Namık Tan'a göre ABD bizi kurtarmak için ip atmış...
2010-2014 yılları arasında ABD'de Türkiye'nin Washington Büyükelçisi olarak görev yapan Namık Tan'ın "10 büyükelçi" krizine ilişkin "analizi" şaşkınlık yarattı. Tan yaptığı yüzeysel değerlendirme ile Türkiye-ABD ilişkilerinden hiçbir şey anlamadığını gözler önüne serdi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD öncülüğündeki 10 büyükelçinin Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısı üzerine, söz konusu isimlerin "İstenmeyen adam" ilan edilmeleri yönünde talimat vermesi karşılığını buldu.
Erdoğan'ın bu konuda ısrarcı olması sonucunda, 10 büyükelçi geri adım atarak, "Türkiye'nin içişlerine karışmayacakları" konusunda deklarasyonda bulundu. Batılı ülke temsilcilerinin bu geri adımı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni bir diplomasi başarısı olarak kayıtlara geçti.
"YARDIMSEVER" ABD!
Yaşayan bu gelişmelere Türkiye'nin eski Washington Büyükelçisi Namık Tan'ın yaptığı yorum ise şaşkınlık yarattı!
Tan, sosyal medyada paylaştığı bir mesaj ile, uzun yıllardır Türkiye'yi hem ekonomik, hem siyasi olarak köşeye sıkıştırmak için baskı altına alan ve bu maksatla terör örgütlerini desteklemekten bile geri durmayan ABD yönetiminin, Türkiye'ye "çözüm" için yardım ettiğini savundu.
Namık Tan, büyükelçilerin geri adım atması üzerine şu yorumu yaptı;
"On Büyükelçi düştüğümüz çukurdan kurtulmamız için bir ip atmışa benziyor. Bizimkilerin bu açıklamaların üzerine atlaması bir danışıklı dövüşün de işareti. Yani, bizi kendi kendimizi düşürdüğümüz çukurdan kurtarmak için attığınız ipi tutmaya hazırız diyor, bizimkiler…"
On Büyükelçi düştüğümüz çukurdan kurtulmamız için bir ip atmışa benziyor. Bizimkilerin bu açıklamaların üzerine atlaması bir danışıklı dövüşün de işareti. Yani, bizi kendi kendimizi düşürdüğümüz çukurdan kurtarmak için attığınız ipi tutmaya hazırız diyor, bizimkiler…
— Ambassador Namik Tan (@NamikTan) October 25, 2021
Tan'ın bu yorumu, yıllarca ABD'nin Türkiye'ye yönelik baskıcı ve negatif gündemle oluşturduğu politikanın birebir tanığı olmasına karşın, siyasi analiz konusunda ne kadar yetersiz kaldığını da gözler önüne serdi.