‘BU MUTABAKAT SURİYE’YE DE TAŞINABİLİR!’
SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve SuperHaber programcısı - Hürriyet yazarı Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü SuperHaber YouTube kanalında yayında…
İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile SuperHaber programcısı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenistan arasında varılan mutabakatın kodlarını masaya yatırdı.
YARAR: ANLAŞMADA BİR MADDE VAR Kİ KARABAĞ ZAFERİ KADAR KRİTİK VE ÖNEMLİ!
Mete Yarar, "Azerbaycan’ın 30 yıllık işgal altındaki toprakları 44 günlük bir mücadelenin sonucunda kurtarıldı. Böyle olacağı başından beri belliydi. Olay başladığında bu savaş okçularla tüfeğin icat edildiği ve tüfek kullanan bir grubun arasındaki gibi bir savaş olacak’ demiştik. Bu kadar teknolojik olarak bir fark var ve haklılık anlamında bir fark var. Birisi işgal altında tuttuğu toprak, diğeri kendi toprakları için mücadele eden bir halktan bahsediyoruz. O yüzden Türkiye’nin kazandırmış olduğu değerlerle birlikte bu savaş ezilerek biticek’ demiştik. Orduları darmaduman olacak demiştik. Bu konunun iki tarafı var. Bütün askeri zaferlerin politik ve diplomatik süreçleri olur. Bu süreçlerin tamamında bütün harekatı sonuna kadar askeri operasyonlara götürmek mümkün olmayabilir. Bu operasyonlar başladığında birçok kişi ‘Rusya buna müdahale eder’ demişti. Biz de 'Rusya buna müdahale etmeyecek' demiştik. Ancak bir yeri var ve o yer kendi etki alanının uzaklaşmasına müsaade etmeyecek demiştik. Dış politika dediğimiz veya anlaşmalar iki tarafın da kazanacağı şekilde yapılır. Bir taraf askeri zafer kazanır, bir tarafta kaybetse bile bir şeyleri alabilmeli ki daha büyük kayıplar sonuçlanmadan süreç hızlanabilsin. Bu işin bir tarafında Azerbaycan ordusu da şehit verdi, gazileri de var. Aliyev’in en çok konuştuğu konulardan bir tanesi bu işin daha büyük kayıplar verilmeden bitirilmesiyle ilgili çok fazla uyarıları oldu. Ermenistan ordusuna 'Çekilin yoksa daha büyük kayıplar vereceksiniz’ söylemi buradan geliyor. Artık Rusya’nın sahaya girip girmediği konuşuluyor ama zaten Kafkaslar’da Rusya istihbaratının olmadığı bir alan var mı? Hazar Denizi dahil olmak üzere, coğrafyanın en büyük askeri gücünün illa barış gücüyle girmesi gerekmiyor Azerbaycan topraklarına. Fiili anlamda sahadaki etkinliğini biliyoruz Rusya’nın. Buradaki önemli olan şu, Azerbaycan bunu nasıl dengeledi ve dış politika olarak nasıl başardı bunu? Bir defa batıyı dışarıda tuttu. Bu büyük bir başarı. Rusya’yı da dışarda tuttu. Bu savaşın sonunda aslında Türkiye’nin ve bütün Türkiye Cumhuriyetleri’nin kaderini değiştirecek maddeyi koyabildi. Bu madde, Nahçıvan. Nahçıvan’dan Azerbaycan topraklarına bir koridor açılması. Bu yıllardır hayal olan bir olaydı ve gerçekleştirdi. Bunun etkilerini önümüzdeki yıllarda çok güçlü bir şekilde göreceğiz. Yalnızca bu madde bile, Karabağ’ın kurtarılması kadar hatta daha büyük etkileri olacak bir olay. Bu maddeyi buraya koymak Azerbaycan dış politikası için çok önemli. Bunun bedeli olarak Laçin koridorunun 5 yıllığına verilmiş olması bence bir kayıp değil. Türk askerlerinin aynı Ruslar ile aynı statüde bölgede bulunuyor olması ve sahada Ruslar’ı dengeleyen başka bir faktörü koymak Azerbaycan’ın dış politikası açısından çok önemli bir başarı. Bunları üst üste koyduğumuzda askeri zaferi politik zafere dönüştürmeye başardılar." ifadelerini kullandı.
