Necip Fazıl kimdir? Yaşasaydı bunlara ne derdi?

Necip Fazıl kimdir? Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, 'falling star' akımına katılan başörtülü kadınları eleştirdi. Ahmet Hakan'ın yazısı okurları tarafından büyük ilgi gördü. Ahmet Hakan, şair Necip Fazıl Kısakürek'ten alıntılar yaptığı yazısında "Siz, Louis Vuitton Müslümanlarısınız" ifadesini kullandı. Peki Necip Fazıl kimdir? İşte detaylar...

Necip Fazıl Kısakürek kimdir? Türk şâir, yazar ve düşünür olan Necip Fazıl Kısakürek 26 Mayıs 1904'de İstanbul da doğdu ve 25 Mayıs 1983'de yine İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. Ahmet Hakan'ın köşeyazısında Necip Fazıl'dan kesitler kullanması üzerine gündeme gelen ve sosyal medyada trendler arasına giren ünlü şairin hayatı ve kim olduğu internet üzerinden araştırılmaya başlandı. Peki Necip Fazıl kimdir? Detaylar haberimizde...

Necip Fazıl kimdir? Yaşasaydı bunlara ne derdi?

İŞTE AHMET HAKAN'IN KÖŞE YAZISI

"Necip Fazıl yaşasaydı bunlara ne derdi?"

Ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği şöyle bir ortamda pahalı markaları gözümüze sokan, lüks otomobilleriyle hava atan, tüketim çılgınlığının nesnesi haline gelen, dertsiz, kasavetsiz bir imaj çizen. ve 'kayan yıldız' akımına omuz veren şu başörtülü kardeşlerimiz, herkesin olduğu gibi benim de fena halde dikkatimi çekti, çekiyor.

Bugünkü iktidara ideolojik olarak yol göstericilik yapan Necip Fazıl'ın yıllar önce kaleme aldığı 'Gençliğe Hitabe' adlı bir metin vardır. O metinde Necip Fazıl, aynen şöyle der: 'Siz güneşi ceketinizin astarı içinde kaybetmiş marka Müslümanlarısınız'.

Necip Fazıl yaşasaydı o metni azıcık günceller ve bu başörtülü hanımlara aynen şöyle seslenirdi; siz güneşi afili otomobilinizin koltuğunda unutmuş, siz güneşi pahalı markaların amblemlerinde unutmuş, siz güneşi lüks mağazaların girişinde unutmuş Louis Vuitton Müslümanlarısınız.

NECİP FAZIL KİMDİR?

Ahmet Necip Fazıl Kısakürek (26 Mayıs 1904,[5] İstanbul - 25 Mayıs 1983, İstanbul), Türk şâir, yazar ve düşünür.

Necip Fazıl, 24 yaşındayken yayımladığı ikinci şiir kitabı Kaldırımlar ile tanınmıştır.[6] 1934 yılına kadar sadece şair olarak tanınmış ve o devirde Türk basınının merkezi olan Bâb-ı Âli'nin önde gelen isimleri arasında yer almıştır. 1934 yılında Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştıktan sonra büyük bir değişim yaşayan Kısakürek, 1943-1978 arasında 512 sayı yayımlanan Büyük Doğu Dergisi yoluyla İslamcı görüşlerini kamuoyuna duyuran ve Büyük Doğu Hareketi’ne önderlik eden bir şairdir. Dergi, Türkiye'de antisemitizmin yayılmasında öncü bir rol oynamıştır.

NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN HAYATI

1904 yılında İstanbul’da Maraşlı bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası o sırada hukuk öğrencisi olan ve daha sonraki yıllarda Bursa'da âzâ mülazımlığı, Gebze savcılığı ve Kadıköy hakimliği görevlerinde bulunan hukukçu Abdülbaki Fazıl Bey; annesi, Girit ensarlarından bir ailenin kızı olan Mediha Hanım’dır. Ailenin tek çocuğu idi. Ailesi ona “Ahmet Necip” adını verdi. Necip adını, babasının büyükbabası Necip Efendi’den aldı.

Çocukluğu dönemin ünlü hakimlerinden olan büyükbabası Mehmet Hilmi Bey’in Çemberlitaş’taki konağında geçti. 15 yaşına kadar önemli hastalıklar geçirdi. 4-5 yaşlarında iken dedesinden okumayı öğrendi ve büyükannesi Zafer Hanım’ın da etkisi ile tutkulu bir okuyucu haline geldi.

İlköğrenimini pek çok farklı okulda aldı. Kısa bir süre Gedikpaşa’daki Fransız Frerler Mektebi’nde okudu. 1912 yılında Amerikan Koleji’ne kaydedildi ancak yaramazlıkları nedeniyle bu okuldan atıldı; eğitimine önce Büyükdere’deki Emin Efendi Mahalle Mektebi 'nde, ardından yatılı bir okul olan ve Raif Ogan’ın yönettiği "Rehber-i İttihat Mektebi''nde devam etti. Sonraki yıllarda yakın dostu olacak olan Peyami Safa’yı bu okulda tanıdı. Rehber’-i İtihat Mektebi’nde de fazla kalmayıp Büyük Reşit Paşa Numûne Mektebi’ne ve daha sonra seferberlik sebebiyle gidilen Gebze'nin Aydınlı Köyü’nün ilk mektebine yazıldı. Kız kardeşi Sema’nın beş yaşında ölümünden sonra annesi vereme yakalanınca ailesi Heybeliada'ya taşındı ve böylece Necip Fazıl ilk öğrenimini, Heybeliada Numûne Mektebi'nde tamamladı.

12 yaşında şiire başlayan Necip Fazıl'ın ilk şiir kitabı 17 yaşında iken yayınlandı ve şiirleri Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı'nın ders kitaplarında okutuldu. Genç yaşta yazdığı tiyatro eserleri, dönemin tiyatrolarında aylarca kapalı gişe sahnelendi.

Paris dönüşü yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitapları onu çok genç yaşta ünlü yaptı. Henüz otuz yaşına basmadan çıkardığı yeni şiir kitabı Ben ve Ötesi (1932) ile takdir toplamayı sürdürdü. Birçok kişi tarafından da çok sevilen şair "Üstad Necip Fazıl Kısakürek", olarak anılmaya başlandı.

Necip Fazıl 1934 yılında Nakşî şeyhi Abdülhakim Arvasi ile tanıştıktan sonra İslami kimliği ile öne çıkmaya başladı. Bu dönemde hemen tümünde üstün bir ahlak felsefesinin savunulduğu tiyatro eserlerini birbiri ardına kaleme aldı. Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak, Nam-ı Diğer Parmaksız Salih gibi piyesleri büyük ilgi gördü. Cinnet Mustatili adlı eserinde hapishane anıları yer alır.

Sık sık kapatılan veya toplatılan Büyük Doğu'nun çıkmadığı sürelerde günlük fıkra ve yazılarını Yeni İstanbul, Son Posta, Babıalide Sabah, Bugün, Millî Gazete, Her Gün ve Tercüman gazetelerinde yayımladı.

Fikir ve duyguda vasiyete lüzum görmüyorum. Bu bahiste bütün eserlerim, her kelime, cümle, mısra ve topyekün ifade tarzım vasiyettir. Eğer bu kamusluk bütünü tek ve minicik bir daire içinde toplamak gerekirse söylenecek söz "Allah ve Resulü'nden ; başka her şey hiç ve batıl." demekten ibarettir.

Beni, ayrıca hususi vasiyetimde gösterdiğim gibi, İslamî usullerin en incelerine riayetle gömünüz! Burada, umumi vasiyette de belirtilmesi gereken bir noktaya dokunmalıyım. Cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malum... Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malum... Çiçekler çamura ve bando yüzgeri koğuşuna.

Necip Fazıl kimdir? Yaşasaydı bunlara ne derdi? ile ilgili etiketler Necip Fazıl Kısakürek Ahmet Hakan kimdir yaşasaydı bunlara ne derdi
GÜNÜN VİDEOSU

Diyarbakır'da üzücü olay: Yolda yürürken bir anda yere yığıldı! Gerçek sonradan ortaya çıktı...

Diyarbakır'da bir vatandaş, kaldırımda yürüdüğü sırada kalp krizi geçirerek yola yığıldı. Hastaneye kaldırılan vatandaş, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.