‘SİYASİ NEFRETLERİ, PKK NEFRETİNİN ÖNÜNE GEÇTİ!’

İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile SuperHaber programcısı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, Gara’daki PKK unsurlarına yönelik başlatılan ‘Pençe Kartal-2 Harekatı’ kapsamında PKK tarafından şehit edilen 16 vatandaşımız ve CHP ve HDP'li vekillerin bu acı olay sonrası yaptığı provokatif söylemlerini masaya yatırdı.

YARAR: SİYASAL NEFRET İKLİMİ PKK’NIN BU KADAR FÜTURSUZCA EYLEM YAPABİLMESİNİN ÖNÜNÜ AÇIYOR!

Mete Yarar, "Eski bir asker olarak ve işin politik ile siyasi kısmına girmeden yalnızca askeri boyutuyla söyleyebileceğim şeyler var. Gara bölgesinde kara bağlantısı olmadan 75’e 25 km’lik bir alanda nokta operasyonu yapmak ve şu anda terör örgütünün diğer kamplarındaki bütün kişilerinin çekildiği Gara bölgesinde toplandığı bir dönemde bunu helikopterlerle yapabilmek, gece karanlığında inip üst düzey 4 kişiyi ve diğerlerini  alıp geri gelmek zor bir operasyon. Gönül isterdi ki 13 vatandaşımızı da sağ salim alıp Türkiye’ye getirip ailelerine kavuşturmak. Gara operasyonu, birçok kişinin ve konumun kendisini belirlediği ve açık ettiği bir ortama geldi. Gördüğüm tablo Şener’in gördüğüyle aynı tablo. Terör örgütleri yaptıkları eylemlerin sonuçlarını bazen düşünürler, öyle kolay eylem yapamazlar. Terör örgütleri ‘sponsoru’ önlerini açtığında eylem yapar. ‘Sponsoru’na inat eylem yapamazlar. Gidip ABD hedefini bombalayamaz mesela. Sivilleri hedef aldığında da bunun kendisine döneceğini bilir. Konjonktürel olarak kendisini güçlü hisseden, bir taraftan da geçmişte Yunanistan gibi ülkelerin desteğini almış durumda, kendisini Türkiye’nin içinde politik bir aktör olarak görüyor. Belediye ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde konuşabiliyorlar, kimse de dönüp ‘Siz kimsiniz, bize neden oy veriyorsunuz?’ demediği bir ortamdan bahsediyoruz. Adamlar Türkiye’deki seçim tablosunu değiştirdiklerini düşünüyorlar.  Öyle de bir özgüvenleri var. Örgütler kendi ‘sponsorlarından’ çekindikleri gibi kendi öz kaynaklarından da çekinirler. Politik anlamda tablonun değişeceğinden de korkarlar. Siyasal nefret iklimi PKK’nın bu kadar fütursuzca eylem yapabilmesinin de önünü açıyor. Bir kez daha aynı tabloyu çizelim; siyasal anlamda eleştirebilirsiniz. Çözüm süreci içerisinde bu 'müzakere' hikayesinin ne kadar yanlış bir şey olduğunu söylediğimiz için şu an rahat konuşabiliyoruz. Çözüm sürecinde 'PKK silah bırakmasın' ya da 'PKK silah bırakacak' diye tepinen gazeteciler şu anda sizin baş tacınız. Ne diyorsunuz siz? O günlerde 'Silah bırakmayın, eylemlere devam edin’ diyenler hala göz bebeğiniz. Hiç sordunuz mu bunlara ‘Siz nasıl bunları yaptınız’ diye? Hala aynı adamların arkasından gidiyorsunuz. Ondan sonra ‘megli megli’ dediniz diyorsunuz. Birisi ‘megli megli’ dediyse, diğeri de ‘PKK PKK’ dedi. Yazdıkları çizdikleri ortadayken onlara laf söylediniz mi?" sözlerini kullandı.

ŞENER: PKK’YI DİLLENDİRMEDEN DEVLETİ SUÇLAYAN İFADELERİ İLK DEFA GÖRÜYORUM!

Nedim Şener, "PKK terör örgütünün 40 yıldır yaşattığı süreci çocukların, hamile kadınların katledildiği, Türk Kürt demeden insanların kurşuna dizildiği elektrik direklerine asıldığını görmüş bir yurttaş olarak ilk defa bir şeye şahit oluyorum. Daha önce bu kadar siyasi nefretin PKK nefretinin üzerine geçtiğini, öyle ki PKK’yı dillendirmeden devleti suçlayan ifadeleri ilk defa görüyorum. Hiç Demirel’in Ecevit’e, Ecevit’in Demirel’e ‘Bu katliamın sebebi sensin’ dediğini duymadım. 33 askerimiz şehit edilmişti, o zamanki hükümetle muhalefet birbirini suçlamazdı. Ülke bir bütün olurdu. Dün Kılıçdaroğlu’nun mesajlarında hiç PKK adını kullanmaması, ‘Bu katliamın sorumlusu Erdoğan’dır’ demesi... Siyaseten sorumlu tutmak ayrı bir şey, katliamdan sorumlu tutmak ayrı bir şey. Askerlerimizi kaçırmış infaz etmiş PKK’lıların sorumlulukları ortadayken olay bu kadar siyasetleştirilmiş olması çok acı ve dramatik. Korkum bu harekatı yapanlar da suçlanacak. PKK’ya yakın yayın organlarına bakıyorum. İçerideki tartışmalarla eşit. Onlar da AK Parti’yi, MHP’yi ve dahasını suçluyor. Bizdeki muhalefette herkesi suçluyor. PKK’lı Duran Kalkan’ın açıklamalarında ‘TSK uçakları bombaladı. Katliama sebep o’ diyor. Aynı cümle içinde de mağaradaki PKK’lıların öldürüldüğünü, hatta daha da ileri giderek onların silahıyla 13 kişinin infaz edildiği akıl dışı argümanı ortaya oyuyor. Yakında bunun bir takım muhalifler, FETÖ’cü ve PKK’lı hesaplar tarafından da dillendirileceğini düşünüyorum. Çünkü işin önemli bir kısmı psikolojik harekat ve dezenformasyon üzerine. Bu tür yayınlarla bahsettiğim kesimlerle argüman üretiyorlar. Kendi işledikleri suçları itiraf etmek yerine, ‘ülke içinde fitneyi ve çatışmayı nasıl körüklerim’ diyorlar. Yaptıkları infaz gibi, bu infazın nasıl politik sonuçlar doğuracağını hesaplamaya çalışıyorlar. Ürettiği argümanları da sahiplenenler çıkıyor, korkunç olan bu." dedi.

Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN