Nedim Şener'in FETÖ içinde muhbiri mi var?

Haber Global'da Jülide Ateş'in sunumu ile yayınlanan 40'ın bu haftaki konuğu gazeteci Nedim Şener'di. "Ben FETÖ ile uğraşırken gazetecilerin çoğu görmedi, bir kısmı da işbirliği yaptı" diyen Şener'in FETÖ içinde muhbiri mi var? Şener'in FETÖ ile ilgili bilgi kaynağı kim? Jülide Ateş sordu, Nedim Şener yanıtladı...

Yapımcılığını BBO Yapım'ın üstlendiği, Jülide Ateş'in sunumuyla, Haber Global ekranlarına gelen 40'ın bu aşamki konuğu gazeteci yazar Nedim Şener’di.

FETÖ ile mücadele sürecinde örgüte ilişkin önemli bilgileri kamuoyuna duyuran isim olan ve bu özelliği nedeniyle yandaş olmakla suçlanan Nedim Şener, Jülide Ateş'e samimi açıklamalarda bulundu. 

İşte, Nedim Şener’li 40’tan öne çıkan açıklamalarından satır başları:

CHP’NİN SEÇMENİ “KONTROLLÜ DARBE” DİYORDUNUZ, ŞİMDİ “DARBE” DEMEYE BAŞLADINIZ, BİZİ ALDATTINIZ DEMİYORLAR MI?

JÜLİDE ATEŞ: Geçmişte ve bugün FETÖ’nün siyasi ayağı kim?

NEDİM ŞENER: FETÖ’nün siyasi ayağı iktidarlar, istisnasız iktidarlar; Türkiye içinde faaliyet gösterdiği müddetçe. Kavgaya başladığında da muhalefet. Tartışmasız!

Örneklendireyim: Erdoğan’la yani AKP ile kavga etmeye başladığında, 2013’e kadar, AKP ile FETÖ’nün, cemaat diyorlar o zaman, işbirliği açık. Zaten TBMM raporuna bakarsanız, o tarihten geriye doğru, 70’lere kadar bütün iktidar dönemlerinde korunduğunu, kollandığını görürsünüz. İşin ilginç tarafı şu, değişim yaşandı. AKP’ye aynı komployu kurmaya kalktığında FETÖ, muhalefet onun yanında yer aldı. Ve gerçekten şoka uğramamın nedenlerinden birisi de oydu. Niye? Çünkü CHP’lileri falan Ergenekon davalarında bizim yanımızda davalarımızı takip ederken görürken, bir anda Amerika’da toplantılarda CHP’liler boy göstermeye başladılar. Kılıçdaroğlu’nu oraya davet ediyorlar, okullara götürüyorlar, elinde ödüller veriyorlar, bir dakika arkadaş! Bunu AKP’liler yapıyordu, şimdi siz yapıyorsunuz ne farkınız kaldı? Nitekim 17 / 25 Aralık’ta Anayasa Mahkemesi’ne FETÖ adına gidenler, 15 Temmuz’dan sonra korkunç bir şekilde mesela bugün dile getirmedikleri ‘kontrollü darbe’ yalanını ortaya atanlar hep CHP’liler oldu. Peki bugün niye söyleyemiyorlar? Kontrollü darbe, FETÖ’cünün ortaya attığı bir iddiaydı ve bunu CHP raporlaştırdı, ama bugün söyleyemiyorlar! CHP’nin seçmeni bunu kontrollü darbe derken şimdi darbe demeye başladınız, bizi aldattınız demiyorlar mı?

GÖKHAN ÖZOĞUZ’UN YAZDIĞI KENDİ YAZDIĞI BİR ŞEY DEĞİL BİR YERDEN ALMIŞ!

JÜLİDE ATEŞ: Twitter atışmaları nedim Şener’in hobisi mi?

