Murat Bardakçı "Milli Mücadele Sergisi"ni yazdı: Bu alandaki ilk ciddi faaliyet!

Cumhuriyet'in 97. yılı vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Selçuklu Müze ve Sergi Salonu'nda 30 Ekim Cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla açılan "Milli Mücadele Sergisi" iki ay devam edecek. Konuyu köşesine taşıyan Habertürk yazarı Murat Bardakçı, söz konusu serginin bu alandaki ilk ciddi faaliyet olduğunu belirtti.

Cumhuriyet'in 97. yılı vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Selçuklu Müze ve Sergi Salonu'nda hazırlanan sergi, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü iş birliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Atatürk Müze Köşkü, Ankara Üniversitesi, İnönü Vakfı ve özel arşiv ve koleksiyonların katkısı ile hazırlandı.

"Hakimiyet milletindir" sloganıyla hazırlanan sergi, Milli Mücadele'nin, askeri, siyasi, diplomatik boyutları yanında kültüre ve gündelik hayata yansıyan yönlerini ortaya koyuyor.

Murat Bardakçı "Milli Mücadele Sergisi"ni yazdı: Bu alandaki ilk ciddi faaliyet!

Ankara'da açılan serginin, Millî Mücadele’yi aksettiren birçok kaynağı biraraya getirdiği için bu alandaki ilk ciddî faaliyet olduğunu belirten Habertürk yazarı Murat Bardakçı, "Ankara’da dün açılan çok önemli sergi ve Nutuk’tan Şeyh Hamdullah’ın Kur’an’ına uzanan tuhaf tesadüf" başlıklı yazısında şunları belirtti:

Murat Bardakçı "Milli Mücadele Sergisi"ni yazdı: Bu alandaki ilk ciddi faaliyet! - Resim : 2

"Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde, konusunda “ilk” olan çok önemli bir sergi var: “Cumhuriyet’in 97. Yılında Millî Mücadele Sergisi”...

İki ay boyunca devam edecek olan sergi, dün, KOVİD-19 önlemleri sebebi ile sayıları az tutulan davetlilerin katıldığı bir törenle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıldı.

"BİRÇOK ESER İLK DEFA BU SERGİDE BİR ARAYA GETİRİLDİ"

Millet Kütüphanesi’nde, mekânın geçtiğimiz Şubat’ta hizmete girişi münasebeti ile de çok önemli ve aynı şekilde alanında “ilk” olan bir başka sergi açılmış, Türkçe’nin en eski sözlüğü olan “Divan-ı Lügatü’t-Türk”ün 1266 tarihli tek nüshası, Emevi, Abbasi ve Selçuklu Kur’anları, Şeyh Hamdullah, Ahmed Karahisarî, Hafız Osman, Yedikuleli Seyyid Abdullah, Şekerzade, Kazasker Mustafa İzzet ve Hasan Rıza gibi Türk hat sanatının en büyük üstadlarının eserleri, Mevlânâ’nın meşhur Mesnevî’si, Batlamyus Atlası, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin orijinali, Kanunî Sultan Süleyman’ın divanı, Hazret-i Muhammed’in hayatını anlatan Siyer-i Nebî’nin 1595 tarihli aslı ve daha birçok eser ilk defa bu sergide bir araya getirilmişti.

"BU ALANDAKİ İLK CİDDİ FAALİYETTİR"

Cumhuriyet’in ilânından buyana geçen 97 sene içerisinde Millî Mücadele hakkında çok şeyler yazılmış, çizilmiş, söylenmiş ama imparatorluğun yıkılışından Cumhuriyet’e uzanan dönemle alâkalı hatıraları, özellikle de birinci derecede önemli olan belgeler ile objeleri biraraya getiren bir sergi hiç düşünülmemişti.

Ankara’da dün açılan sergi, işte Millî Mücadele’yi aksettiren birçok kaynağı biraraya getirdiği için bu alandaki ilk ciddî faaliyettir.""

