Neslican Tay kimdir? 3. kez kansere mi yakalandı?
İki kanseri yenen ve bu uğurda bir bacağını kaybeden genç kız üçüncü kanser haberi ile sarsılsa da mücadeleye devam edeceğini söyledi. Neslican Tay kimdir? 3. kez kansere mi yakalandı? Ne kanseri? bu cesur genç kızla ilgili bilgileri sizin için derledik.
İki zorlu kanserle savaşında bir bacağını kaybetmesine karşın kazanan Neslican Tay, üçüncü kanser haberini hiç beklemiyordu. Önce gözyaşlarına boğulan genç kız, bir kez daha aynı mücadeleyi verme kararı aldı. Hayata sıkıca tutunan Neslican Tay kimdir? 3. kez kansere mi yakalandı? Ne kanseri? Bu cesur kız ve kanserlerle mücadelesi hakkındaki detaylar haberimizde...
Daha önce iki kez kanserle mücadele edip kazanan ama bir bacağını kaybeden Neslican Tay isimli genç kız üçüncü kez kanser olduğunu öğrendi. Hem sağ ve sol akciğeri hem de sağ akciğerin zarında tümör olduğunu öğrenen Tay, önce kemoterapi göreceğini, zardaki tümörün küçülmesi halinde ameliyat yolunun açılabileceğini belirtti. Bu habere hazırlıksız yakalandığını, çünkü hiç beklemediğini ifade eden Nslican Tay, duygusal videosunda, "Belki kaybedeceğim ama savaşırken kaybetmek istiyorum. Mücadeleyi bırakmak istemiyorum çünkü bana da bu yakışır. Umarım ben kazanırım" dedi.
Neslican Tay iki kez kansere yakalandıktan sonra bacağını kaybetmiş, tedavi sürecindeki azmi ve hastalığa direnişiyle dikkat çekmişti. 20 yaşındaki genç kız, sosyal medya hesabından üçüncü defa kansere yakalandığını takipçilerine duyurdu.
NESLİCAN TAY KİMDİR?
19 yaşındaki Neslican Tay, Fen lisesi mezunu. Mimar olmak isteyen Tay'ın ilk olarak bacağında tespit edilen tümör 3 ağır kemoterapiye rağmen direnince akciğerine sıçramasın diye bacağı alındı. Ancak inatçı çıkan tümör bu kez Neslican'ın hem sağ, hem sol akciğerine hem de sağ akciğerin zarına yayıldı. Neslican dördüncü kemoterapi ile mücadelesini sürdürmeye kararlı.
TÜMÖR NEDİR?
Tümör, bir diğer adı ile de Ur, genel olarak dokularda gelişen herhangi bir şişliğe, daha sıklıkla kullanılan hali ile de iyi ya da kötü huylu kitlesel neoplazi dokusunun kendisine verilen addır.
Tümörlerin temel 3 özelliği vardır:
- Tümörler amaçsızca ürerler. Çünkü otonomi kazanmışlardır.
- Tümörlerin üremesinde normal dokulardaki gibi bir sınır yoktur. Yani sınırsızca ürerler.
- Tümörlerin üremesi herhangi bir kontrol mekanizması (apoptozis vb) ile tam anlamıyla kontrol edilemez. Bu nedenler tümörler kontrolsüzce ürerler.
Tümör kelimesinin TDK'deki tanımı: "Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla dokularda oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumrudur."
Bir neoplaziye ur (tümör) denmesinin nedeni, o neoplazinin geliştiği dokuda kendini bir şişkinlik ya da bir yumru olarak gösterebiliyor olmasından gelir.
Tümör, vücuttaki tüm doku ve organlarda meydana gelebilir. Tümörler benign (iyi huylu) ve malign (kötü huylu) olabilirler. Malign olan tümörlere kanser denir. Benign tümörler kanser değildirler. Kanserler ilerledikçe başka doku ve organlara yayılırlar; buna metastaz denir. Benign tümörler ise yayılmazlar, sadece oldukları yerde büyüyebilir.
Ayrıca tümörlerin histolojik(doku bilimi) olarak incelenmesi gerekir. Histolojik olarak incelenerek tümörlerin iyi huylu veya kötü huylu olduğuna karar verilir. Bir tümör metastaz yapıyor; yani bulunduğu bölgeden dolaşıma katılarak başka dokularda yeni tümör odakları oluşturuyorsa kötü huyludur. Kötü huylu tümörler de kendi içinde ikiye ayrılır. Epitelyal kökenli kötü huylu tümörlere karsinoma ya da kanser, mezenkimal kökenli kötü huylu tümörlere ise sarkoma denir.
TÜMÖRLERDE TANI YÖNTEMLERİ
Tümörlerde tanı aşamasında klinik görünüm ve hastanın yaşı önem taşır. Genel bir kural olarak tümöral olgular sıklıkla yaşlı bireylerde gözlenir. Biyopsi yöntemiyle tümörden alınan doku histopatolojik incelemelerle karakterize edilir. Bu en çok kullanılan yöntemlerden biridir.
KEMOTERAPİ NEDİR?
Kemoterapi, "ilaçla (Sitotoksik) tedavi" anlamına gelmekle birlikte, daha çok kanser hücrelerini etkileyen kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedavi için kullanılan terimdir. Bunun için kullanılan ilaçlara "antikanser" ilaçlar da denmektedir. Kanserin türüne göre kemoterapinin amaçları farklılaşabilmektedir.
KEMOTERAPİNİN AMAÇLARI
- Kanseri tedavi etmek. Kanser hücrelerine ait izler tümüyle ortadan kalktığında kanser tedavi edilmiş sayılmaktadır.
- Kanseri kontrol etmek. Genel olarak kanserin yayılımını önlemek ve büyümesini yavaşlatmak, kanserin kontrol altında tutulması olarak kabul edilmektedir.
- Kanserin yol açtığı belirtileri gidermek. Bazı kemoterapi uygulamalarının temel amacı hastanın yaşam niteliğini yükseltebilmek için ağrı ve benzeri belirtileri ortadan kaldırmak ya da hafifletmektir.
Kemoterapi ilaçlarının her zaman istenilen faydayı sağlaması mümkün olmayabilir. Kanser tümörleri tedavi ile yok edilemiyorsa veya tedavide geç kalındı ise, kanser hücreleri kan damarları ya da lenfler yoluyla vücuda yayılabilir. Bu durumda metastaz (yayılma) denilen durum meydana gelmiş olur.
YAN ETKİLERİ NELERDİR?
Kemoterapi ilaçları hastanın bağışıklık sistemini de etkilediğinden, kemoterapi sırasında hastanın bulaşıcı hastalıklara karşı direnci düşmektedir. Bu etkinin en fazla görüldüğü dönem kemoterapiden sonraki 5-15. günler arasındadır. Bu nedenle kemoterapi tedavisi gören hastaların özellikle bu dönemde bulaşıcı hastalığı olanlardan uzak durmaları, hijyen kurallarına daha fazla dikkat etmeleri gerekmektedir.
Ayrıca bazı kemoterapi ilaçları bazı hastalarda yorgunluk, bulantı, kusma ve saç dökülmesine de yol açabilir. Bulantı ve kusmayı önlemek için oldukça etkili ilaçlar geliştirilmiştir. Kemoterapiye bağlı olarak dökülen saçlar tedavi kesildikten sonra geri gelmektedir.Kemoterapi gören hasta stresli olmaktadır fakat açlıkla siniri ve stresi azaltabileceği söylenmektedir. Bazı hastalarda Raynaud fenomeni rahatsızlığı da geliştiği gözlemlenmiştir.