NEDİM ŞENER: Bazı tipleri seçiyorum, evet söyleyeceğim bir şeyler varsa onların üzerinden paylaşıyorum. Gökhan Özoğuz’un yazdığı aslında kendi yazdığı bir şey değil! Tek başına onun yazdığı bir şey değil. O yazıyla pek çok yerde karşılaştım. Bir yerden almış, esinlenmiş ama aynı cümleleri başka yerde, FETÖcülerin paylaştığını, kripto unsurların bunu paylaştığını gördüm! Baktım aynı şeyleri bir yerlerden alıp, kopyalayıp kullananlar var. Bu da onlardan birisi! Eğer içinde bir duygu varsa, bunu doğrudan söyle, birkaç tane afişi paylaşmış, o afişlerin devamları da var. Ömer Halis Demir’in, darbeye direnen askerlerin, görüntüleri de var. Onları alıp paylaşmıyorsun, sadece içinde askerlerin gözaltına alınma görüntüleri olan karikatürleri alıp paylaşıyorsun ve onun üzerinden bir algı yaratıyorsun yüzbinlerce takipçine karşı! Peki 15 Temmuz’la ilgili ne yaptın sen bugüne kadar, peki 15 Temmuz gecesi ne yaptın? 15 Temmuz’la ilgili ne yazdın? Ondan sonra kalk Türk askerinin izzet-i nefsi için… Gerçek Türk askeri o karikatürlerde temsil edilenlerin FETÖcüler olduğunu çok iyi biliyor! FETÖcü hainler olduğunu biliyor, bunu onun anlaması için yaptım, anladığını düşünüyorum süreç içerisinde. 

BEN FETHULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ İLE UĞRAŞIRKEN GAZETECİLERİN ÇOĞU GÖRMEDİ, BİR KISMI DA İŞBİRLİĞİ YAPTI!

JÜLİDE ATEŞ: Nedim Şener’in mesleki yaşamı FETÖ’den mi ibaret ?

NEDİM ŞENER: Yazdığım 14 kitap, yüzlerce manşet, binlerce habere baktığınızda öyle olmadığını görürsünüz. Dönem dönem kendime seçtiğim alanlar var. Mesela son dönemde Kürt sorunu olarak bahsedilen PKK terör örgütü konusu. Gazeteci kılıklı insanların PKK konusunda sessizliği, suskunluğu ve yanlış bilgi paylaşımlarına karşı hakikati anlatmam… Keşke FETÖ gibi bir olguyla karşılaşmasaydık ve ben gazetecilik yapmıyor olsaydım, keşke bu millet böyle bir ihanetle karşılaşmamış olsaydı. Ben Fethullahçı terör örgütü ile ben 2007’den beri uğraşırken, gazeteciler çoğu görmediler! Bir kısmı işbirliği yaptı. Ben Hrant Dink cinayeti ile yazdığımda bana kurulan komployu da gördüler, olayın birkaç polisle sınırlı olduğunu düşündüler. Ben başka kitaplarla bunu anlatmaya çalıştım.

17  / 25 Aralık oldu ben yine yazmaya devam ettim, bana o zamanlar söylenen şuydu: Sen çok taktın bunlara! Hiç öyle bir şey yok. 15 Temmuz oldu –Aaa haklıymışsın diyen bir çok mesaj aldım. Ne oldu? Hafızalarda bu olaylar unutuldu. Ve FETÖ’nün en arzu ettiği şey de toplumun hafızasından o 5 yıl içinde olayı silmek. Tekrar geri gelmesi için zihinlerin tazelenmesi  gerekiyor.

BU AHLAKSIZCA YALAN BARIŞ YARKADAŞ’IN BOYNUNDADIR!

JÜLİDE ATEŞ: Nedim Şener hapisten çıkmak için anlaşma mı yaptı?

NEDİM ŞENER: Eğer anlaşma yapmış olsaydım bunu Fethullahçı terör örgütü ile yapmış olmam lazımdı; çünkü bizim çıktığımız tarihte hala onlar bizi yargılıyordu, onlar o davaların sahibiydi. Ama bu ayıp ve terbiyesizlik ve bu ahlaksızca yalan Barış Yarkadaş’ın boynundadır her zaman! Tanırım kendisini de! Bunu defalarca, ispatlaması gerektiğini söyledim. Erdoğan ve FETÖ’cüler her kimse! Böyle bir anlaşma yapan ahlaksız ve namussuz insan, kimse bunu açıkla diye kaç defa yazdım! Ama her seferinde sessiz kaldı. Böyle zırva iddialarını çoğu kez atmıştır ortaya ama, bunu ben unutturmam. Bunun videosunu da çok kere ben kendim paylaştım insanlar duysun diye! Barış Yarkadaş’ın nasıl bir yalanı iddia haline getirebildiğini… Bir insan böyle berbat bir yalanı niye ortaya atar ki? Böyle bir yalanı ortaya sürmek kime yarar? FETÖ ile mücadele için böyle bir angajman var, aslında FETÖ diye de bir şey yok, cemaat diye bir şey, buna da karşı bu adamlar anlaştı… Peki biz çıktık cezaevinden, kim neye karşı mücadele ediyor halen? Kim ediyor? Ben ediyorum!

Erdoğan’la görüşen, Erdoğan’la konuşan o alçak kimse çıksın Barış Yarkadaş anlatsın! Bugüne kadar ben Erdoğan’ı hayatım boyunca hiçbir yerde görmedim, aile toplantısında bulunmadım, mitingini izlemedim, hiçbir yerde görmedim. Hiçbir ilişkim yoktur. Erdoğan’a bağlı biriyle de ilişkim yoktur. Dolayısıyla Barış Yarkadaş hala iddiasında direncini koruyorsa, çıksın kamuoyuna açıklasın. Kimmiş o? Yalçın Küçük mü, Soner Yalçın mı, ben mi kimse! Ben bununla yüzleşmeye hazırım, o söylediği yalanla yüzleşmeye hazır mı?

BEN HDP’YE PKK’NIN SİYASİ KOLU DİYEBİLİYORUM AMA, ONLAR HDP İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE

JÜLİDE ATEŞ: Nedim Şener yandaş bir yazar mı?

NEDİM ŞENER: Bir politik görüşü ya da bir partiyi sınırsızca destekleme anlamına gelir ki, bunu ister AKP, ister CHP, ister MHP fark etmez; o partinin tezlerini savunanlar evet yandaştır. Bunu ekonomik çıkara da bağlayan olabilir, siyasi çıkara da… Benim bir partiyle en ufuk organik, dolaylı ilişkim yok. CHP için de, AKP için de, MHP için de yok. Yandaş derken de hani bir çıkara bağlayacaklarsa benim onların iddiasına göre şimdiye kadar milletvekili, belediye başkanı, bürokraside bir yer veya çok zengin kişi olmam lazım, onlardan beslenerek  bir yere gelmem ve öyle tutunmam lazım. Hayır 30 yıla yakındır aynı binaya daha önce Doğan Medya Center olan, şimdi Demirören Medya dediğimiz aynı binanın içinde aynı koşullarda çalışan bir gazeteciyim. Görüşlerimin değişkenliği diye bir şey yoktur, çünkü ben sadece Fethullahçı terör örgütü, PKK gibi konularla ilgileniyorum. Bana yandaş diyenlerin bu konulara bakışları değiştiği için yandaşlığı onlar kendilerinde araması gerekiyor. Ben HDP’ye PKK’nın siyasi kolu diyebiliyorum. Ama onlar HDP ile işbirliği içinde! Şimdi kim kimin yandaşı? Ben bu ülkede şehit olan, bu ülkede 15 Temmuz’da direnen insanların yanındayım, PKK’ya karşı mücadele eden insanların yanındayım. Onu söyleyenler bugün hangi noktadalar? Kim kime yandaş, siyasi olarak fikrini değiştirmiş dedikleri zaman dönüp kendilerine bakmaları gerekiyor. Benim öyle bir yandaşlığımız olmaz. Ben yanaşmaya çalışsam, karşı taraf kabul etmez. Hele bu saatten sonra bu gözle kimse kimseye bakamaz. Mesele memleket olunca, gerisi benim için teferruat. 

BENİM BİLGİ KAYNAĞIMIN TAMAMI LEGAL

JÜLİDE ATEŞ: Nedim Şener’in Gülen cemaati içinde muhbiri mi var?