"NUTUK’TAN HAMDULLAH’IN KUR’AN’INA..."

"Sergilenen bu objelerin hemen tamamının uzun uzun yazmayı gerektiren hikâyeleri vardır ama bunlardan sadece biri, muhafaza edildiği ATASE’den, yani Genelkurmay Askerî Tarih Arşivi’nden alınarak sergiye getirilen Necmeddin Efendi tarafından cildlenmiş özel baskı Nutuk hakkında pek bilinmeyen bir tesadüfü nakledeceğim:

Reisicumhur Mustafa Kemal’in, Halk Fırkası’nın İkinci Kurultayı’nda, 1927’nin 15 ile 20 Ekim günleri arasında aralıklarla 36 saat 31 dakika boyunca okuduğu ve Samsun’a çıkışından itibaren Millî Mücadele’nin safhalarını anlattığı “Nutuk”un 1927’de iki farklı baskısı yapılmış, az sayıda lüks kâğıda basılan nüshalar protokole dağıtılmış, diğer baskılar satışa çıkartılmış ve satıştan elde edilen gelir Türk Tayyare Cemiyeti’ne bırakılmıştı.

"ZARFLARI, "NECMEDDİN EBRUSU" DENEN KENDİ EBRULARINDAN İMAL ETMİŞTİ"

1883 ile 1976 arasında yaşayan, döneminin önde gelen hat, ebru ve cilt üstâdı Necmeddin Okyay, Mustafa Kemal Paşa’nın talimatı ile özel baskılardan 15 adedinin metin kısmıyla belgelerini ayrı ayrı deri cild yapmış, ön ve arka kapaklardaki motifler için Topkapı Sarayı’nda muhafaza edilen eski yüzyılların kitaplarındaki kalıpları kullanmıştır. Nutuk’u tamamlayıcı mahiyetteki haritaları da arka kapakların iç kısımlarına yerleştirdiği zarflara koymuş, ve bu zarfları “Necmeddin ebrusu” denen kendi ebrularından imal etmişti.

Mustafa Kemal, Necmeddin Efendi’nin icazetli talebesinden olan hat üstâdı Prof. Uğur Derman’ın anlattığına göre, bu 15 adet deri cild için Necmeddin Okyay’a yüksek bir ücret ödemiş ve Necmeddin Efendi bu meblâğı çok önemli bir işe harcanmıştı:

O günlerde İstanbullu bir ailenin elinde, İkinci Bayezid devrinde yaşayan ve Türk hattının en büyük isimlerinden olan Şeyh Hamdullah’ın yazdığı bir Kur’an vardır, aile bu Kur’an’ı satmak istemektedir ve Necmeddin Okyay, Mustafa Kemal’den gelen para ile bu Kur’an’ı satın almıştır.

"TOPKAPI SARAYI'NDA MUHAFAZA EDİLİYOR"

Nutuk’un ciltlenmesinden elde edilen meblâğ karşılığında sahip olunan ve hat tarihimizin çok önemli eserlerinin başında gelen Şeyh Hamdullah imzalı bu Kur’an şimdi Topkapı Sarayı’nda muhafaza ediliyor...

Millet Kütüphanesi’nde iki ay boyunca açık kalacak olan “Millî Mücadele” sergisini mutlaka gezin... Halide Edib’in 1919 Mayıs’ında İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden sonra Sultanahmet’te düzenlenen protesto mitingindeki meşhur konuşmasını o zamanın görüntüleri eşliğinde kendi sesinden dinledikten ve yine o dönemi her bakımdan aksettiren belgeler ile eşyaları gördükten sonra, Millî Mücadele’nin ne büyük zorluklarla kazanıldığını ve Cumhuriyet’in hangi şartlar altında nasıl kurulduğunu çok daha mükemmel şekilde hissedeceksiniz."

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.