Naim: İsrail uluslararası kurallara göre işgalci bir devlettir! SuperHaber- Özel
Araştırmacı Yazar Muin Naim, ABD’nin Kudüs girişimi ile ilgili olarak “herkes Türkiye’nin tepkisini bekliyor” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin büyükelçiliğini 6 Aralık'ta Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacağı iddiası tepkilere neden oldu. Konuyla ilgili olarak SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a konuşan Araştırmacı Yazar Muin Naim, ABD’nin İsrail’in kurulduğu günden bugüne İsrail’in destekçisi olduğuna dikkat çekerek “her Amerikan Başkanı Siyonist lobisinin desteğini alabilmek için iç politikada sıkıştığı zaman Kudüs’ü gündeme getiriyor ve Kudüs’ü Siyonistlere vererek desteğini elde etmeye çalışıyor” dedi.
ABD, İSRAİL’İN KURULDUĞU GÜNDEN BERİ DESTEKÇİSİDİR
-ABD’nin Kudüs politikası hakkında neler söylersiniz?
Bu Amerika’nın yeni politikası değil. Aslında İsrail kurulduğundan beri ABD, İsrail işgal devletinin çıkarlarını korumak için elinden geleni yapan Siyonist işgalcinin destekçisidir. Maalesef Filistin halkının haklarını hiç kale almaksızın, onların taleplerini tereddüt etmeden kabul etmektedir. İsrail şer devletinin kuruluşunu destekleyenlerin başında Amerika gelmektedir. Kudüs ile ilgili ise İsrail şer devleti Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ettiği günlerden bugüne kadar bu konuda Amerikan kongresinde konuşulup her dönemde bir karara destek vermektedir. 1992’de Kudüs’ün başkent olması ile ilgili bir karar alınmış 1995’te elçiliğin Kudüs’e taşınmasıyla ilgili kongrenin desteği çıkmıştır. Bu şekilde her Amerikan Başkanı Siyonist lobisinin desteğini alabilmek için iç politikada sıkıştığı zaman Kudüs’ü gündeme getiriyor ve Kudüs’ü Siyonistlere vererek desteğini elde etmeye çalışıyor.
HERKES TÜRKİYE’NİN TEPKİSİNİ BEKLİYOR
-Türkiye’nin tutumu ile ilgili değerlendirmeniz nedir?
Türkiye’nin tavrı ayrı bir şeydir Elhamdülillah. 1967’den beri Mescidi Aksa işgal edildiğinde ilk tepki gösteren Müslüman ülke Türkiye’dir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetleri döneminde de daha net bir şekilde görmeye başladık. Artık Filistin’de olan olayların hemen akabinde herkes Türkiye’nin tepkisini bekliyor. Nitekim bugün Sayın Cumhurbaşkanının tepkisi tüm Arap dünyası hatta batı dünyasında ciddi şekilde takip ediliyor. Bu da Türkiye’nin tavrının ne kadar önemli ve ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.
İSRAİL ULUSLARARASI KURALLARA GÖRE İŞGALCİ BİR DEVLETTİR
-İslam dünyası tepkisini nasıl ortaya koymalıdır sizce?
Maalesef İslam dünyasının tepkisi yeterli değil. İsrail işgal devleti bunun bedelinin ağır olduğunu anlamadığı sürece bu zulmü kaldıramaz. İslam dünyasının elinde ciddi imkanlar var. Gerçekten ekonomik ilişkiden tutun siyasal ambargoya kadar bunu kullanabilirler. Bir de bu yasaldır. Bazıları uluslararası kurallara aykırı hareket etmek istemediklerini iddia ederlerse aslında bir işgalci devletin boykot edilmesi baskı yapılmasından daha normal bir karar yoktur. İsrail uluslararası kurallara göre işgalci bir devlettir. BM kurallarına göre zalim bir devlet katil bir devlet kayıt altına alınmış bir zalim devlettir. İslam alemi birincisi birlik olması gerekir. Birlik olmadan zaten bir adım atamayacakları aşikardır. Birlik olduktan sonra İsrail işgal devletinin etrafının bir şekilde kuşatılması ve İşgal devletine destek veren uluslararası güçlerin destek vermeye devam etmeleri halinde karşı tepki vermeleri gerekir.
İSRAİL’İN ZULMÜ KONUŞULMUYOR
-Filistin’de insan hakları ihlalleri devam ediyor. Son durum hakkında ne söylemek istersiniz?
İnsan hakları ile ilgili konuşulurken maalesef Filistin’deki hak ihlalleri hiç gündeme getirilmiyor. Bu dünyadaki çarpık düzenin alametidir. İsrail şer devletinin yaptığı ihlaller dünyanın hiçbir yerinde dünyanın hiçbir yerinde yapılmamaktadır. Bunu İsrail yaptığı ihlaller görülmezken ve tepki çekmezken başka bir Müslüman ülke onun onda birini yapsa dünya ayağa kalkar o ülke ya işgal edilir ya da bağımsızlığına etkileyecek kadar iç işlerine karışılır. Türkiye buna dahil. İsrail işgal devletinin yaptığı zulüm konuşulmuyor. Tam tersi BM’in herhangi bir kararı alındığı anda Amerika veya başka bir ülke veto hakkını kullanarak İsrail işgal devletini bu tür kararlardan korumaya çalışmaktadır.