NEDİM ŞENER: Hayır yok. Bir FETÖ’cüyü dağın başında avı bekler gibi izleyeceksiniz, onu takip edeceksiniz, nereye evrildiğini takip edeceksiniz, bir sonuca varabilirsiniz! Benim bilgi kaynağımın tamamı legal. Yazdığım kitaplarda kaynakça belirtmemin nedeni herhangi bir yerden gizli bilgi elde ederek, bir dedikoduyu paylaşmıyorum insanlarla… Dosya numarasını, tarihini, sayısını koyuyorum. Bana bir şey olursa yarın, öldüğüm zaman, bir başkası açtığında, dosya numarasına bakayım dediği zaman o karara, o fezlekeye hepsine ulaşabilecek. Bunu ben Uğur Mumcu kitapları okurken öğrendim. Kaynakça belirtiyor. Tamamen bütün merakımı dosyaları okumaya ayırdığım için, biraz farklı bilgi sahibi olabiliyorum; kendi değerlendirmelerimi yapabiliyorum. Benimkinin orijinal olmasının sebebi, kaynağına inerek orijinal bilgi almaya çalışmam o anlamda içerik üretmem.

ENVER ALTAYLI FETÖ’CÜLERLE SON YILLARDA GİRDİĞİ İLİŞKİLERİ ANLATSIN!

JÜLİDE ATEŞ: FETÖ’den yargılanan Enver Altaylı neden sizden yardım istiyor?

NEDİM ŞENER: Yardım istemiyor, bildiklerimi anlatmamı istiyor. Enver Altaylı tipik bir istihbaratçı oyunu oynuyor.  İfadesinde diyor ki Abdullah Gül, Mustafa Özcan’la 200 defa en az, Bülent Arınç’la 100 defa en az görüştü. Ama aynı ifade de ‘Ben Mustafa Özcan’la Demirel sayesinde tanıştım, böyle bir yoğun ilişkim yoktur’ diyor. Peki kardeşim yoğun bir ilişkin yok, tanımıyorsun, Abdullah Gül ile 100 defa görüştüğünü nereden biliyorsun? Bülent Arınç ile yüzlerce defa görüştüğünü nereden biliyorsun? Bunu ya Abdullah gül sana söyledi, ya Mustafa Özcan söyledi. Ya da bu görüşmelerin her birinden haberin var!

Beni mahkemeye davet etmesinin nedeni, Orhan Kavuncu’nun akrabalık ilişkisi. Buğra Kavuncu ile yazdığım, anlattığım şeyler. Çünkü Buğra Kavuncu meselesini Orhan Kavuncu ve onun fikri önderim dediği Enver Altaylı bağlamından koparak anlatamazsınız. Kozinoğlu ile mektup yazmadım, İlker Başbuğ’la ilgili yazmadım dediği mektuplar dava dosyasında kendi bilgisayarından çıkan klasörlerde yer alıyor. Orada herkes okuyabilir. Ama Enver Altaylı’nın klasik yapmaya çalıştığı şey şu: Kendi üzerindeki suçlamaları bertaraf edip dosyayı geri işletmeye çalışıyor. Dolayısıyla olayı yaygınlaştırarak, tartışmayı genişletmek, kendi davasına dikkat çekmeye çalışıyor. Oysa yapacağı şey şu: Mustafa Özcan’ın görüşmelerini biliyorsan Abdullah Gül ile, Abdullah Gül’e FETÖ’cü mü diyorsun onu söyle! Ve içerikleri ne bu görüşmelerin? Bülent Arınç’a bunu söylüyorsan içerikleri ne, bunları anlat bari! Ama hiç bahsetmiyor. Kendini onlar üzerinden aklamaya çalışıyor. Ben Mustafa Özcan’la görüştüm ama, bak onlar da bu kadar görüştü! Peki içerikler? Bari onları paylaş! Kızının istenme töreninde Mustafa Özcan yüzükleri takan kişi, hani tanımıyorum etmiyorum Abdullah Gül ile Bülent Arınç’la daha fazla teması var dediği kişi, kızının yüzüklerini takan isim! Enver Altaylı FETÖcülerle son yıllarda girdiği ilişkileri anlatsın! Özbekistan’a yazdığı mektupları anlatsın, gerçek ortaya çıksın!

 

 

Sitene Ekle

GÜNÜN VİDEOSU

İstanbul'da korku dolu anlar! Ambarlı Mardaş Limanı'nda gemi yan yattı! Personeller tahliye edildi

İstanbul Ambarlı Mardaş Limanı'nda AMNAH isimli konteyner yüklü gemi sabaha karşı yan yattı. Konteynerlerden bazıları denize dökülürken bölgedeki çalışmalar devam ediyor. Gemi personeli hemen olay yerinden tahliye edildi.