"Bence artık yaşlı bir adam sayılırım. Bir şişe şarap gibiyim. Gini Wijnaldum, bana böyle sesleniyor. Ne kadar yaşlı, o kadar iyi. Yıllar geçtikçe, kafanızı daha çok kullanmaya başlıyorsunuz. Fiziksel olarak 18 yaşımdaki kadar rahat değilim. Ancak, son 3-4 yıldır en iyi performanslarımı gösteriyorum."
"Ne kadar yaşlı, o kadar iyi!"
Galatasaray'ın Hollandalı yıldızı Ryan Babel, milli maçlar nedeniyle bulunduğu ülkesinde Estonya maçı sonrası NOS TV'ye konuk olarak önemli açıklamalarda bulundu. İşte Babel'in açıklamalarından öne çıkanlar...
"Kolaylıkla jenerasyonlar ve dönemleri birbiriyle kıyaslayabiliyorum artık. 2008 ve 2012 yılları arasını, Bert van Marwijk dönemini düşünüyorum. Bölgemdeki rakibim Eljero Elia'ydı. O dönem çok iyiydi. Ayrıca, Van Marwijk her maçta, sürekli aynı değişiklikleri yapıyordu. Geri kalan oyuncuların umudu yoktu. 'Bir şans bulsam çok iyi şeyler yaparım.' gibi bir düşünceniz de yoktu."
"O yıllarda 'Dört büyükler'in savaşı vardı. Wesley Sneijder, Arjen Robben, Rafael van der Vaart ve Robin van Persie. Hepsi 1 numara olmak istiyordu. Daha fazla takım olmamız gerektiğini düşünüyordum. O egoları doğru şekilde yönetemedik. Şimdiyse, hepimizin hedefleri daha önemli. Takımı düşünüyoruz. O an takım için ne iyiyse, pas ise pas, onu yapıyoruz. Artık, omuzlar üstünde yükselen bir kişi gibi bir durum yok."
"2010 Dünya Kupası'yla ilgili aklımda bir an var. Arjen Robben, Iker Casillas ile karşı karşıya kalmıştı. Tam düşmek üzereydi ama düşmedi. Normalde kendisini bırakırdı. Bunu yapmış olsaydı, maçın kalanını 10 kişiye karşı oynayacaktık.
Kazanma ihtimalimiz artacaktı. Fakat, gerçekten gol atmak istiyordu. Bu ufak bir detay ama Arjen Robben orada takımın faydasını düşünmedi. Sadece gol atmak istedi. Mantıklı bakacak olursak, bir Dünya Kupası finali oynuyorsun, şansını yüzde 5 bile olsa artıracak bir hareket varsa yaparsın."