'Barış' adını kullanan yalancılar
SuperHaber programcısı Nedim Şener, Hürriyet gazetesindeki bugünkü köşesinde, geçtiğimiz günlerde Ankara’da ezan okunduğu sırada yüksek sesle müzik dinleyen 3 kişiyi uyardığı için bıçaklanarak hayatını kaybeden Barış Çakan’ın, HDP tarafından nasıl kirli siyasete alet edildiğine değindi. Şener, ''Siyahi George Floyd’un Amerika’da ırkçı polisler tarafından öldürülmesiyle doğan çatışma ortamının bir benzerini Türkiye’de yaratmak için çabaladılar.'' ifadelerini kullandı.
Etimesgut Alsancak Mahallesi'nde geçtiğimiz günlerde meydana gelen olayda Barış Çakan ve arkadaşı B.A., ezan okunduğu sırada parkta araç içinde yüksek sesle müzik dinleyen 3 kişiyi uyardı.
Araçtakilerin buna tepki göstermesi üzerine çıkan kavgada Barış Çakan, bıçaklandı ve hastanede hayatını kaybetti. Olayın ardından araçta bulunan A.B., K.H.Y. ve Ö.K.Y. gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Sosyal medyada Barış Çakan'ın, Kürtçe müzik dinlediği gerekçesiyle öldürüldüğü iddiaları yer aldı.
Çakan'ın babası ve valilikten yapılan açıklamada, olayın Kürtçe müzikle ilgisi olmadığı, Barış Çakan ve arkadaşının, şüphelileri ezan okunması sırasında yüksek sesle müzik dinlememeleri konusunda uyarması sonucu meydana geldiği belirtildi.
SuperHaber programcısı Nedim Şener de bugünkü köşesinde söz konusu olaya değindi. HDP'lilerin ortaya attığı 'Kürtçe müzik' yalanını, ''Siyahi George Floyd’un Amerika’da ırkçı polisler tarafından öldürülmesiyle doğan çatışma ortamının bir benzerini Türkiye’de yaratmak için çabaladılar.'' ifadeleriyle değerlendiren Şener, ''Tek istedikleri yıllardır uğraşıp başaramadıkları Türk-Kürt çatışması çıkarmaktı.'' dedi.
İşte Şener'in ''Barış adını kullanan yalancılar'' başlıklı o yazısı;
''Terör örgütü PKK’nın siyasi sözcülüğünü yapan HDP’liler, “demokrasi, hukuk, insan hakları” yanında en çok “barış” kelimesini kullanırlar. Bunu yaparken de PKK’nın terörist eylemlerine sessiz kalır, terörle mücadele eden güvenlik güçlerini her ortamda “savaş yürütmekle” suçlarlar.
Devletin terörle mücadelesini etkisizleştirmek için de ağızlarından “barış” kelimesini düşürmezler. Bebekleri dahi katleden teröristlerin yanında saf tutarken, kendilerini “barış talep eden demokratlar” olarak gösterirler. Onlar için “barış” terör örgütü PKK’nın saldırılarını kamufle etmek için kullandıkları kelimedir.
Önceki gün acı bir tesadüf sonucu HDP’liler ile “barış” kelimesi yine yan yana geldi.
‘Barış’ adını kullanan yalancılar
“Barış” bütün gün ağızlarında, mesajlarındaydı. Bu kez Barış isimli 20 yaşında Ağrılı bir gencin adını yalanlarla provokasyon amacıyla kullanıyorlardı.
“Barış Çakan, Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldü” yalanını ortaya attılar.
İç çatışma yaratmak isteyen provokatörler için, 20 yaşında bir gencin kalbinden bıçaklanarak katledilmesi hatta Kürt olması da önemli değildi.
Onlar için, yalan olduğunu bile bile “Kürtçe müzik dinleyenler öldürülüyor” algısı üzerinden kaos ve çatışma ortamı yaratmaktı.
HDP’NİN YALANI
Siyahi George Floyd’un Amerika’da ırkçı polisler tarafından öldürülmesiyle doğan çatışma ortamının bir benzerini Türkiye’de yaratmak için çabaladılar.
Tek istedikleri yıllardır uğraşıp başaramadıkları Türk-Kürt çatışması çıkarmaktı.
Bana göre terör örgütü PKK ve onun siyasi kanadı HDP tarafından yapılan şu açıklama başka bir amaç taşımıyordu: “Barış Çakan Kürtçe şarkı dinlediği için katledildi. Barış’ı katleden zihniyet; Kürtçe eğitim veren okulları kapatan, Kürtçe tabelaları indiren anlayıştan besleniyor. Bu anlayışa karşı şarkılarımızı söylemeye, ezilenlerle yan yana olmaya devam edeceğiz.”
AMERİKA TEMSİLCİSİNİN YALANI
HDP’nin eski-yeni, yurtiçinde ya da yurtdışında bazı milletvekilleri PKK terör örgütüne yakın “gazeteciler” kendine “Aydınım” diyen algı operatörleri hep bir ağızdan aynı yalanı söyledi.
Yetmedi, HDP’nin Amerika’daki temsilcisi Giran Özcan da boş durmadı. Amerika’da ırkçı polisler tarafından öldürülen siyahi George Floyd ile Barış Çakan’ı ve İsrail askerleri tarafından öldürülen Iyad Hallaq’ın resimlerini paylaşıp aklı sıra algı yaratmaya çalıştı.
Sadece o mu, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Barış Çakan adını etiketleyerek şu tweet’i attı: “Kürtçe uzun yıllar Türkiye’de bir suç dili olarak sayıldı. Halen de böyle görülüyor.”
PROVOKATÖR YALANCILARIN ÖZELLİĞİ
Ancak kısa süre sonra gerçek anlaşıldı. Ankara Valiliği, olaya tanık olan Barış’ın arkadaşları, soruşturma tutanakları ve en son babasının açıklaması tüm provokatörlerin oyununu bozdu.
Barış, meğer ezan okunurken bir otomobilde yüksek sesle müzik dinleyenleri uyardığı için öldürülmüş.
Ama onlar ve benzerleri algı oyununa devam ettiler.
Kendilerini takip edenleri yanılttıklarını, yalan söylediklerini bir türlü ifade etmediler.
Provokatörlüğün, yalancılığın kuralı budur: “Yalan söylediğin ortaya çıksa bile kabul etmeyeceksin, çünkü daha sonra söyleyeceğin yalana kimseyi inandıramazsın.”
Ama bilmedikleri bir şey var: Bu milletin onların söylediği ve söyleyeceği yalanlara karnı tok.''
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ...