olan Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Genel Müdürü dostum Ahmet Salcan ile konuştum. Vaktiyle yılda 10 ile 17 bin arasında sattıklarını, satış adedinin geçen sene 73 bine yükseldiğini ama bu senenin ilk iki ayında 200 bine çıktığını söyledi. Bu 200 binin 50 bini toplu alımdı, Buca Belediyesi’ne gitmişti ama geriye kalan 150 bin kitabı okuyucular almışlardı.
İki ay içerisindeki 200 binlik satış rakamı eserin yayıncısı Ahmet Bey’i de şaşırtmıştı ve yeni baskıları yetiştirmekte zorlandıklarını, birkaç gün içerisinde 100 bin adet daha basacaklarını anlattı.
Nutuk felsefî bir eser değil, askerî ve siyasî bir metindir, muhalefetin ortadan kaldırılmasının ardından, Mustafa Kemal tarafından Halk Fırkası’nın ikinci kurultayında, 1927’nin 15 ile 20 Ekim günleri arasında aralıklarla tam 36 saat 31 dakikada okunmuştur ve İstiklâl Harbi’nin safhaları metinde Mustafa Kemal’in gözünden anlatılır.
SOSYOLOJİK BİR OLAY...
Açık söylemek gerekirse, Nutuk, sıradan okuyucuya pek bir şey vermez; zira metinde cephelerdeki hareketlerin, paşalar arasındaki çekişmelerin ve o günlerdeki siyasî vaziyetin hatırda tutulması zor ayrıntıları vardır. Yüzlerce sayfalık metinden 90 sene boyunca hatırlanan tek bölüm, “Bugün vâsıl olduğumuz netice, asırlardanberi çekilen millî musibetlerin intıbâhı ve bu azîz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu neticeyi, Türk gençliğine emanet ediyorum” cümlelerinin ardından gelen ve “Ey Türk Gençliği!” diye başlayan edebî hitabedir; bu hitabe ile beraber Nutuk da son bulur.
Ama, Nutuk’un bugün en çok satanlar listesinde yeralmasına şaşmamak gerekir; zira referandum öncesi yaşanan kamplaşmada Nutuk bir kesim tarafından sahiplenilmiştir, dolayısı ile ortada bir “Nutuk merakı” ve “okuma hevesi” falan değil, sosyolojik bir durum vardır ve bu durum mükemmel bir araştırma konusudur!
ASIL NUTUK ÇOK BAŞKADIR!
Şimdi, Nutuk konusunda pek bilinmeyen bir hususa temas edeceğim:
Cumhuriyet’in temel belgelerinden olarak kabul edilen, senelerden buyana ardarda basılan, üzerinde araştırmalar ve dünya kadar da tez yapılan Nutuk’un yayınlanmış metni ile orijinal elyazması arasında büyük farklar vardır ve herkesin bildiği Nutuk, bazı bölümleri gayet sert olan asıl metnin “kısaltılıp yumuşatılmış” şeklidir.
Bunu, Mustafa Kemal’in Halk Fırkası Kurultayı’nda 36 saat 31 dakika boyunca okuduğu metnin bugün hayatta olmayan bir dostumun bana seneler önce hediye ettiği bazı bölümlerinin fotokopilerine, yani Nutuk’un “orijinaline” dayanarak söylüyorum.
Sözünü ettiğim orijinal metnin ilk sayfasını bu köşede görebilirsiniz...
Metinler arasındaki farka bir örnek vereyim: Bildiğimiz Nutuk “1335 senesi Mayıs’ının 19. günü Samsun’a çıktım” cümlesi ile başlar ama elyazması metnin girişinde “Ali Rıza Paşa, Ahmed İzzet Paşa’ya ‘Cumhuriyet yapacaklar’ demiş, aleyhimde bulunmuş. İsmet Paşa’ya İzzet Paşa söylemiş” şeklinde yuvarlak içerisine alınmış bir not vardır ve bu not ile sonraki sayfalarda yazılı olan daha birçok cümle, Mustafa Kemal’in sağlığında basılmış olan “resmî” Nutuk’ta yeralmaz!
Ahmet Beyciğim, ha gayret! Askerleri ikna edin, Nutuk’un ATASE’de, yani askerî arşivde bulunan elyazması orijinalinin bir kopyasını edinip yayınlayıverin! Emin olun, 90 seneden buyana her nedense ortaya çıkmayan bu asıl nüsha hem daha fazla satar, hem de yayınlandığı takdirde tarihe çok büyük bir hizmet edilmiş olur!