ŞENER: SURİYE SORUNUNDA ABD İYİCE DIŞLANARAK ÇÖZÜM YOLUNA GİDİLEBİLİR!
Nedim Şener, "Teslim olmadılar, rezil oldular. Ben bu kadar rezil olacaklarını tahmin etmemiştim. Bu kadar pespaye savaşmanın, yenilmenin ve zaferinde bir estetiği bir onuru vardır. Geçmiş tarihlerde Türkler, düşmanı yendiği zaman onurunu ayaklar altına almıyor. Ancak Ermeniler kendi onurlarını ayaklar altına almışlar. Paşinyan’ın perişanlığı, Ermenilerin tutumları, adamlar meclisi bastılar, koca adamlar Paşinyan’ın evini bastılar. Evleri basacağınıza yüreğiniz yetiyorsa cephede savaşsaydınız. Azerbaycan işgal altındaki topraklarını kurtarmak için haklı bir mücadele verirken, Ermenistan’ın tamamen haksız ve hem uluslararası hukuka hem de vicdana aykırı bir tutumu vardı. Haklı olanın inandığı, inananın savaştığı, savaşınca da kazanılan bir süreç yaşadık. İmza süreci çok hızlı gelişen bir anlaşma metniyle karşı karşıyayız. Bu işin sembolü olan Dağlık Karabağ, oranın yönetiminin Azerbaycan’a geçmemesi eksiklik. Ancak bu büyük zaferi gölgelemez. Ermenistan açısından hala bir işgalci hüviyetinde orada duruyor. Rusya eliyle orada 5 yıllık süreçte zaman içinde nüfus yapısı, konsantrasyon da değiştirilebilir. Oradan Ermenistan’a da bir hat var. Nahçıvan ile Azerbaycan arasında da bir hat var. Burada her bir taraf açısından ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor. Bütün bunlar yaşanırken muhtemelen Rusya’nın her gelişmeye göre bir planı olduğu çok beli. Rusya, çok serin kanlı bir şekilde köşede bekliyor. Tam beklediği noktaya geleceğini tahmin ediyor, geldiği noktada da ‘Buraya kadar, bunu imzalayacaksınız’ diyor. Anlaşma iki devlet arasında imzalanacaksa devletler karşı karşıya oturarak mutabık olduğu anlaşma bir üzerine imzalanır. Önce Rusya ile Azerbaycan imzalanıyor, Paşinyan vazgeçiyor. Daha sonra Rusya baskısıyla tekrar oturuyor. Bu anlaşma metni niteliği göstermiyor. Ancak Azerbaycan açısından zafer mi? Zaferdir. Bu Rusya’nın planını gösteriyor. Rusya’nın bu şekilde hareket etmesinde uluslararası gelişmelerin etkisi var. ABD seçimleri, Biden’ın gelmesiyle Trump’tan farklı bir politika izleneceği beklenen bir gelişme. Sahada ABD varlığının etkisini daha çok hissedeceğimiz bir dönem olabilir. Buradaki yaşanan gelişmeyi çok daha fazla büyümeden sınırlayan Rusya, bölgesel aktör olarak ağırlığını koyacağını gösteriyor. Bölgesel ölçekte okuduğumuzda Rusya, Şanghay Beşlisi’ndeki toplantısında ESAD ile yaptığı açılış konusunda bence Suriye’deki ağırlığını da koyacak. Rusya ve ESAD yönetimi açısından asıl Suriye’nin toprak bütünlüğünün ortadan kalkması tehlikesi var. Bence bu olmasın diye Türkiye ile buradaki anlaşma çerçevesinde belli bir mutabakat var gibi görünüyor. Ben bu mutabakatın bir süre sonra ve çok uzun sürmeyen bir vadede Suriye topraklarına taşınacağını ve orada ESAD ile de hatta Rusya üzerinden görüşmeyi içeren bir mutabakatı hayata geçireceğini ve Suriye sorununda ABD iyice dışlanarak çözülmesi yoluna gidileceğini düşünüyorum." dedi.
Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...