Nevşin Mengü'den sert eleştiriler sonrası özür: Vallahi ölecek gibi hissettim!
Gazeteci Nevşin Mengü, kardeşi Burak Mengü'nün kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce kaçırıldığı yalanını söylemesiyle ilgili bir açıklama yaptı. Mengü, gerçek olmadığı anlaşılan iddiayı doğruymuş gibi aktardığı için büyük bir hata yaptığını söyledi.
İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü, sosyal medyada paylaştığı mesaj ile kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce kaçırıldığını söyleyen gazeteci Nevşin Mengü’nün kardeşi avukat Burak Mengü ile ilgili yaptığı incelemede Mengü’nün kaçırıldığını söylediği gün bir müvekkili ile buluştuğunu kamera görüntüleriyle tespit ettiğini bildirdi. Şikayetini geri çeken Burak Mengü hakkında 'suç uydurmak'tan işlem yapıldı.
Konu hakkında BirGün'deki köşesinde bir yazı kaleme alan Nevşin Mengü de iddiaları doğruymuş gibi aktardı. Olayın gerçeğinin anlaşılmasının ardından sosyal medya hesabı Twitter'dan bir açıklama yapan Nevşin Mengü, "Ben büyük bir gazetecilik hatası yaptım" dedi.
'ÖLECEK GİBİ HİSSETTİM'
Mengü, "Ne deseniz haklısınız" mesajıyla, "Ölecek gibi hissetim" başlığıyla yayınladığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Vallahi evet, ölecek gibi hissettim. Ben hayatımda doğruya hep doğruyu aktarmaya çok önem verdim. Her zaman haber yazarken de haber aktarırken de ince eledim sık dokudum.
Bu sefer, hata yaptım, hem de büyük bir hata yaptım. Kendi canımdan kanımdam kardeşime fazla güvendim. Söylediklerini yeterince sorgulamadım. Her zaman haber yaparken yaptığım gibi kaynağı didik didik didiklemedim. Hata benim.
Burak, kendi içinde ne yaşadı bilmiyorum. Daha evvel baktığı davalar nedeniyle sıkıntı yaşadığını biliyorum. Ancak ne olursa, olmamış bir şeyi olmuş gibi; ya da olan bir şeyi farklı bir şekilde aktarmak kabul edilemez.
Polis ne melektir ne de öcü. Hiçbir kuruma düşman değilim. Kurumlar içinde aksayan bir takım sorunlar varsa, bunların basın yoluyla kamuoyu gündemine getirilmesi ve sorgulanmasının her şeyden çok kurumların yararına olacağı görüşündeyim. Ancak kurumların boş iddialarla karalanmasına karşıyım. Hatta önce ben karşı dururum.
Hata yaptığım zaman hata yaptım derim, denmesi gerektiğine inanırım. Hataların öğretici olduğunu da düşünürüm. İnsan düşmeden yürümeyi öğrenemiyor, yürümekte ne kadar usta olsa da bazen takılıp düşebiliyor.
Kırgınım ve kzıgınım, ben sosyal medyadan linç edenlere değil, kendilerince haklılar; zaafımdan yararlanıp, beni yanlış yönlendirdiği için kardeşime kızgınım. Bazen kol kırılır yen içinde kalır. Ama kırık başkalarına zarar veriyorsa, günah benim diyip meseleyi açmak açıklamak gerekir. Bu durum öyle bir durum.
Kendime kıssaden hisse; haber yaparken, kim olursa olsun, haber kaynağı olarak birini dinlerken daha ince eleyip sık dokumak gerektiğini öğrendim. Gazetecilik zor iş mi? Evet, zor ve ben büyük bir gazetecilik hatası yaptım."