Yahya Kemal ile Celile Hanım'ın yolu, 1916'da bir Bektaşi dergahında kesişti.
İkisinin de Bektaşilik ile bir alakası yoktu. Yahya Kemal'i Yakup Kadri, Celile Hanım'ı ise bir dostu oraya götürmüştü.
Yahya Kemal ile Celile Hanım'ın yolu, 1916'da bir Bektaşi dergahında kesişti.
İkisinin de Bektaşilik ile bir alakası yoktu. Yahya Kemal'i Yakup Kadri, Celile Hanım'ı ise bir dostu oraya götürmüştü.
Celile Hanım eşi Hikmet Bey'den ayrılmak üzereydi o dönemde. Yahya Kemal ise bekardır ve ilk görüşte aşık olmuştur. Bu aşkının elbette karşılığı vardır.
Terakki adlı şiirinde şöyle anlatır:
"Yollarda kalan gözlerimin nûrunu yordum,
Kimdir o, nasıldır diye rüzgârlara sordum,
Hulyâmı tutan bir büyü var onda diyordum,
Gördüm: Dişi bir parsın elâ gözleri vardı."
O karşılaşmadan sonra ikili arasında bir aşk başlar. Eşinden boşanan Celile Hanım, kendisinden dört yaş küçük Yahya Kemal'e kaptırmıştır kendisini.
Celile Hanım, sevgilisinin Ada'daki eviyle Nişantaşı'ndaki kendi evi arasında mekik dokuyordu.
Aslında iki aşık arasında zaten bir bağ vardı. Celile Hanım'ın oğlu Nazım Hikmet, Heybeliada Bahriye Mektebi'nde Yahya Kemal'in öğrencisiydi.